Tiyatrocu Bavê Teyar’ı anlatan rol arkadaşı Îsa Oso, ‘Bavê Teyar devrimci bir sanatçıydı. Fizikken yok olabilir ama bize bıraktığı mesajlarda yaşıyor’ dedi
Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO), 18 Ocak’ta Tişrîn Barajı’na dönük gerçekleştirdiği saldırıda yaşamını yitirenlerden biri de tiyatrocu Bavê Teyar (Cûma Xelîl Îbrahîm) idi. 1957 yılında Qamişlo’da dünyaya gelen Cûma Xelîl Îbrahîm, 30 yılı aşkın süre Kürt tiyatrosuna önemli katkılarda bulundu. Oyunlarında yurtseverlik, ülke savunması, ulusal birlik ve Kürt halkının mücadelesine sıkça yer veren Cûma Xelîl Îbrahîm, bir grup arkadaşıyla 1998 yılında “Şehit Osman Tiyatro Grubu”nu kurdu.
Grubun üyesi ve Cûma Xelîl Îbrahîm’in birçok kısa ve uzun filminde rol alan Îsa Oso, Türkiye’nin saldırıları ile Cûma Xelîl Îbrahîm’in mücadelesine ilişkin konuştu.
‘Devrimci halk savaşı’
Tişrîn Barajı’na dönük saldırılara karşı 8 Ocak’tan bu yana halkların nöbet eyleminin sürdüğünü anımsatan Îsa Oso, verilen direnişi dünya direniş tarihinde bir benzerinin olmadığını kaydetti. Îsa Oso, “Bir yerde çatışmalar varsa ve sivillerin yaşamları riske girdiği an çatışmalar durdurulur. Çatışma bölgesinde savaşçılar kalır. Ancak Tişrîn Barajı direnişinde bu değişti. Halk saldırılara karşı çatışma bölgesine gözünü kırpmadan gitti ve 26 gündür savaşçılarının arkasında duruyor. Bugün barajı koruyan savaşçılar direniş nöbeti tutan halkların çocuklarıdır. Bu savaşçıların aileleri kendi hayatlarını tehlikeye atarak çocuklarının yanında yer alıyor. Bunun manevi değeri görülenden de daha büyük. Rojava Devrimi; ‘halkların devrimidir’ denildiğinde kastedilen buydu. Toplumun hepsi devrimci, hepsi direniyor. Sadece savaşçılar değil, o savaşçıların kardeşi, annesi, babası da direniyor. En küçük çocuk bile okula gidip ana dilini öğrenerek direniyor. Bugün direnmeyen yok. Devrimci Halk Savaşı tam olarak budur” diye belirtti.
Bavê Teyar’ı anlattı
Türkiye ve SMO’nun sivilleri hedef aldığını söyleyen Îsa Oso, gazeteci, siyasetçi ve sanatçıların bilinçli olarak katledildiğini söyledi. Gazetecilerin, hakikatin karanlıkta kalınması için hedef alındığına dikkati çeken Îsa Oso, “Siyasetçiler halkı örgütlüyor ve bilinçli bir toplum inşa ediyor. Bu inşanın öne geçmek için siyasetçiler hedef alınıyor. Sanatçılar ise halkın kültürünü kırıma uğratmak için hedef alınıyor. Bavê Teyar’ın katledilmesi hepimize acı verdi. Sadece Kürtlere değil onu gören, duyan, adını bilen herkeste tarifi tanımsız bir acı bıraktı. Bavê Teyar sadece Qamişlolu, Rojavalı değildi. O 30 yıldır yaptığı filmlerle dört parça Kürdistan’da her eve girdi. Zulümden kaçan, Avrupa’ya gitmek zorunda kalanlar da onun yaptığı filmlerde kendini gördü ve yurtseverlik bilincini yeniden kazandı. Bavê Teyar, Kürt tiyatrosu için kırılmaz ve devrilmez bir sütundu. Kimsenin Kürtçe konuşmadığı, konuşmaya korktuğu bir dönemde ortaya çıktı. BAAS rejiminin çocukların isimlerinin dahi Kürtçe yapılmasına izin vermediği, halkın her açıdan baskı altında tutulduğu, korkutulduğu zamanda korkmadan Kürtçe tiyatro yaptı. Yasaklı olan bir dilde halkı güldürdü ve bilinçlendirdi. Bu nedenle herkes onu sevdi” diye belirtti.
‘Toplum ile bütünleşti’
Bavê Teyar’ın rolünü oynarken doğal davrandığını dile getiren Îsa Oso, “Doğal olması onu toplum ile bütünleştirdi. Herkes onu severdi ama en çok çocuklar onu severdi. Birçok çocuk onun filmleri ile Kürtçe öğrendi. Her filmde toplumun yaşadığı sorunları odağına aldı ve onların çözümünü esas alan mesajlar verdi. Kürt toplumunda zihniyet, ahlak, değerler konusundaki sorunları tema olarak ele aldı ve halkların gerçekleri görmeleri için çaba sarf etti. Amacı ahlaki bir toplum yaratılmasına katkı sağlamaktı. Sanatçının görevi sadece sahne alıp rolünü oynamak değildir. Sanatçı hem rolünde hem de sahneden indikten sonra halkın yaşadığı sorunları ele almak ve ona çözüm bulmak ile görevlidir. Bunu bize en iyi öğreten Bavê Teyar oldu. Bavê Teyar sanatını sadece sahnelerde göstermedi. Sokakta, düğünlerde, her yerde sanatını icra etti” dedi.
‘Yol gösteren yıldız’
“Bavê Teyar devrimci bir sanatçıydı” diyen Îsa Oso, söyle devam etti: “1990’lı yılların başından bu yana devrimin içinde yer aldı ve inandığı değerlere bağlı kaldı. Herkesin bu değerlere sahip olması için elinden geleni yaptı. Verdiği son mesajlarda da bunu gösterdi. Fizikken yok olabilir ama bize bıraktığı mesajlarda yaşıyor. Bu mesajlar her zaman bize yol gösterecek. Kanımızın son damlasına kadar bize verdiği mesajlar doğrultusunda yaşayacağız. Tarihte birçok sanatçımız devrim şehidi oldu. Onların anısına sahip çıktı. Bavê Teyar bize yol gösteren bir yıldız oldu. O şehitlere söz verdi ve son ana kadar sözünde durdu. Bizde ona söz verdik ve sonuna kadar sözümüze sahip çıkacağız.”
Haber: Emrullah Acar / MA