Kocaeli’nde ‘9. Yılımızda hep birlikte bilim ve dayanışma için mücadeleye devam ediyoruz’ şiarıyla bir araya gelen barış akademisyenleri 2025-2026 yılı akademik programı için basın toplantısı ve forum düzenledi
18.00’de Kocaeli Eğitim Sen Kocaeli 1 No’lu şube binasında gerçekleşen toplantıya akademisyenler ve öğrencilerin yanı sıra birçok yurttaş katıldı.
OHAL süreci ve AKP
Açılış konuşmasında bulunan Kocaeli Eğitim Sen şube sekreteri Ömer Furkan Özdemir, 6 Kasım 1981 yılında 2447 sayılı kanunla düzenlenen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile ilgili olarak “12 Eylül kurumlarının daha da derinleşen bir otoriterleşme için kullanıldığının hatırlanması, görülmesi gereken bir gündeyiz. Bizler YÖK ile oluşturulan üniversite düzeni ile her daim mücadele edenleriz. Üniversitelerdeki problem sadece YÖK değil, Türkiye tarihinde yüz yüz yıla yakın bir süredir siyasal iktidarların üniversiteler üzerinde, bilim üzerinde kurmak istedikleri hegemonya YÖK’ün öncesinde de vardı. YÖK ile beraber en ağır halini almış oldu. Bugün AKP iktidarıyla da özellikle 2016’da OHAL sürecini -kendi ifadeleriyle de- Allah’ın bir lütfu olarak fırsata çevirmesiyle en ağır haliyle bugünlere gelmiş durumda” dedi.
Forumda söz alan Doç. Dr. Aslı Kayhan ise, “Akademiden ihraç edilen barış akademisyeni arkadaşlarımız akademiler kurdular. *Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA) da bunlardan biri oldu” dedi. Kentte bir şeyler üretme noktasında direndiklerini dile getiren Aslı Kayhan, “9 yıllık süre içerisinde yaşamlarını sürdürebilme adına şehir değiştiren, yurt dışına giden, düzenli iş bulan arkadaşlarımız oldu. Bu kentin demokratik, ileri güçleri sayesinde de buradaki varlığımızı her zaman desteklemiş olmaları nedeniyle de sürdürmeyi becerdik aslında dayanışma akademi olarak kalmayı” ifadelerini kullandı.
Çarşamba toplantılarını tekrar sürdürmeye çalışacaklarını belirten Aslı Kayhan, “Bu toplantılarda ülke gündemi yakalanmaya çalışıldı hem de yüzü biraz daha üniversiteye dönük bir şekilde üniversitelerdeki çalışma alanlarını da takip etmeye çalışıyoruz” diye belirtti.
Örgütlü mücadele vurgusu
Basın metnini okuyan bir diğer barış akademisyeni Doç. Dr. Hakan Koçak, gazetemize üniversitelerin demokratik, özerk ve çoğulcu yapısının hangi mücadele hattıyla örüleceğine dair soruya yönelik değerlendirmelerde bulundu. Hakan Koçak, “Birincisi bu değerlere sahip çıkan akademisyenlerin daha örgütlü hale gelmesi gerekiyor. Burada ciddi bir eksiklik var. Bilimsel ve özerklik gibi konulardaki duyarlılıkları olan ama örgütlü tutum geliştirmeyen çok sayıda meslektaşımız var. Sendikalar farklı tür platformlar dernekler vs. aracılığıyla örgütlü. Biz Kocaeli Dayanışma Akademisi öncesinde -yani henüz ihraç edilmemişken de- Kocaeli Üniversitesi’nde mesela “Nasıl Bir Üniversite İstiyoruz?” platformumuz vardı” dedi.
Barış ve demokratik toplum görüşmelerine de değinen Hakan Koçak, “Şimdi bir süreçten barıştan söz ediliyor. Akademide olanların daha gür bir sesle bu konularda bir kamusal aydın tavrını geliştirmeleri lazım. Bunlar yeni de değil. Geçmişten bu yana üniversitelerde baskı oldu ama aynı zamanda farklı düzeyde mücadeleler de oldu. Onları tekrar canlandırmak gerekiyor. Aynı zamanda bizim gibi akademi dışında kalmış olanlarla da ortak çalışmaların yapılmasını düşünüyoruz. Yasal olarak biz üniversite dışındayız ama bu bizim akademik, bilimsel faaliyet dışında kaldığımızı göstermiyor” ifadelerini kullandı.
*Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA) “Bu Suça Ortak Olmayacağız” barış bildirisine imza attığı için 1 Eylül 2016’da Kocaeli Üniversitesi’nin çeşitli bölümlerinde çalışan akademisyenler tarafından kuruldu.
HABER MERKEZİ









