DEM Parti’nin gerçekleştirdiği ‘Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmalarında’ Kürt halkının Abdullah Öcalan’ın çözüm iradesinin arkasında olduğu vurgulandı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” Wan, Êlih (Batman), Meletî (Malatya) ve Îdir’de (Iğdır) halk buluşmaları gerçekleştirdi.
Wan
Wan’da yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda gerçekleşen buluşma saygı duruşu ile başladı. Divan oluşumunun ardından, DEM Parti Mêrdîn (Mardin) Milletvekili Saliha Aydeniz konuştu.
‘Alternatif paradigma’
Kürtlerin çok önemli bir süreçten geçtiğini söyleyen Saliha Aydeniz, “Ortadoğu’da yaşanan 3. Dünya savaşı Kürtlerin kalbinde sürüyor. Bu açıdan Kürt halkının direnişi ve ortaya koyduğu mücadele önemlidir. Kürtler Ortadoğu’da önemli bir alternatif ve paradigma ortaya koyuyor. Bu paradigmanın sahibi ise Sayın Öcalan’dır. Bu felsefe her gün büyüyor ve gelişiyor” dedi.
‘İktidar adım atmak zorunda’
Ortadoğu’daki büyük dönüşüm sürecinin yaşandığını söyleyen Tayip Temel, “Türkiye’de de Kürt meselesi üzerinden yeni tartışmalara yol açmıştır. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve Sayın Öcalan ile sürdürülen görüşmeler, sadece iç siyasetin değil, bölgesel dinamiklerin de bir sonucu olarak gelişiyor.. Bugün devletin, Kürt meselesini yalnızca baskı ve şiddet politikalarıyla yönetemeyeceği bir kez daha görülüyor. Bu durum, iktidarın bazı adımlar atmasını zorunlu hale getiriyor” diye konuştu.
‘Görüşme Mecliste yürütülmeli’
İktidarın baskıyı artırarak güvensizliği derinleştirdiğini belirten Tayip Temel, “Amaç, Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin güvenini sarsmak, mücadele azmini kırmaktır. Bu noktada önemli olan, sürecin nasıl şekilleneceğidir. Eğer Sayın Öcalan’la yürütülen görüşmelerin bir müzakere sürecine evrilmesi isteniyorsa, bunun şeffaf ve toplumsal katılımı esas alan bir süreç olması gerekmektedir. Sayın Öcalan’ın bu görüşmelerin Meclis’te yürütülmesini istemesi ve siyasi partilerle doğrudan temas kurulmasını önermesi, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından kritik önemdedir. Bugün, Türkiye’nin temel meseleleriyle yüzleşme zamanı. Kürt meselesi başta olmak üzere, halkların, inançların ve kadınların özgürlüğünü esas alan bir demokratik çözüm mümkün. Bunun yolu ise Sayın Öcalan’ın da vurguladığı gibi, şiddet ve çatışma zemininden çıkıp, diyalog, müzakere ve demokratik siyaset zeminini güçlendirmekten geçiyor” dedi.
Demokratik toplum modeli
Türkiye’de bir kesim ve kimi yazarların bilinçli olarak Öcalan gerçeğini sadece silah, şiddet bağlamında ele aldığını belirten Tayip Temel, “Sanki Sayın Öcalan’ın tek rolü ve muhataplığı buymuş gibi konuşuyorlar. Bu doğru bir değerlendirme değil. Son derece eksik ve yetersiz bir değerlendirmedir. Sayın Öcalan, klasik devletçi iktidar anlayışına ve reel sosyalizme çok cesur eleştiriler yapmış, alternatif bir toplum teorisi ortaya koymuş bir öncüdür. Demokratik toplumu bir eşitlik modeli olarak tarif etmiş ve bu düşünce Kürt halkında diğer halklarda büyük bir karşılık bulmuştur” diye belirtti.
‘Kürtler Öcalan’a güveniyor’
“Sayın Öcalan şimdi Kürt halkının özgürlüğü ve tüm ezilen toplum lehine ve yararına bir çözüm projesi üzerinde çalışıyor” belirmesi yapan Tayip Temel, son olarak; “Bu model ile kapitalist sistemden tüm ezilenlerin intikamını alıyor. Asıl olan devletin ve iktidarın bu hamleye karşılık atacağı adımların ne olacağıdır. Bu konuda demokratik siyasi ve toplumsal güçlerin tutum ve aktivitesi önemlidir. Kürt halkı yediden 70’e Sayın Öcalan’a güveniyor ve çözüm iradesinin arkasındadır. Bu aynı zamanda bir mücadele sürecidir” diyerek konuşmasını bitirdi.
Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
Îdir
Barış ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit açılış konuşmasını yaptı. Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye’de yaşanan Kürt sorununa dikkat çekerek, “22 Ekim de Ömer Öcalan Sayın Abdullah Öcalan’la İmralı’da yaptığı görüşmede kendisi bir ok tartışmayı başlatmış durumda. Bu tartışmaların ana ekseni 26 yıldır İmralı ada Hapishanesi’nde durduğu yeri koruduğunu ve barış için aslında yoğunlaşmalarının devam ettiğinin, Kürt sorununun demokratik çözümü için formüller sunduğunu bir yol haritasına sahip olduğunu gösterdi. Türkiye’nin demokratikleşmesi için pratik, politik ve teorik güce sahip olduğunu çok açık ve net bir şekilde ortaya koydu. Yine 28 Aralık ve 22 Ocak‘ta bir görüşme yaptılar o görüşmede de Sayın Öcalan çok açık ve net bir şekilde aslında koşullar oluştuğunda Kürt sorunu şiddet ve çatışma zemininden hukuki zemine çekebileceğini ve bunun teorik politik ve pratik gücüne sahip olduğunu ifade etti. Mesele sadece AKP ve MHP ile değil, mevcut mecliste bulunan bütün siyasi partilerle ve toplumun geniş katılımıyla gerçek ve kalıcı bir çözüme ulaşacağını biliyoruz” sözlerini kullandı.
‘Kobanê ruhuyla mücadeleyi yükseltelim’
Ortadoğu’da yaşanan krize karşı Kuzey ve Doğu Suriye’de yürütülen mücadelenin tüm halklara ilham kaynağı olduğunu ifade eden, Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kürtler olarak bize ne Suriye, İran, Irak’tan demeyiz. Biz bir halkız, hangi parçada nerede bize yönelik, halkımıza yönelik bir saldırı olursa halkımızın haklarına el koymak isteyenler olursa tıpkı 2014’te Kobanê’de olduğu gibi hep beraber ayağa kalkar bu züllüme karşı direniriz. Kuzeydoğu Suriye’de Yapılan saldırıların karşısında olduğumuzu ve oraya yapılacak saldırının burada yaşayan bizlere yapılmış bir saldırı olduğunun da altın çizmek istiyoruz. Önümüzde 15 Şubat komplosunun yıl dönümü var. 15 Şubat‘ın gerçek anlamda Sayın Öcalan’ın esaretinin başladığı gün olmaktan öteye, özgürlüğünün sağlanacağı gün olması için her birinizin emek vermesi, mücadeleyi yükseltmesi ve Sayın Öcalan’ın artık özgürlük koşullarının sağlanacağı bir iklimin yaratılması için de hep beraber çalışmamız gerekir” dedi.
Ardından halk buluşması basına kapalı devam etti.
Êlih
Êlih’te, Petrol-İş Elih Şubesi’nde gerçekleştirilen halk toplantısına Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın yanı sıra kentteki siyasi ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Nereden bakarsanız bakın Kürtler her yerde öncelikle kendilerine özgürlüğü kimlik edindi. Yeni dönemi tartışırken yalnız olmadığımızı biliyoruz. Bir yandan Ortadoğu’da yeni bir dizayn var, diğer yandan bunun Türkiye’nin üzerine etkileri var. Suriye’deki güçlerin büyük bir kısmı geri çekildi. Bir tek Kürtler orada kaldı. Rojava’da kadınlar bir devrim gerçekleştirdi. O devrimin yankıları tüm dünyada buldu. Suriye’de ki statünün kendisine zarar verdiğini kimse söyleyemez. Bir yandan Türkiye’de ‘toplumsal barış’ derseniz diğer yandan Rojava’ya saldırı hazırlığı yaparsanız; yaptığınız tartışmalar boşa düşmüş demektir” dedi.
‘Öcalan’ın İmralı’da olması mümkün değil’
Yüzyıllık bir sorunun çözümünün konuşulduğunu söyleyen Çiğden Kılıçgün Uçar, şöyle devam etti: “Bu çözümde tarihi bir aktör olarak kabul edilen Sayın Öcalan’ın İmralı’da olmasını kabul etmek mümkün değil. Sayın Öcalan’ın kendi yapısıyla, örgütüyle, kitlesiyle bir arada olması gerekiyor. 26 yıldır tecrit altında ama Türkiye’deki demokrasinin tesisi için mücadele eden birinden bahsediyoruz. Türkiye’de tesis etmek istediğimiz Kürt sorununun demokratik çözümü herhangi bir iktidarı güçlendirmek için değildir. Tam tersi Kürt sorununun demokratik çözümü için çıktığımız yol haritasının kendisi Türkiye’deki halkların eşit ve özgürlüğü içindir.
Ülkenin kuruluşunda Kürt halkının emeği ve iradesi var. Bu emek, eşit yurttaş olarak kabul edilmesini gerektiriyor. Yine çözüm tartışmaları sürerken iç barışı sağlamak isteyen devlet niye tek taraftan adım bekliyor. Neden Sayın Öcalan’ın çağrısına yüklüyor. Bu karşılıklı emek gerektirir. Çözüm tartışmaları bağlamında karşılıklı adım atılması gerekiyor. Bu olmadığı taktirde bunları konuşmanın anlamı olmayacak. Devletin ve iktidarın, samimiyetin göstergesi olarak adım atması gerekiyor. Devletin artık bir şey söylemesi ve adım atması gerekiyor. İktidar kadar muhalefetin, toplumsal kesiminde de sorumluluğu var. Yeni dönemde adını koyamadığımız bu tartışmaların herkes tarafından sahiplenilmesi önemlidir.”
Toplantı, konuşma ardından basına kapalı devam etti.
Meletî
Meletî’de “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” kapsamında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Parti (DEM) İl Örgütü olarak kullanılan Konteyner Alanı’nda halk toplantısı yapıldı. Toplantıya, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi (MYK) Hamide Yüksel, Parti Meclisi (PM) üyesi Sabuha Akdağ, Meletî Barış Anneleri Meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Toplantının yapıldığı alana, “Örgütlü toplum ile özgür yaşama” pankartı asıldı. Saygı duruşuyla başlayan toplantıda konuşan DEM Parti Meletî İl Eşbaşkanı Ahmet Ercan, barışın toplumsallaşması için buluşmaların önemli olduğunu belirtti.
Toplantı, sürece dair yapılan siyasi değerlendirmeler, katılımcıların öneri ve eleştirileriyle son buldu.
Colemêrg
Colemêrg’in (Hakkari) Gever ilçesinde bulunan bir düğün salonunda gerçekleştirilen toplantıya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın yanı sıra kentteki siyasi ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. Toplantıda, divan seçiminin ardından saygı duruşunda bulunuldu.
Ardından toplantıda konuşan DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, somut adımların atılması için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Buluşma, konuşmaların ardından basına kapalı devam etti.
Kaynak: JINNEWS / MA