• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
2 Ekim 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Özel

Aynı gemide değiliz-Özgür Karabulut

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2019
Kategori: Özel, Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tecrit sadece İmralı ve zindanlarda değil, toplumun tüm kesimlerine yayılmış ve halkları nefes alamaz hale getirmiştir. Biz inşaat işçileri de tecridi iliklerimize kadar yaşıyoruz dersek abartmamış oluruz.

Zindanlarda yaşanan hak ihlallerine baktığımızda, ülkenin tamamının resmini görürüz. Adeta turnusol kağıdıdır zindan politikaları. Baskının, otoriterleşmenin artığını, zindanlarda yaşananlara bakınca görürsünüz aslında. Zindandakiler kendi yol ve yöntemleri ile bu baskılara bir cevap verirler ve bu ne kadar toplumun diğer kesimleri ile ortaklaşırsa o oranda da karşılık bulur.

Baskı artınca sadece bir alana değil tüm toplumsal dinamiklere karşı artar. Buna karşı iki yol vardır; ya teslim olmak ya da kendi gücün oranında bunlara cevap verebilmek. Tecrit bu toplumsal dinamikleri birbirinden kopartır. Herkesi kendi kabuğuna çekilir hale getirir. Bir biriyle bağı teması olmayan her dinamikte toplumsal olarak gerilemeye mahkum olur.

Söylediklerimiz kadar söylemediklerimizden, yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.

Geçtiğimiz günlerde İtalya’da liman işçileri Yemen’e gidecek olan gemiye silah yüklemedi ve eylemler gerçekleştirdi. Kararlı bir şekilde davranarak Yemen’de yaşanan ölümlere ortak olmak istemediler. Liman işçilerinin eylemlerine savaş karşıtı hareketler de destek verdi, kitlesel protestolar yaptılar. Bildiğimiz kadarıyla liman işçilerinin sendikal örgütlülükleri o liman da güçlü idi. Burada kazandıkları, sağlamlaştırdıkları örgütlülüklerinin gücüyle silah sevkiyatı durdurdular.

Hatırlarsanız buna benzer bir durum mutlak tecridin dayatılıp çatışmalı sürecin başladığı dönemde “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzalayan akademisyenler ardından yapılan ve çok da karşılık bulmayan 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti. OHAL sürecinin başlamasıyla birlikte yüzlerce akademisyen yargılandı ve sadece barış isteyen akademisyenler tutuklandı. Barış imzacıları ile birlikte emeğin bu sürece bir refleksiydi. Yapılan bu hamle çok anlamlıydı, lakin barış imzacılarına karşı yapılan bu kıyıma gerekli cevabı verebilmiş değiliz.

Biz, bu saldırı dalgasına kendi cephemizden güçlü bir cevap veremediğimiz gibi toplumsal muhalefetin diğer kesimlerinde de güçlü bir karşı koyuş gerçekleşmedi.

Tek adam rejimi inşa edilirken emek hareketide bundan nasibini aldı. Kendi sorunlarına bile sahip çıkamaz hale gelmiş durumda. Şu bir gerçek ki baskı ve sindirme operasyonları ile birlikte kendi özlük haklarına da sahip çıkmakta sorunlar yaşanmakta. Bunu 1 Mayıs meydanlarında çok net gördük diyebiliriz. Sendika kortejlerinden daha coşkulu ve kitlesel olan diğer toplumsal dinamiklerdi.

2015 sonrası savaş politikalarının artması ve ekonominin bu dönük şekillenmesi bu gün yaşanan krizin belli başlı sebeplerinden biridir. Örtülü ödenekten çetelerin finanse edilmesi, savunmaya ve savaşa bütçenin büyük bir kısmının aktarılması işçilere, emekçilere, yoksul halka açlık ve işsizlik olarak yansıdı. Elbette ekonomik krizin başka etkenleride var. Yanlış uygulanan ekonomik proğramlar, krizin uluslararası boyutu. AKP Genel Başkanı zamlardan şikayet edenlere söylediği bir merminin fiyatı ne kadar açıklaması bile tek başına ülkenin içinde bulunduğu krizine ciddi bir etkisi olduğunun göstergesidir. Ekonomik ve siyasal krizin sonucu olan işsizlik biz inşaat işçilerini de ağır bir şekilde etkilemiştir. Son bir yıllık süreçte işsizler ordusuna katılan yaklaşık 800 bin yeni işsiz inşaat işçileridir. Dışarıdaki milyonları bulan işsizler ordusunun varlığı ve hükümetin açıktan uyguladığı patron yanlısı tutumundan güç alan inşaat patronlarıda daha pervasız davranmaya başlamıştır. Şantiyeler özellikle siyasal iktidar açısından kritik olan şantiyeler adeta toplama kampını andırmaktadır. Özellikle son süreçte arkadaşlarımızın dinlediği müzikten okuduğu kitaba, yaptığı sosyal paylaşımlara adeta aldıkları nefese dair dikkat edilmekte. Yüzlerce muhalif olma potansiyeli taşıyan işçi sırf bu durumdan kaynaklı çalışma hakkı elinden alınmakta. Bu alandaki örgütlülük de zayıf olduğundan gerekli karşılığı verme noktasında eksiklikler yaşanmaktadır. Dün bu savaş politikalarına karşı toplumsal tepkiyi vermiş olsaydık bugun krize ve işsizliğe karşı daha net mücadeleyi büyütebilirdik. Bugun kendi sorunlarımız etrafında örgütlenip mücadeleyi büyütmüş olsaydık, tecride karşı verilen mücadeleyide ortaklaştırıp toplumsal bir harekete dönüştürebilirdik.

Her şeye rağmen bugün bir şekilde süren mücadeleye olanaklarımız doğrultusunda omuz vermeliyiz. Tecridin olduğu bir yerde ne demokrasiden ne de ekonomik haklardan bahsedemeyiz. İşçilerin mücadelesini, demokrasi mücadelesinden ayrı düşünemeyiz. Patronlarla aynı gemide değiliz.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Cumhuriyet Halk Partisi ve demokrasi cephesi

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Bir tespitle başlayalım: Yargıtay’a göre, Türkiye’de kendilerine sol, sosyalist diyen siyasal partilerin tamamının üye sayısı toplamda 50 bini zor buluyor....

Ahlaki kriz

Uluslararası şiddetsizlik günü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
2 Ekim 2025

Her yıl 2 Ekim'de kutlanan "Uluslararası Şiddetsizlik Günü" tüm dünyayı şiddetin her türüne karşı durmaya ve barışçıl çözümleri benimsemeye çağıran...

Komisyon masası devrilecek mi?

Kim size inanır?

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Erdoğan ABD’ye gitti, görüşmeler de yapıldı ama ülke insanını refaha eriştirecek adımlar atılmadı. Şu an Boeing uçaklar mı önemli yoksa...

Barış, demokrasi ve ekonomik kriz

TES: Kıdem tazminatına çökme planı

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Tüm gezegende yaşayanların barış içinde, özgür ve eşit şekilde yarına dair umutlarını örselemeden yaşaması arzu edilendir. Arzu edilenin gerçekleşmesi elbette...

Özgür Kürt jeopolitiği!

Özgür Kürt jeopolitiği!

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

3. Dünya Savaşı ortamında Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği bu süreçte, özgür Kürt jeopolitiği birçok gelişmeye yön verebilecek bir etki gücüne sahiptir....

Asimilasyon, inkar ve efendiye benzemek

Asimilasyon, inkar ve efendiye benzemek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
2 Ekim 2025

Dil üzerine bilimsel çalışmalar yapan uzmanların üzerinde uzlaştıkları tarihsel bir gerçeklik vardır: Dil, kültür kavramıyla birebir bağlantılıdır; dar anlamda kültürün...

Sonraki Haber

2040’ta yaşamı ne bekliyor?

SON HABERLER

Fransız tarihçi: Enternasyon somut bir şekilde hayata geçirilmeli

Fransız tarihçi: Enternasyon somut bir şekilde hayata geçirilmeli

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Toplumsal yüzleşmenin filmi: Xurbeta Sêyem

Toplumsal yüzleşmenin filmi: Xurbeta Sêyem

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
2 Ekim 2025

‘Öcalan’ın mesajı halkın ve aşiretlerin QSD’ye desteğini pekiştirdi’

‘Öcalan’ın mesajı halkın ve aşiretlerin QSD’ye desteğini pekiştirdi’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
2 Ekim 2025

Vartinis 32’nci yılında: Adaletsiz kararların alındığı bir dosyaya dönüştürüldü

Vartinis 32’nci yılında: Adaletsiz kararların alındığı bir dosyaya dönüştürüldü

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
2 Ekim 2025

Çorum’dan geldi Wan’da 6 görev ‘yürütüyor’

Çorum’dan geldi Wan’da 6 görev ‘yürütüyor’

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Edirne’de kadın katliamı Aydın’da şüpheli ölüm

Edirne’de kadın katliamı Aydın’da şüpheli ölüm

Yazar: Aziz Oruç
2 Ekim 2025

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Cumhuriyet Halk Partisi ve demokrasi cephesi

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır