• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Bakırhan: Kürt meselesinin çözümü zorunluluktur

27 Mart 2025 Perşembe - 14:07
Kategori: Güncel, Manşet
Bakırhan: Kürt meselesinin çözümü zorunluluktur

Avrupa Birliği, Türkiye, ‘Ortadoğu ve Kürtler’ konferansına katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt meselesinin çözümünü siyasi tercih değil, varoluşsal bir zorunluluk olarak görüyoruz

Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Avrupa Parlamentosu’nun 19’uncu “Avrupa Birliği, Türkiye, Ortadoğu ve Kürtler” başlıklı konferans, ikinci gününde devam ediyor. Avrupa Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC) tarafından organize edilen konferansın ikinci gününde “Türkiye’de yeni dönem; barış ve çözümün için engeller ve fırsatlar” başlıklı oturum düzenlendi.  Kurd-Akad’dan Dersim Dağdeviren’in moderatörlüğünde yapılan oturumda, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın vasisi Mazlum Dinç konuk olarak katıldı.

ANF’de yer alan habere göre, Tuncer Bakırhan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la yaptıkları 4 saatlik görüşmeyi anlattı. Önceki çözüm sürecini hatırlatan ve sürecin akamete uğramasıyla ağır bir savaş sürecinin yaşandığına atıfta bulunan Tuncer Bakırhan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yaşanan bu savaş ile birlikte toplumda çok ciddi bir kutuplaşma yaşandı. Hukuk araçsallaştı ve iktidarın elindeki bir sopa haline geldi. Ekonomi ciddi bir krize girdi. Partimize dönük baskılar arttı. Barış umutları da neredeyse yok edildi. Bu süreçte tüm toplamsal kesimler arasında fay hatları oluştu ve 10 yıllık süreç içinde bu kutuplaşma çok ciddi bir artış gösterdi. Fakat Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli çağrısı çok önemli. Bu 10 yılın çok önemli tecrübeler yarattı.

 Kürt meselesi küresel boyutta

Kürt meselesi artık bölgesel ve küresel boyuta ulaşmış durumda. Sadece Kürtlerin değil, diğer toplumsal yapılarında sorunları görünür hale geldi. Türkiye’nin demokratikleşmesi, ekonomik bağımsızlığı Kürt meselesinin çözümüne bağlı. Bu bir siyasi tercih değil, varoluşsal bir zorunluluk olarak görüyoruz. Geçmişten çıkarılacak dersler var. Önceki çözüm sürecini enine boyuna tartışıyoruz. Bu konuda eksik kaldığımız konulara ilişkin özeleştiri veren bir partiyiz. Tüm eksiklerine rağmen önceki çözüm süreci toplumsal güvenin, demokrasinin inşa edildiği bir süreç oldu. Ekonomik refah çok ciddi bir artış sağladı. Barış sürecinin ülkenin önünü açtığını görmüş olduk. Kürt sorununun çözümü birçok fırsatı beraberinde getiriyor.

Yargı sopası 

Fakat bu meselenin önünde iç ve dış dengeler var. Son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması hukukun zedelendiği, hatta ortadan kaldırıldığının çok somut bir örneğidir. 16 milyonluk bir kentin belediye başkanı hukuk sopası ise terbiye edilmek isteniyor. Bildiğiniz gibi Kürtlerin kazandığı belediyelere kayyum atanıyor. Dışarıdan gelen bir memur belediyeyi gasp ederek, sosyal kültürel kurumların kapılarına kilit vuruyorlar.

Yayın sansürü

Bunun dışında Türkiye’de yaygın sansür var. Yandaş medyanın önü açılmış, muhalif medyaya dönük bir ciddi bir baskı var. Bugün yüzlerce kişi sanal medya paylaşımları sebebiyle gözaltına alındı. Sanal medya hesapları, haber siteleri kapatılıyor. Herkesi hizaya çekmek isteyen bir anlayış var. Bunlarla birlikte Türkiye’de birde anayasa problemi var. Anayasa ortak ve toplumsal değerleri esas almıyor. Merkeziyetçi anayasa gençleri kadınları ötekileri kapsayan bir anaya değil.

Demokratikleşme Avrupa’yı etkileyecektir

Bu sürecin önünde dış etkenlerde var. Öngörülemez bir uluslararası ilişkiler sürecinden geçiyoruz. Anlık değişen kararlar, ilkesiz dış siyaset ülkeye çok ciddi etki ediyor. Bu sorun Avrupa’yı da doğrudan etkiliyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi demek aynı zamanda Avrupa’yı da etkileyecektir. Ortadoğu’da Kürtlerin öncülüğünde yürütülen siyaset oldukça demokratik ve takdire şayan. Yine işçi emekçiler, kadınlar, gençler, ötekilerin faydasına bir siyaset yürütüyoruz. Demokrasi ve insan hakları alanındaki duruşumuz Avrupa içinde büyük bir fırsat sunuyor. Suriye’ye bakıldığında daha rahat görülüyor. Êzidîlerin, Türkmenlerin, Kürtlerin, Arapların, kadınların gençlerin bir arada yaşadığı bir sistem kuruldu. Demokratik bir anlayış, demokratik bir yönetim uygulanıyor.

Tarihi bir kazanım olacaktır

AB-Türkiye ilişkileri de çalkantılı bir süreçten geçiyor. Bölgede istikrarlı bir Türkiye Avrupa içinde önemli ve faydalı olacaktır. Türkiye’nin iç barışı doğrudan Suriye’deki gelişmeleri, Irak’taki gelişmeleri etkileyecektir. Bu da doğrudan Avrupa’ya doğru göçü azaltacaktır. Barış ve demokrasi tarihi bir kazanım olacaktır, bunun için çalışıyoruz. 

Dinç: Öcalan 1993’ten beri çözüm arayışında

Daha sonra söz alan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Mazlum Dinç, Abdullah Öcalan’ın umut hakkı ve olası bir barış dönemine dair hukuki değerlendirme yaptı. Abdullah Öcalan’ın çağrısında ağır inkar politikası ve ifade özgürlüğünün olmayışı, silahlı mücadeleye sevk ettiğine dair değerlendirmeler yapıldığını kaydeden Mazlum Dinç, Abdullah Öcalan’ın 1993’ten bu yana barış arayışında olduğunu, Türkiye’yi barış ve demokrasi zeminine çekmek istediğini fakat bunun karşısında bu güne kadar çözüm iradesi geliştirebilecek bir siyasi yönetim olmadığını hatırlattı.

‘Hukuk uygulanmıyor’

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin umut hakkına dair aldığı kararı hatırlatan Mazlum Dinç şöyle devam etti:

“Söz konusu Kürtler veya Abdullah Öcalan olduğu zaman hukuk uygulanmıyor. Ancak günümüzde bu hukuksuzluk artık tüm kesimlere yayılmış durumda. Bu gedik Sayın Öcalan’a dönük hukuksuzlukla açıldı ve o dönem herkes sustu. Bizim mücadelemiz devam etti. Abdullah Öcalan Türkiye’ye getirildiğinde idam kaldırıldı, fakat onun dışında infaz çok ağır değildi. Abdullah Öcalan tutsak edildikten sonra ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ diye bir infaz rejimi getirildi ve ölünceye kadar cezaevinde kalmanın önü açılmış oldu. Bunun mücadelesini sürdürdük ve konuyu AİHM’e taşıdık. AİHM de 18 Mart 2014 tarihinde bu yasanın işkence suçu olduğuna karar verdi. Ancak 11 yıldır Türkiye hala bir adım atmış değil.

‘Umut hakkına dair adım atılmıyor’  

Devlet Bahçeli 22 Ekim 2024 tarihinde umut hakkını dile getirilince herkesin gündemine girdi. Devlet Bahçeli aslında özgürlüğü ifade etti. Abdullah Öcalan’ın rolünü oynayabilmesi için yapılmış bir çağrıydı. Ancak Abdullah Öcalan çağrı yapmasına rağmen umut hakkına dair henüz bir adım atılmadı. Herhangi bir siyasi pazarlık olmaksızın bu anlamda adım atılması gerekiyor fakat bu henüz olmadı.

‘Sürecin temelinde Öcalan’ın özgürlüğü var’

Abdullah Öcalan son çağrısında dikkat çekiyor, bu sürecin akamete uğraması durumunda çok daha ağır kayıpların yaşanacağına işaret etti. Abdullah Öcalan’ın inisiyatif aldığı bu süreç son şans olabilir. Herkes bu anlamda sorumluluk almalıdır. Herkesin ağır bedeller ödeyeceği bir süreç. Bunu görerek bu sürecin inisiyatifini iktidara bırakacak ve beklentili bir ruh haline girilmemesi gerekiyor. Bu sürecin sürmesinin temelinde Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü yatıyor. Abdullah Öcalan’ın önünün açılmasında Avrupa’nın da sorumluluğu var. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük hukuksuzluk karşısında tutum alabilecek kurumlar olmasına rağmen, bu anlamda bir gelişme göremedik. İlgili kurumlar sorumluluk üstlenip demokrasinin gelişmesi için teşvik edici bir pozisyonda olmaları gerekiyor.”

Oturum soru cevap bölümü ile sona erdi.

 HABER MERKEZİ 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Nesibe Elgün’ü katleden fail tutuklandı

Sonraki Haber

Akademisyen Levent Dölek hakkında tutuklama

Sonraki Haber
Akademisyen Levent Dölek hakkında tutuklama

Akademisyen Levent Dölek hakkında tutuklama

SON HABERLER

PJAK Eşbaşkanı Peyman Viyan: Kürtler temel haklarını istiyor

PJAK Eşbaşkanı Peyman Viyan: Kürtler temel haklarını istiyor

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

İran, İsrail’e yönelik yeni bir füze saldırısı başlattı

İran, İsrail’e yönelik yeni bir füze saldırısı başlattı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Rojava Parkı’nda uyuşturucuya karşı farkındalık çalışması

Rojava Parkı’nda uyuşturucuya karşı farkındalık çalışması

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Erdoğan’dan İsrail açıklaması

Erdoğan’dan İsrail açıklaması

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Wan’da ‘Şiddetle Mücadele Ağı Platformu’ kuruldu

Wan’da ‘Şiddetle Mücadele Ağı Platformu’ kuruldu

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Direnişteki işçiler: İşimizi de belediyemizi de geri alacağız

Direnişteki işçiler: İşimizi de belediyemizi de geri alacağız

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Pîran’daki orman yangını yayılarak sürüyor

Pîran’daki orman yangını yayılarak sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır