• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Eylül 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Ayı çıkabilir – Ali Ergin Demirhan

20 Kasım 2019 Çarşamba - 23:05
Kategori: Manşet, Yazarlar

Suriye savaşında artık bütün yollarda “ayı çıkabilir” tabelaları asılı. Taşın düşüp düşmeyeceği, ağacın devrilip devrilmeyeceği meçhul ama ayının çıkacağı kesin.

Ayı ilk olarak 30 Eylül 2015’te Beşar Esad’ın çağrısıyla Suriye sahasına indi. ABD, Körfez monarşileri ve Türkiye’nin desteğiyle Esad yönetimini devirip yerine bir İslamcı rejim kurma hayallerine kapılan cihatçılar için kötü bir sürprizdi. Lazkiye’ye doğru ilerlemeye başladıkları bir anda ayının yola çıkışıyla adım adım tasfiye edildikleri bambaşka bir sürecin içine girdiler.

Yol üstündeki “ayı çıkabilir” tabelalarını ciddiye almayan AKP iktidarı 24 Kasım 2015’te ayının bir savaş uçağını düşürdü. Ondan sonra AKP destekli cihatçıların egemenliğindeki alanlarda kesintisiz bombardıman, ekonomik yaptırımlar, IŞİD’le AKP iktidarının işbirliğini gösteren dosyaların masaya konması birbiri ardına geldi. Tayyip Erdoğan’ın Vladimir Putin’e özür mektubu yolladığı Haziran 2016’dan bu yana Türkiye ayıya dayı diyor. Köprüyü geçinceye kadar mı? O köprüye girilmiş bir kere, köprüden önceki son çıkış kaçırılmış, köprünün sonunda bir çıkış var mı, o da bilinmiyor.

Ayının sürprizleri bitmedi. Esad’ın çağrısıyla Suriye’nin egemenlik haklarını korumak üzere sahaya inen ve Fırat’ın batısındaki hava sahasını kontrol etmeye başlayan ayı Ocak 2018’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin cihatçılarla birlikte Afrin’e girmesine izin verdi. Afrin’in kontrolünü elinde bulunduran Kürt güçlerini, Fırat’ın doğusunda ABD ile işbirliğini ilerlettikleri ve özerklik iddiasını sürdürdükleri için cezalandıran ayı, aynı zamanda Suriye topraklarını cihatçıların yağmasına ve sonu belirsiz bir Türkiye işgaline açıyor, Afrin savunmasında Kürt güçlerine desteğe giden Şam’a bağlı sınırlı sayıda milisin bombardıman altında kalmasına da ses çıkarmıyordu.

Ayı son olarak, “Barış Pınarı Harekatı” ile bu kez ABD’nin yol vermesiyle Fırat’ın doğusundaki Suriye topraklarına giren Türkiye’ye sınır çizdi. 22 Ekim’de Soçi’ye giden Erdoğan’ın herkese göstermeden edemediği dosyasında TSK ve beraberindeki cihatçıların bütün sınır hattına yayılacağını gösteren bir harita vardı. Putin önce kameraların önünde o dosyayı Erdoğan’a kapattırdı. Sonra da askeri harekatın daha fazla genişletilmeyeceği bir anlaşmayı kabul ettirdi.

Ne var ki ateşkes AKP iktidarının işine gelmiyor. Bu iktidar 7 Haziran 2015’ten bu yana ülkeyi savaşsız yönetemiyor. Savaş gündemi geri çekildiğinde memleketin hal-i pürmelali daha iyi görülüyor. Egemen siyaset içinde savaş harcı ile sıvanan çatlaklar, sıvanın dökülmesi ile büyümeye devam ediyor. O sebepten iktidar sözcüleri şimdi yine ABD ve Rusya’nın ateşkes anlaşmalarının gereğini yerine getirmediğinden, Türkiye’nin harekâta devam edeceğinden dem vuruyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 18 Kasım’da, Rusya’yı mutabakatın gereğini yerine getirmemekle suçladığı konuşmasında, “Buradan bir netice alamazsak tıpkı Amerika ile denedikten sonra harekâtı başlattığımız gibi yine gereğini yapacağız. Bunun başka çaresi yok” deyince ayı şaşkınlığını gizlemedi, tepkisini açığa vurmaktan da geri durmadı.

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, “Çavuşoğlu’nun Rusya’nın sözlerini tutmadığı ve Suriye’nin kuzeyinde yeni bir askeri operasyona başlayabilecekleri tehdidini şaşkınlıkla karşıladık. Askeri eylemlerin başlaması yönünde çağrı içeren bu açıklamalar yalnızca Suriye’nin kuzeyindeki durumun gerginleşmesine yol açar. Rusya ve Türkiye liderlerinin imzaladığı ortak mutabakatta öngörülen istikrara değil” dedi.

***

Rusya, SSCB dönemindeki gibi emperyalizmin sınırlanmasını kendi çıkarına gören ve bunun için antiemperyalist direnişleri, ulusal kurtuluş mücadelelerini destekleyen, ilerici saiklerle hareket eden bir güç değil. Şimdi o da emperyalist kapitalist sistemin yükselen bir gücü olarak, ABD emperyalizmi ile uzlaşmaz bir karşıtlık değil ama rekabet içinde, yerine göre uzlaşan yerine göre çatışan bir çizgi izliyor. Rus askeri gücünü sınırlamak üzere kodlanmış NATO’nun iç çelişkilerini derinleştirmek, bölgesel güçleri ABD’den uzaklaştırıp kendi yanına çekmek, kendi nüfuz alanlarında hakimiyetini sağlamlaştırmak ve mümkün mertebe rakip bırakmamak için çalışıyor.

Suriye’yi savunurken İsrail’in Suriye’deki İran ve Hizbullah güçlerini hedef alan saldırılarına ses çıkarmaması, Türkiye’yi yaptırımlarla yola getirip ABD ile arasını açacak ilişkilere teşvik etmesi, Kürtleri ABD’ye yaklaştıkça Türkiye’nin önüne atıp Şam’la anlaştıkları ölçüde korumaya alması… Hepsi emperyalist bir güç olan Rusya’nın kendi hakimiyet planları çerçevesinde anlam kazanıyor.

Rusya, Suriye’deki tek kararlı ve ayağı yere basan uluslararası güç olarak, Türkiye-ABD-Kürtler arasında “Barış Pınarı Harekatı” ile açığa çıkan çelişkileri değerlendirip Fırat’ın batısındaki hakimiyetini şimdi Fırat’ın doğusuna da uzatmış durumda.

AKP iktidarı sözcülerinin “harekâta devam” açıklamaları ise şimdi bu hakimiyeti tehdit eder durumda.

Rusya’nın ulusal sembol olarak ayıyı seçmesi, bu hayvanı güç ve sadakat sembolü kabul etmelerinden ileri geliyor. Güçlü olduğu kesin, sadakati ise kendi çıkarlarından başkasına değil. Gücüne rağmen kendisine zarar verilmediğinde fazlasıyla mülayim görünen ayıyı tehditlerle şaşırtmamakta fayda var. O zaman fazlasıyla tehlikeli olabilir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bolivya’da neler, neden oldu?-Metin Yeğin

Sonraki Haber

Siyasiler ulusal birlik çağrılarına ses verdi

Sonraki Haber

Siyasiler ulusal birlik çağrılarına ses verdi

SON HABERLER

Meksika’da tren yolcu otobüsüne çarptı: 8 ölü, 45 yaralı

Meksika’da tren yolcu otobüsüne çarptı: 8 ölü, 45 yaralı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Eylül 2025

223 işçi çocuklarıyla eylemdeydi: ‘Okul masraflarını karşılayamıyoruz’

223 işçi çocuklarıyla eylemdeydi: ‘Okul masraflarını karşılayamıyoruz’

Yazar: Yeni Yaşam
8 Eylül 2025

Çatışmalarda yaşamını yitirenler için Amed’de anma

Çatışmalarda yaşamını yitirenler için Amed’de anma

Yazar: Yeni Yaşam
8 Eylül 2025

Erdoğan’dan CHP açıklaması: Devlete kafa tutmaktır, göz yumulması düşünülemez

Erdoğan’dan CHP açıklaması: Devlete kafa tutmaktır, göz yumulması düşünülemez

Yazar: Yeni Yaşam
8 Eylül 2025

Fransa’da güven oylaması sonrası hükümet düştü

Fransa’da güven oylaması sonrası hükümet düştü

Yazar: Yeni Yaşam
8 Eylül 2025

CHP’ye kayyım atanması üç ilde protesto edildi

CHP’ye kayyım atanması üç ilde protesto edildi

Yazar: Yeni Yaşam
8 Eylül 2025

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda 10 gözaltı

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda 10 gözaltı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır