Avrupa Halklar Platformu, Viyana Üniversitesi kampüsünde 30’u aşkın Avrupa ülkesinden 700’e yakın delegenin katılımıyla başladı. 3 gün sürecek olan etkinlik ‘İnisiyatifi geri alalım’ şiarıyla yapılıyor
Demokratik Modernite Akademisi’nin (ADM) çağrısı ile yaklaşık bir yıldır yapılan hazırlık çalışmalarından sonra Avrupa Halklar Platformu, Avusturya’nın başkenti Viyana’da buluştu. Platforma 30’u aşkın Avrupa ülkesinden 160’tan fazla örgüt, grup, hareket, ağ ve dernekten 700’e yakın delege katıldı.
Saygı duruşuyla başlayan etkinlikte ilk olarak her ülkeden bir aktivistin taşıdığı PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, “Özlenen yaşam mucizelerle değil, devrimle olur” sözünün yazıldığı pankartı ile sahneye çıkan aktivistler katılımcıları selamladı.
Ardından sanatçı-oyuncu Rojda Tekoşin Dandara’nın oynadığı tek kişilik oyun sergiledi. Ardından Evîna Welat Folklor grubu sahne aldı.
Uzun: Dünya tarihi bir değişimin eşiğinde
Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Dış ilişkiler Sözcüsü Adem Uzun, “İnisiyatifi geri al!” sloganıyla Avrupa Halk Platformu’nun, baskıcı güçlere karşı mücadele edenlerin deneyimlerini paylaşma ve özgür bir yaşam arayışındaki olasılıkları ve fırsatları tartışma ihtiyacından doğduğunu belirterek, “Bugün, yalnızca kapitalist moderniteyi analiz etmek veya mevcut durumu değerlendirmek için değil, aynı zamanda zamanımızın en acil sorunlarını anlamaya, ele almaya ve kolektif olarak çözümler bulmaya adanmış bir topluluk olarak bir araya geldik. Dünya tarihi bir değişimin eşiğinde. Karşı karşıya olduğumuz jeopolitik değişimler, teknolojik ilerlemeler, ekolojik yıkım ve ekonomik-sosyal krizler hem karmaşıklıkları hem de etkileri bakımından benzeri görülmemiş bir seviyede. Ancak her büyük zorlukla birlikte büyük bir fırsat potansiyeli var. Öğrenme, yenilik yapma, dayanışma kurma ve alternatif çözümler yaratma kapasitemiz bu fırsatları gerçekleştirmenin anahtarıdır” dedi.
Toplum kriminalize edildi
Yaşanan ekonomik istikrarsızlıkların, ekolojik çöküş, toplumsal yabancılaşma ve siyasal işlevsizlik krizlerinin acil çözüme ihtiyaç duyduğunu kaydeden Uzun, “Özellikle işçi, kadın, öğrenci ve gençlik, yerli halk ve ulusal kurtuluş hareketleri ile ekolojik-çevre mücadelelerinin halk ve devrimci mücadelelerini ortadan kaldırmayı amaçlayan yeni dünya düzeni tehlikesi var. Bunlardan bir kısmını liberalizme çekilerek etkisizleştirilirken, bir kısmı da ‘terörle mücadele’ bahanesiyle kriminalize edildi. Özellikle sistemi kökten değiştirmeye zorlayan kadın kurtuluş mücadeleleri karşısında, binbir maskeli politikalar geliştirerek kendini sürdürmenin yollarını ve yöntemlerini çoğaltmaya çalışmaktadır. Eski yapılar ve dengeler yıkıldı. Yeni yapılar ve dengeler kurulmaya çalışılıyor. Bu tür ekonomik, siyasal, diplomatik ve askeri mücadele süreçleri stratejik dönüşümlerin yaşandığı önemli geçiş süreçleridir” diye belirtti.
‘Yanıt verilmeli’
Dünyanın farklı yerlerinde yaşanan savaşlar ve direnişlerden örnekler veren Uzun, “Toplumla iç içe geçmiş daha somut pratik politikalara ihtiyacı var. Sisteme karşı demokrasi ve özgürlük mücadeleleri için örgütlü biçimlere ihtiyaç vardır. Aynı zamanda, demokratik ve konfederal bir şekilde birbirleriyle çeşitli bağlantılar kurmaları gerekir. Çoklu krizlere ve kaosa etkili bir yanıt ancak çoklu demokratik ittifaklar yoluyla verilebilir. Avrupa Halklar Platformu önemli bir girişimdir. Hedeflerimize ulaşmak için bölgesel düzeyde ilerici güçlerin birliği ve ortak çalışması önemlidir. Yerel mücadeleler arasında iş birliğini teşvik ederek, yalnızca belirli zorlukları ele almakla kalmayıp aynı zamanda daha geniş bir anti-kapitalist hareket inşa etmek için çalışan kolektif bir güç inşa edebiliriz. Evet, çoğunluğuz ve ‘İnisiyatifi geri alma’ motivasyonuna sahibiz!” dedi.
Uzun’un konuşmasından sonra kültürel programa geçildi.
HABER MERKEZİ
