Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla Riha’nın bilinçlenme ve örgütlenme sürecine girdiğini belirten DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Ayşe Sürücü, ‘Bu kent çok değerlidir, kendini yenileyecek güce sahiptir’ dedi
Devletin Kürdistan’da uyguladığı asimilasyon politikalarıyla birlikte, toplum kendi öz kültüründen uzaklaştırılmaya çalışılırken; halkın buna karşı gösterdiği mücadele, kültürün yaşatılmasına destek oluyor. Farklı kültürleri içinde barındıran kentlerden biri olan Riha’da, geçmişten beri Kürt, Arap, Türkmen, Ermeni; Alevi, Müslüman, Hristiyan ve Ezîdîler birlikte yaşamı inşa ediyor. Halkların birlikte ördüğü bu yaşama karşı devlet, uyguladığı tekçi politikalar ile toplumu birbirine düşürürken; uyuşturucu, fuhuş, asimilasyon ve baskıyı birer baskılama aracı olarak kullanmaya devam ediyor. Buna karşı Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve demokratik kitle örgütleri, Kürdistan’da uygulanan bu politikalara karşı çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”, halkların birlikte yaşam umudunu canlı tutarken; toplumda yaşanan yozlaşma ve tekçiliğin ortadan kaldırılmasına dönük atılan en büyük adımlardan biri oldu.
DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Ayşe Sürücü, Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası devam eden sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
‘İnsanlık tarihine önderlik yapan bir şehir’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 31 Mart’ta yaptığı aile görüşünde Riha’nın tarihi önemine vurgu yaptığını belirten Ayşe Sürücü, “Sayın Öcalan, memleketi olan Riha’nın ‘kendini geliştireceğine olan inancının yüksek olduğunu’ söyledi. İnsanlık tarihi buradan başlamıştır. Riha, insanlık tarihine önderlik yapmış bir kenttir. Bu şehirde çalışmak, bu şehirde çabalamak çok zahmetli ama aynı zamanda çok değerlidir. Biz inanıyoruz; bilinçlenme, kendini geliştirme, yenileme anlayışı bu kenti çok geliştirecektir” ifadelerini kullandı.
Halk göçe zorlanıyor
Riha’nın kozmopolit bir yapıya sahip olmasına karşın, burada yaşayan halka dönük geliştirilen politikaların halkları göçe zorladığını belirten Ayşe Sürücü, “Bu bölgenin insanları çalışmak için yönlerini batıya çeviriyor. Ama bölgeye baktığımızda verimli toprakları, Fırat Nehri var. Fakat devlet teşvik yerine, insanların yönünü batıya çevirerek daha zor ve zahmetli işler altında çalışmaya maruz bırakıyor” dedi.
‘Halkımızla beraber çözüm bulacağız’
Riha’nın çoğunluk nüfusunun genç olduğunu vurgulayan Ayşe Sürücü, madde bağımlılığı yaşının 10’a kadar düştüğüne dikkat çekti. Ayşe Sürücü, “Türkiye nüfusuna baktığımızda, en genç nüfusa sahip şehir Riha’dır. Okur-yazarlık oranına baktığımızda ise en düşük oran yine bu şehirdedir. Bu şehirde refah seviyesini düzeltme noktasında bir politikanın uygulanmadığını görüyoruz. Merkez ve ilçelerinde madde bağımlılığı oranı artmış durumda. Bu, özel savaş politikasıdır. Biz ilerleyen zamanlarda eleştirilerimizi daha da genişleteceğiz. Ev ev dolaşacağız. Halkımızla bir araya gelip bu sorunlara çözüm bulacağız. Halkımızın derdine derman olacağız” diye vurguladı.
‘Her şeyimiz Kürtçe olsun’
Ayşe Sürücü, Kürtçe’ye dönük asimilasyon politikalarına karşı dil mücadelesi vereceklerinin altını çizerek, “Bu dönem daha fazla ana dilin üzerinde duracağız. Biz istiyoruz ki Riha’yı, kendi ana dili olan Kürtçe ile ön plana çıkartalım. Bunun için de çok çalışacağız. Her yerde Kürtçe konuşulması için çabalayacağız. Bu asimilasyon politikaları yüzünden dilimiz yüzyıllardır yok sayılmış, varlığı hep inkâr edilmiştir. Bizim de tüm acı ve dertlerimiz, sevgi ve hayallerimiz… Her şeyimiz Kürtçe olsun. Biz de bunun için Riha’da Kürtçeyi ön plana çıkartmak için çabalayacağız” diye konuştu.
Kaynak: JINNEWS
