Meclis’te çalışmalarına başlayacak olan yeni komisyona seslenen Barış Anneleri, çatışmalı sürecin son bulması ve toplumsal barışın sağlanması için Abdullah Öcalan’ın özgür koşullarda halkıyla buluşmasının kritik olduğunu vurguladı
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ kapsamında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un inisiyatifiyle kurulan komisyon, yarın Meclis’teki ilk toplantısını gerçekleştirecek.
Komisyonun nasıl bir yol haritası izlemesi gerektiğine dair konuşan, çatışmalı süreçte çocuklarını ve yakınlarını kaybeden Şirnex’in (Şırnak) Cizîr (Cizre) ilçesinde yaşayan Barış Anneleri, sürece dair beklentilerini paylaştı.
Çatışmalı süreçte 30 Haziran 2017 tarihinde Herekol alanından çıkan çatışmada oğlu HPG’li Ferhat Tunç’u kaybeden Barış Annesi Narin Tunç, komisyonun tarafsız bir komisyon olması gerektiğini belirterek, amacının kanı durdurmak olması gerektiğini ifade etti.
Komisyonun şeffaf bir çalışma yürütmesi gerektiğini söyleyen Narin Tunç şöyle konuştu:
“Zindanlarda haksız hukuksuz yere tutulan bütün siyasi tutsaklar serbest kalmalı. Sadece Kürtler değil bütün haklara zulüm etmeye son verilsin. Biz herkes için eşitlik ve adalet istiyoruz.”
‘Devlet somut adım atmalı’
DAİŞ’in Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine 2014 yılında giriştiği saldırılarda eşi Sofi Şükrü Sayın ile oğlu Mahmut Sayın’ı (Murat Tekoşer) kaybeden Zeynep Küçük de komisyonun şeffaf olması gerektiğine şu sözlerle dikkati çekti:
“Bu süreçten kaynaklı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bu süreç Kürt halkı için yeniden bir doğuştur. Biz böyle yaklaşıyoruz. Komisyondan beklentimiz demokratik siyaset yapmak için gelecek olan gerillaların tutuklanmaması bunun için yasal düzenlemelerin yapılması. Bir grup Gerilla Süleymani’yede dünyanın gözü önünden silahlarını yaktı ve demokratik siyaset yapmak istediklerini duyurdu. Bunu için yasal düzenlemeler yapılmalı. Kürtler yıllardır dillerinden eğitim görmek istiyor Kürtçeye statü için gerekli çalışmalar yapılmalı. Kimse kimseyi kandırmasın. Biz anneler süreci tedirginlik ile takip ediyoruz. Devlet buna karşı somut adımlar atmalı. Komisyondan ilk talebimiz ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmaktır.”
Rihan Ohuş: Onurlu bir barış olsun
Federe Kürdistan Bölgesi’ne bulunan Medya Savunma Alanlarında 25 Temmuz 2015 tarihinden çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren İbrahim Ohuş’un (Argeş Kiçî) annesi Rihan Ohuş ise komisyonun görevinin önemine değinerek, şunları söyledi:
“Bizim talebimiz zindanlarda tutulan çocuklarımızın serbest bırakılması. Artık asker ve polislerin anneleri de Gerilla anneleri de ağlamasın. Daha önce benzer süreçler yaşadık ve başarılı olmadı bu sefer bizi kandırmasınlar. Artık onurlu bir barış olsun. Anneler artık ağlamasın. Kürt özgürlük hareketi şimdiye kadar birçok adım attı devlette artık somut bir adım atsın. Bizim çocuklarımız ölüyor ancak biz hep barış barış barış diyoruz. Artık yeter. Cizîr’de 10 yıl önce bodrumlarda onlarca insan yakıldı. Komisyon çalışmalarından bunu da göz önünden bulundursun ve gerçek bir barışı sağlasın.”
‘Dilimiz tanınmalı’
PKK’ye 12 yıl önce katılan Abdurrahman Nail’in annesi Hatice Nail aradan geçen 12 yılda oğlundan haber alamadığını şu sözlerle ifade etti:
“Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Biz barış ve huzur istiyoruz. Komisyon bunun için çalışmalı. Anneler çok acı gördü artık görmek istemiyor. Biz özgürlük ve eşitlik istiyoruz. Ne Kürt ne de Türk kimse ölmesin. Barış olması için dilimiz ve varlığımız tanınmalı.”
‘Siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı’
Çatışmalı süreçte beraber büyüdüğü amcasının oğlu Abdullah Temiz’i kaybeden Ayşe Erden de barış için komisyona şeffaf olma çağrısında bulundu:
“Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın dışarıda olmasını ve halkına öncülüğünü özgür koşullarda yapmasını istiyoruz. Bütün siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı. 30 yıl cezaevinden kalmış insanlara pişmanlık dayatılıyor. Bu onursuzluktur. Bütün siyasi tutsaklar bırakılmalı. Barış olacaksa bu olmalı. Komisyon en başta barış için herkesi dinlemeli. Siyasi parti fark etmeksizin herkes barış için elini taşın altına koymalı.”
‘Demokratik siyasetin önü açılsın’
Cizîr’de 2016 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasağında yaralı halde tutuklanan, Kırıkkale Cezaevi’nden tutulan siyasi tutsak Fikret Erden’in annesi Sedika Erden, oğluna 107 yıl hapis cezası verildiğini, bir eli felçli olmasına rağmen bırakılmadığı kaydetti.
Oğlunun tutuklandığı zaman zırhlı araç ile ezildiğini belirten Sedika Erden şu sözleri kaydetti.
“Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyı sonuna kadar destekliyoruz. Sayın Öcalan ve PKK şimdiye kadar 3 tarihi adım attılar ancak devlet hala bir tane adım atmamış. Devlet neden adım atmıyor? Onlarda bir adım atsın. Arttık hiçbir annenin yüreği yanmamalı. Demokratik siyasetin önün açılmalı. Gerillalar dünyanın önünden silahlarını yaktı. Biz çok acı görmemize rağmen hala barış diyorsak bunun değeri iyi anlaşılmalı. Buna rağmen hala silahlarını yakan Gerillaların olduğu alanların bombalanması kabul edilemez. Dağlarımızı, ormanlarımızı bombalamayı bırakın. Şirnex’ta ağaç kesimi olurken bir barıştan bahsetmek mümkün değil. Siyasi tutsaklar dört duvar arasından tutulurken nasıl barış olacak? Biran önce saldırılar son bulmalı. Cezaevlerinde tutulan herkes serbest kalmalı. Biz insanca yaşamak istiyoruz.”
Kaynak: MA