• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Mayıs 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Avrupa’da korkunç kış?

25 Eylül 2022 Pazar - 00:00
Kategori: Yazarlar, Zafer Yörük
Haziran’da düşmek zor

“Ve kış büyük olacak

Nehrin karşı yakasına doğru bak

Sonbahar sessizce kıyıda ölüyor,

Sararmış ellerini sallayarak.

Ve kış büyük olacak

Kar ve alacakaranlık getirecek.”

Rus Gazprom şirketinin Rusya ve Belarus televizyon kanallarında yayınlanan ‘tanıtım’ filminde, Sovyet ozan Yuri Vizbor’un ‘Kış uzun olacak’ adlı şiirinin bu dizeleri eşliğinde bir vana kapanıyor ve ışıkları sönen Avrupa kıtası adeta buzul çağına bürünüyor. Avrupa halklarının ve devletlerinin kış kâbusu böyle görselleştirilmiş. Aynı günlerde Rusya, Almanya’ya kuzey akım doğal gaz hattını süresiz olarak devre dışı bıraktığını bildirdi. Batı ambargosu nedeniyle Kanada menşeli gaz tribününün bakımının yapılamadığını ve bu nedenle hattın çalışmasının mümkün olmadığını gerekçe gösterdi. Uluslararası kaynaklar, bu gerekçenin doğruyu yansıtmadığını bildiriyorlar. Rusya makamları, Türkiye’nin bu fiili ambargodan muaf tutulacağını da açıklamış bulunuyor. Buna göre, Avrupa’nın aksine Türkiye’de bu kış doğal gaz sıkıntısı olmayacak.

Prag’da geniş kitleler sokağa dökülerek ülke yönetimini ve Avrupa Birliği’ni Rusya’ya uygulanan yaptırımları gözden geçirmeye çağırdı. Berlin’de de benzer protestolar olduğu görüldü. Bazı kuzey Avrupa ülkelerinde hükümetlerin hiç adet olmadığı bir şekilde odun ve kömür dağıtımına başladığı belirtiliyor. Fiili gaz ambargosunun etkileri belirginleştikçe protestoların artarak Avrupa’ya yayılacağı öngörülüyor. Ukrayna ile dayanışmanın bedelini milyonlarca insanın kara kışta soğuğa terk edilerek ödemesi ihtimali korkutucu. Ama görünürdeki bu korku ve panik atmosferi yanıltıcı olabilir çünkü yaz boyunca Almanya başta olmak üzere Avrupa devletleri ciddi önlemler almaya başladılar. Enerji tasarrufu, petrol ve gaz türevi yakıtlar yerine başka kaynakların daha çok devreye sokulması ve benzeri uygulamalar başlamış bulunuyor. Elektrik israfına karşı kentlerde kısmi karartma uygulanırken petrol tüketimini azaltmak için de toplu taşıma tarifelerinde yapılan indirimlerle özel araç kullanımı azaltmak hedefleniyor. Ayrıca, enerji depolama konusunda da belli ilerlemeler kaydedildiği görülüyor. Avrupa Birliği ülkeleri, Mart ayından bu yana petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz alımlarını artırarak ellerindeki depolama tesislerini yüzde seksene varan oranlarda doldurmayı hedeflemişti. Birçok ülkenin bu seviyelere ulaştığı belirtiliyor. Ukrayna savaşının ilk aylarında birden katlanan doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki artışta kışa girmenin eşiğinde durulma ve düşüş kaydediliyor olması önemli bir gösterge. Depolama adımı yanında, yakın zaman önce bütünüyle tasfiyesi planlanan nükleer enerji santrallerinin de yeniden devreye sokularak elektrik üretiminin artırılması söz konusu. Özellikle ısınmada doğal gazdan elektriğe önemli geçişler olması bekleniyor.

Erdoğan’ın Batı ülkeleri marketlerinde rafların boş olduğu iddiasının kendisinin boş olması kadar Putin menşeli Avrupa’yı karartma ve buzul çağına döndürme tehdidinin de bu önlemlerle boşa çıkması muhtemel. Belli sıkıntılar olması kaçınılmaz ama Gazprom filminde resmedilen kâbusun korkutucu bir fanteziden ibaret kalması bekleniyor.

Avrupa bu kış için belli tedbirler almış olabilir ama en büyük enerji sağlayıcısı olan Rusya’nın kalıcı olarak devreden çıkması durumunda taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışan köylü durumuna düşmesi kaçınılmaz. Bu nedenle de orta ve uzun vadeli alternatif enerji kaynakları arayışı hız kazanmış bulunuyor. Bu kaynaklardan en yakın olanı Leviathan ve diğer Doğu Akdeniz doğal gaz yatakları. İsrail, Kıbrıs ve Mısır tarafından başlatılma eşiğine gelen Eastmed projesi, büyük rezervleri Akdeniz’den Yunanistan’a ulaştırarak oradan Avrupa’ya dağılımını öngörüyor. Bu proje, Türkiye’nin hak taleplerini ve itirazlarını dikkate alan Amerikan yönetiminin önerisiyle şimdilik durdurulmuş bulunuyor; ama koşullar giderek daha fazla bu hattın açılmasını zorlayacağa benziyor. Bir diğer alternatif, Afrika kaynaklı doğal gazın boru hattıyla İtalya ve İspanya’ya ulaşması. Bu proje için de belli yatırımların başladığı belirtiliyor. Üçüncü bir alternatif ise Türkmenistan doğal gazının Hazar denizi, Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşması ama, Rusya’nın Hazar denizi üzerinde hak sahipliğinde payı olması ve projeye dahil ülkelerin Rus yönetimi ile yakın ilişkileri Orta Asya gazı projesini zayıf bir ihtimal durumuna getiriyor.

Filistin davasının fedası karşılığında Orta Doğu’da İsrail’le gerginliklerin son bulmaya yüz tuttuğu koşullarda, Suriye iç savaşının patladığı 2010’lu yıllardan günümüze yaşananları yeniden okumak mümkün görünüyor. Bu okuma içinde İsrail ile Avrupa Birliği arasında ekonomik bağın güçlenmesi yoluyla karşılıklı refahın hedeflendiği dikkate alınırsa, Ukrayna savaşının yalnızca Rusya-NATO arasında bir askeri düello ötesinde Rusya’nın kendisini Avrupa enerji pazarından dışlamaya çalışan güçlerle Suriye’de başlattığı mücadelenin devamı tablosuyla karşılaşılacaktır. Avrasyacı ve Atlantikçi denilebilecek bu iki cephe arasında temeli ekonomiye dayanan bu mücadele içinde Türkiye’nin ‘milli çıkarlar’ adına takındığı tavırlar toplamı da yeniden okunmayı beklemektedir.

Sonuçta Celal Bayar’ın deyişiyle ‘bu kış komünizm gelmiyor’ yani Avrupa’da sanıldığı kadar korkunç bir kış olmayacağa benziyor ama sonraki kışlarda neler olacağı halen bir muamma.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

ŞanoWan Tiyatro Festivali’ne yoğun ilgi

Sonraki Haber

Kâmil insan liberalizme karşı özünü yoklar

Sonraki Haber
Hakikate adanmış bir hayat: Aysel Doğan

Kâmil insan liberalizme karşı özünü yoklar

SON HABERLER

Birlik, demokratik toplum inşasında rol alacak

Birlik, demokratik toplum inşasında rol alacak

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Ruşen Seydaoğlu: Barış kadınlar için önemli bir eşik

Ruşen Seydaoğlu: Barış kadınlar için önemli bir eşik

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Ağlamak gülmenin kardeşidir

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Dinlemekten korkma!

Bu yaşadığımız cehennem değilse nedir?

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Öcalan’a hayırlı-hayırsız çağrı hakikate vesiledir

PKK’nin 12. Kongresi: Tarihsel bir dönüm noktası

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Zulme Karşı Direnmek

Bir son değil, dönüşüm

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

çözümü toplumsallaştırmak

başka bir türklük mümkün

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır