Kadınların bekçilere esnek görev ve yetkilerin verilmesine yönelik tepkileri devam ediyor. İstanbullu kadınlar da bu yetkilerin kendilerine bir ‘tehdit mesajı’ olduğunu söyleyerek, ‘Güvenliğimizi sağlamak için ses çıkarmalıyız’ dedi
Bekçilerin yetki, görev ve çalışma usullerini belirleyen 18 maddelik Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu, 18 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Yaklaşık 21 bin bekçiyi kapsayan kanuna göre çarşı ve mahalle bekçileri devriye gezebilecek, kimlik sorabilecek, şüpheli durumlarda kişileri durdurup yine şüphe halinde kişilere müdahalede bulunabilecek. Bekçiler bu yasa sonucunda gösteri ve yürüyüşlere de müdahale edebilecek. Yine bekçilere “Görev bölgeleri içinde uyuşturucu madde imal edildiği, satıldığı veya kullanıldığından, kumar oynandığından ya da fuhuş yapıldığından şüphe edilen yerleri bağlı bulundukları genel kolluk birimlerine bildirmek” görevi de veriliyor yasa ile ilgili. Bu maddedeki “şüphe” gibi esnek bir kavramın kullanılması avukat ve kadın örgütleri tarafından “özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlali” olarak değerlendiriliyor. Jinnews’in İstanbul’da mikrofon uzattığı kadınların Bekçiler Kanunu’ndaki düzenlemelere tepkisi bir hayli büyük.
‘Polisler yetmiyor mu?’
İktidar tarafından halka dönük korku imparatorluğu yaratılmaya çalışıldığını belirten Fikriye Sarıgül, bekçilerin yetkilerinin arttırılmasını, “Biz sokakları da geceleri de istiyoruz” diyen kadınlara dönük tehdit mesajı olduğunu vurguladı. Sarıgül, “Kolluk kuvvetleri yetmiyormuş gibi bir de üstüne bekçiler eklendi. Sokak bekçileri polisle aynı yetkiyi alıyorsa demek ki toplumda artık güven ortamı kalmamıştır. Bu hak gasp edilmiştir artık. Biz kadınlara dönük erkek saldırısını engellemek yerine şiddeti destekleyenlere karşı daha çok alanlarda olmalıyız, daha çok ses yükseltmeliyiz” diye konuştu.
‘Karar geri çekilmeli’
Süreya Kılınç ise bekçilerin yetkilerinin arttırılmasına “Kabul edilir gibi değil. Tamamen polis, bekçi devleti olduk” sözleriyle tepki gösterdi. Kılınç, söz konusu uygulamanın kendilerini hedeflediği uyarısında bulunarak herkesi ses çıkarmaya çağırırken, “Bu tamamen feodal ilişkilere dayalı bir uygulama. Bu duruma herkesin karşı çıkması lazım. Kadına yönelik şiddetin bekçilere yetki artırımıyla daha fazla derinleşeceğini düşünüyorum. Karar geri çekilmeli, derhal” ifadelerini kullandı.
Ses çıkar’ çağrısı
Kadınların çıkarılan yasalarla gün be gün daha da güvencesiz bırakılmaya çalışıldığını vurgulayan Dilber Demir ise kadınları ses çıkarmaya çağırdı. Demir, “Kadınlar sokağa çıkamadıkları gibi, evlerinde de kendilerini güvende hissetmeyeceklerdir. Çünkü asıl hedeflenenlerin kendileri olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu da yaşamlarında büyük zorluklara neden olacak muhakkak ki. Ancak bizler iktidarın istediklerini yasalara kılıf uydurarak veya değiştirerek hayata geçirmeye çalıştığını önceki pratiklerinden de görüyorduk. Buna benzer uygulamalar peş peşe gelmeye devam edecek. Bu konunun bir toplumsal olay, durum olduğu açıktır. Bu nedenle özellikle kadınların birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Kendi güvenliğimizi sağlamak için ses çıkarmalıyız. Bundan önce de güvende değildik ancak artık evimizin bulunduğu sokağa dahi çıkamaz hale getirilmeye çalışılıyoruz. Kararın geri çekilmesi için tüm gücümüzü göstermeliyiz” dedi.
İSTANBUL