Partisinin Ankara’da düzenlediği etkinlikte konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ‘Komisyon derhal karar vermeli ve İmralı Adası’na gitmelidir’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Örgütü, Ankara’nın Çankaya İlçesi Dikmen Mahallesi’nde bulunan bir düğün salonunda dayanışma yemeği düzenledi. Etkinliğe DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti üyeleri, demokratik kitle örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Etkinliğin ilk konuşmasını yapan DEM Parti Ankara İl Örgütü Eş Genel Başkanları Tatlıgül Gül ve Fatin Kanat etkinliğe katılan halkı selamladı.
Ardından söz alan Tuncer Bakırhan, özgürlük, barış ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenleri anarak sözlerine başladı. Özgür Basın emekçisi, gazeteci ve yazar Hüseyin Aykol’a acil şifalar dileyen Tuncer Bakırhan, “Seyid Rıza şahsında Dersim katliamında yaşamını yitirenleri anıyorum. Artık Türkiye Cumhuriyeti demokratik olmalıdır. Yüz yıllık cumhuriyet halklara acı ve kan getirdi. Geçen yüzyıllarda dil, kültür ve kimlik yok sayıldı. Biz de diyoruz ki artık ne renkler yok sayılsın ne de buna karşı ayaklanmalar gerçekleşsin” dedi.
İktidara çağrı: Kayıplarımızın mezarını açıklayın
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısına dikkat çeken Tuncer Bakırhan, Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile beraber yeni bir kapının aralandığına dikkat çekerek, “Ortadoğu şu anda savaş ve çatışmalar içindedir. Bunun nedeni de mevcut sistemlerdir. Yok sayma ve demokratik olmama nedeniyle savaş ve çatışmalar vardır. Şu anda çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Demokrasi ve barış birlikte olmalıdır. Eğer demokrasi olursa barış da bu ülkeye gelecektir. İktidara çağrı yapıyorum: Seyit Rıza’nın, Şeyh Said’in ve tüm kayıplarımızın mezarlarını açıklayın. Bu süreçte bu adım önemlidir. İktidara bu adımı atmaları için çağrı yapıyoruz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı tarihidir. En son Sayın Öcalan örgütü Kuzey Kürdistan dışına çekti. Ancak o süreç tek taraflı adım atmakla başarıya ulaşmaz. İktidar da adım atmalıdır. O adımlar nelerdir; öncelikle hasta tutsakları serbest bırakabilirler. KHK ile işten çıkarılan işçiler işlerine geri dönebilir. Cezaları kesinleşen tutsaklar serbest bırakılabilir. Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Kobanê davası tutsakları serbest bırakılabilir. Kayyım atanan belediyeler görevlerine geri dönebilir. Bu adımlar olumlu adımlar olarak atılabilir. Ancak ne yazık ki şimdiye kadar o süreç tek taraflı yürütülüyor. Artık diğer taraftan da adımlar atılmalıdır” şeklinde konuştu.
‘Komisyon neden İmralı’ya gitmiyor?’
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı Adası’na gitmesi gerektiğini belirten Bakırhan, devamla şunları söyledi, “Devlet Sayın Öcalan ile görüşme yapıyor. Peki, neden komisyon İmralı Adası’na gitmiyor? Derhal komisyon karar vermeli ve İmralı Adası’na gitmelidir. Komisyon hızlı hareket etmelidir. Bu adımların atılmasını umuyoruz. Her alanda destek ve örgütlenmemizi güçlendireceğiz. Birbirimize sahip çıktığımızda ve dayanışma içinde olduğumuzda daha güçlü olacağız ve sistemin baskı ve uygulamalarının önüne geçeceğiz. Demokratik siyasetin destek ve örgütlenmesiyle başarılı olabiliriz. Sisteme karşı mücadele birlikte olur. Örgütlü olur. Her zaman dayanışma içinde olalım, birbirimize sahip çıkalım ve örgütlü hareket edelim.”
Konuşmaların ardından etkinlik müzik dinletisi ile devam etti.
ANKARA









