• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Bayram değil sansürle mücadele

24 Temmuz 2019 Çarşamba - 14:33
Kategori: Güncel, Manşet

‘Cumhuriyet’in kuruluşundan beri gazetecilik sansürle karşı karşıya’ diyen MGKP Sözcüsü Güney, 24Temmuz’u değerlendirdi

İkinci Meşruiyet’in 1908’deki ilanından sonra 24 Temmuz’da gazetelere yapılan sansüre son verilmesi sonucu Basın Bayramı olarak kutlanılmaya başlandı. Bugün dünya basın özgürlüğü sıralamasında 157. sırada olan Türkiye’de, 134 gazeteci cezaevinde, işsiz gazetecilerin sayısı ise 10 bini aşıyor. Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Ayşe Güney, 24 Temmuz’u, gazetecilerin yaşadığı zorlukları ve sansürü Jinnews’ten Rengin Azizoğlu’na değerlendirdi.

24 Temmuz’un Türkiye’de Gazetecilik ve Basın Bayramı olarak tanımlandığını ifade eden Güney, 1908’de sansürün kaldırılması üzerinden geliştirilmiş bir bayram olduğunu ve her yıl sözde kutlandığını kaydetti. Güney, “Biz gazeteciler olarak sansürün gün geçtikçe daha da çok arttığını düşünüyoruz. O yüzden de aslında hiçbir gazeteci bunu bayram olarak kabul edip kutlamıyor. Çünkü Cumhuriyet tarihinin ilk zamanlarından bugüne kadar gazetecilik sansürle karşı karşıya kaldı ama özellikle son dört yıldır sansür tavan yapmış durumda. Ajanslar kapatıldı, haber siteleri kapatıldı, haberlere erişim engeli getirildi, bir kavramın kullanılması dahi yasakla karşı karşıya kaldı. İnsanlar paylaştığı haberlerden ya da düşüncelerden kaynaklı yargılanıp yıllara varan cezalar aldı. RTÜK adı altında kurulan televizyon ve radyoları denetleyen bir kurum var. Bu kurum tamamen iktidar tekelinde oluşan bir kurum. Sansürü engellemek üzere oluşturulan bir kurum ama sansürü daha çok besleyen ve meşrulaşmasını sağlayan bir kurum. Herhangi bir programda iktidar karşıtı herhangi bir söylemin dahi hemen denetime alınıp kanalın kapatılmasına doğru giden ağır cezalarla karşı karşıya kalınabiliyor. O yüzden sansür hala devam ediyor. Biz gazeteciler olarak da 24 Temmuz’u bir bayram olarak değil sansürle mücadele günü olarak değerlendirip öyle ele alıyoruz” dedi.

İki tür gazetecilik

Türkiye’de ikiye ayrılan bir gazetecilikten bahsedilebileceğini söyleyen Güney, bir yerde mevcut iktidarın tekeli altına girmiş, biat eden, tek tipleştirilmiş, tek bir elden çıkan haberleri servis eden bir gazetecilik anlayışının var olduğunu, bir de buna karşı muhalif, demokrat, yurtsever ve özgür basın olarak tanımladıkları basın gerçekliği olduğunu ifade etti. Özgür basının müthiş bir sansürle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Güney, yayınladığı haberler gerekçe gösterilerek mahkeme kararlarıyla ajanslara erişimin engellendiğini ve onlarca ajans, kurum, kuruluş, gazete basın alanındaki birçok dernek ve vakfın Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kapatıldığını hatırlattı.

Kadın gazetecilere çağrı

Güney tüm baskı ve engellemelere rağmen sahalarda olduklarını belirterek şöyle dedi: “Kadın gazeteciler çok önemli bir direniş içerisinde. Kürt basını içerisinde de kadın mücadelesi çok ayrı ve özel bir yerde duruyor. Çünkü kendi özgün kurumlarını oluşturarak ilerledi ve yol aldı. Bunların hepsi elbette çok önemli tarihsel olgular. Bunları doğru yorumlamak ve ileriye taşımak bizim açımızdan çok önemli. O yüzden de biz kadın gazeteciler olarak bu mirasın taşıyıcıları olduğumuzu düşünüyoruz. Kadın mücadelesinin ancak örgütlü güçle beslenip büyüyebileceğine inanıyoruz. O yüzden de örgütlü gücün büyütülmesi adına tüm kadın gazetecileri örgütlenerek bir arada ortak mücadele etmeye çağırıyoruz.”

DİYARBAKIR

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Süpermen Stalin için mücadele ediyor

Sonraki Haber

50 yıl sonra ziyarete açıldı

Sonraki Haber

50 yıl sonra ziyarete açıldı

SON HABERLER

Kafkas Kürtlerinde edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Koruma tedbiri ‘kelepçe yetersiz’ denilerek uygulanmıyor!

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Aralık 2025

Mustafa Karasu: Türkiye’deki siyasi partiler tarihi bir sınavda

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Gaxan demokratik toplum ve barış şiarıyla düzenlenecek

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

QSD Basın Sözcüsü Ferhad Şamî: Mazlum Ebdî Şam’a gidecek

Yazar: Aziz Oruç
26 Aralık 2025

Dumlu Cezaevi’nde tutsaklara sistematik şiddet

Yazar: Aziz Oruç
26 Aralık 2025

Asgari ücret artışı Resmi Gazete’de yayımlandı

Yazar: Aziz Oruç
26 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır