Bir ay önce 7 gazeteciye ‘Cezaevine gidiyorsunuz’ diyen hakim, dün 6 gazeteciye daha ‘Tutuklandınız’ dedi
İstanbul’da Özgür Basın’a dönük operasyonlarla birlikte son bir ayda 13 gazeteci tutuklandı. 13 gazeteciyi tutuklayan hakimin aynı olması dikkat çekti.
17 Ocak’ta İstanbul merkezli soruşturma kapsamında yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan gazeteciler Necla Demir, Rahime Karvar, Welat Ekin, Vedat Örüç ve gazetemiz Yeniyaşam çalışanları Ahmet Güneş ile Reyhan Hacıoğlu, savcılık ifadeleri alınmadan sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliği tarafından “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.
Bir ay önce de Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve DİSK Basın-İş öncülüğünde bir araya gelen gazeteciler, Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmeleri takip ederken Türkiye SİHA’sı ile katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için 21 Aralık’ta Istanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Şişhane Meydanı’nda açıklama yapmak istemiş ve burada çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan gazetecilerden Gülistan Dursun, Hayri Tunç, gazetemiz Yeni Yaşam çalışanları Osman Akın, Enes Sezgin ile Can Papila, Etkin Haber Ajansı’ndan (ETHA) Pınar Gayıp ve Mücadele Birliği Gazetesi’nden Serpil Ünal aynı hakimlik tarafından “Örgüt propagandası yapmak” ve “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet” iddialarıyla tutuklanmıştı.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Şükrü Alpsoy, gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘7 gazeteciye, Cezaevine gidiyorsunuz, demişti’
Dün gazetecilerin hakimlikteki işlemlerine katılan avukat Şükrü Alpsoy, “ön yargılı” olan hakimin gazetecilere soru dahi sormadığına dikkati çekti. Şükrü Alpsoy, şöyle devam etti:
“Hakimin niyeti belliydi. Usulen dinliyordu çünkü vereceği karar belliydi. Bir ay önce gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in katledilmesine karşı Şişhane’de yapılan açıklamaya katılan 7 gazeteci hakkında tutuklama kararı veren aynı hakim olduğu için tecrübem vardı. Bu hakim, 7 gazeteciye ‘Cezaevine gidiyorsunuz’ demişti. 6 gazeteciye ise ‘Tutuklandınız’ dedi. En azından hukuki bir terim kullandı. Hakim, savcılığın tutuklamaya sevk yazısını aynen kopyala-yapıştır ile tutuklama gerekçesi yaptı. Müvekkillerin usulen Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmesi gerekiyordu. Sadece o usul işletildi.
‘Gazeteciler geri adım atmayacak’
Tutuklama kararına itiraz edeceğiz. Basın dosyalarının özü iktidarın sindirme politikalarıdır. Gazetecilerin yaptığı haberler ve sunduğu programlar dosyaya konuldu. Basın dosyalarında bir suç olmadığını hakim ve savcılar da biliyor. Amaç basını sindirmek ve geri adım attırmaktır. Hakimler, ‘Çizdiğimiz sınırlar içerisinde gazetecilik yapamazsanız, yaparsanız tutuklanırsınız’ imajını veriyor. Ama 7 gazeteci arkadaşımız tutuklandığında kimse geri adım atmadıysa, 6 gazeteci arkadaşımızın da tutuklanması geri adım attırmayacaktır.”
Haber: Ömer İbrahimoğlu \ MA