Gazeteci arkadaşlarımız Çelik ve Keser’in avukatları, ‘kısıtlılık’ kararı bulunmasına rağmen Sabah Gazetesi’nde yayımlanan iddianameye ilişkin itirazda bulunarak, tahliye talebinde bulundu
Libya’da hayatını kaybeden askerlere ilişkin yapılan haberler nedeniyle gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv muhabiri Hülya Kılın ile Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel “MİT Kanununa muhalefet” iddiasıyla tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda 7’si gazeteci 8 şüpheli hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, gazetecilere 8 yıldan 17 yıla kadar hapis cezası talebinde bulunuldu.
Gazeteci arkadaşlarımız Çelik ve Keser’in avukatları Özcan Kılıç ile Sercan Korkmaz, hazırlanan iddianameye ilişkin İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunup, iddianamenin savcılığa iadesini talep etti.
Sabah gazetesi servis etti
Avukatlar itiraz başvurusunda, hakimlik tarafından henüz onaylanmayıp detaylarına daha kendilerinin de ulaşamadığı iddianamenin “kısıtlılık” kararına rağmen Sabah Gazetesi tarafından servis edilmesi üzerinde de durdu.
Dosya detaylarını yayınlanmasının hukuk ve adalet açısından kabul edilemez olduğu vurgulayan avukatlar, itirazlarında gazetecilerin eylemlerinin basın faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirterek, müvekkillerinin tahliyelerini istedi.
‘Kabul edilemez’
Avukatlar hazırladıkları itiraz dilekçelerinde şunlara yer verdi:
“Öncelikle belirtmek isteriz ki; İddianame henüz şüpheliler ve avukatlarına açıklanmamış iken ve yine şüphelilerin-avukatların dosyaya erişim ve inceleme haklarının ‘kısıtlılık kararı’ gerekçesi ile engellendiği sırada, ekte sunmuş olduğumuz Sabah isimli gazetenin 24 Nisan 2020 tarihli haberinde iddianamenin içeriğine ilişkin bilgiler üzerinden davanın açılmış olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
* Bu durumda; tarafımıza tebliğ edilmeyen iddianame ve dosya kapsamında yer alan belge, bilgi ve bulguların ve iddianamenin içeriğinin bir gazetenin internet sitesinde yayımlanmış olması adalet ve hukuk açısından kabul edilemez bir durumdur.
* Müvekkillerin hukuki ve şahsi konumları ile, iddialara gerekçe gösterilen fiilleri ile, diğer şüphelilerin hukuki-şahsi konumları ve fiilleri arasında fikri, düşünsel, fiili ve hukuki bağlantı, iştirak söz konusu olmadığını belirtmek isteriz.
* İddialara gerekçe gösterilen olay, müvekkillerin sorumlu yazı işleri müdürü ve genel yayın yönetmeni oldukları Yeni Yaşam isimli gazetede yayımlanan haberlerdir. İddialara dayanak yapılan davranış-eylem ‘basın yolu ile işlenen suç’ kategorisindedir.
* Bu bağlamda; Soruşturma ve davaya konu olayda müvekkiller ile diğer şüpheliler arasında fiili ve hukuki hiçbir irtibatın bulunmadığı açıktır. Dolayısı ile Savcılığın, temelsiz ve soyut argümanlarla, müvekkiller ile hiçbir fikri, düşünsel ve fiili bağlantısı bulunmayan kişileri aynı iddianameye dahil etmesi ‘suç ve cezaların kanuniliği ve şahsiliği’ ilkesi açıkça ihlal edilmiştir.
* Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, öncelikli olarak müvekkillerin, şahsi, fiili ve hukuki hiçbir irtibatı olmayan diğer şüpheliler ile birlikte aynı iddianamede şüpheli olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırı olup, iddianamenin iadesine karar verilmesi gerekmektedir.”
İtiraz dilekçesinin sonun salgın tehlikesine de dikkat çekilerek “Tutuksuz olarak yargılanmalarına ve tahliyelerine karar verilmesini talep ederiz” denildi.
HABER MERKEZİ