• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
4 Haziran 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar İlham Bakır

Beyaz aşağılama Siyah utanç

13 Nisan 2021 Salı - 13:16
Kategori: İlham Bakır, Yazarlar
Aç karınla sanat yapmak

İlham Bakır

Özgürlük duygusunu tanımayan Siyah insan için bir tek alın yazısı vardır. Kendini yok sayma, kendini hiçleştirme, tüketme pahasına peşinden koştuğu bir kader: Beyaz olmak, hiç değilse Beyaz olana benzemek, en azından gri olan alanda kalabilmek, Beyaz’a yakın durabilmek. Siyah olmanın aşağılanmışlığından, zavallılığından, yoksulluğundan, utancından ancak Beyaz’a dönüşerek kurtulabilmek mümkündür onun tasavvurunda. O yüzden Siyah olana, Siyah’a dair her şeye bir Beyaz’dan çok daha fazla nefret duyar. Beyaz olana yakın olabilmek, Siyah’tan uzaklaşabilmek için bütün gücüyle, bütün hıncıyla yüklenir Siyah’lığa. Fanon, bunun iki sürecin ürünü olarak görür, süreç ve içselleştirme süreci. Beyaz ve Siyah antagonizmasında Fanon, bu antagonizmayı

Beyaz insanın üstünlüğünün, Siyah insanın aşağıda olmasının sosyolojisi üzerinden tanımlar. Beyaz normal olanı, Siyah ise bir anormaliyi, bir arızayı, bir hastalığı tanımlar.

Fanon’un Beyaz-Siyah antagonizmasını, bire bir Kürt-Türk ilişkilerinin tanımlanmasında kullanmak mümkündür. Bir Kürdün, Türk olma sevdası en az bir Siyah’ın Beyaz olma sevdasındaki kadar trajik bir kendini var etme biçimidir. Son birkaç gündür oyuncu Ersin Korkut bağlamında dönen çok mikro düzeydeki bir mesele bile bu antagonizmanın nasıl kurulduğunu bize göstermektedir. Ersin Korkut Hakkari’de doğmuş, büyümüş bir Kürt. Hakkari’de taksi şoförlüğü yapmış, çalışmak için İstanbul’a gelmiş, pizzacıda bulaşıkçılık yaparken rivayete göre kendinden önce İstanbul’a gelen ve sinema piyasasında kendine hatırı sayılır bir yer tutan teyzesinin oğlu Yılmaz Erdoğan’ın el vermesiyle oyunculuğa adım atan ve o da az çok kendine bir isim yapabilen bir oyuncu. O da tıpkı ağabeyi Yılmaz gibi bu piyasada bir Kürt olarak var olabilmenin yolunun Türkleşmekten, Kürt olmaktan uzak durmaktan geçtiğinin son derece farkındadır ve buna göre davranır. Fakat her ikisi de ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar ten renkleri onları ele vermekte, yaptıkları en ufak bir yanlışta Kürtlükleri önlerine bir ayıp gibi serilmekte ve bu yumuşak karınlarından ağır darbelere maruz kalmaktadırlar. Kendilerine Kürt kültürü ile ilgili şeyleri, Kürt hikayelerini sinema piyasasında Türkçe ile kurulan bir metaya dönüştürme görevi verilmesinden, egemen Türklük davranışında kaba saba bir Türkçe ile konuşma üzerinden verilen Kürtlük koduyla rol yapmalarının onlara lütfedilmesinden aldıkları cesaretle bazen boş bulunup Kürtlüklerine dair atak yaptıklarında anında hadleri bildiriliyor, sınırı aşmamaları gerektiği hatırlatılıyor.

Ersin Korkut, bir sebeple Diyarbakır’a gelmiş, yakın çevresinden arkadaşlarıyla sohbet ederken o samimi ortamda Amed’i sevdiğini, Amed’in başkent olduğunu söyleyivermiş. Bu muhabbet video olarak kaydedilip sosyal medyada paylaşılınca da kıyamet kopuverdi, tutuklanması için kampanyalar başlatıldı, nankörlüğünden dem vuruldu. Bugün yarın Devlet Bahçeli de Ersin Korkut derhal kapatılmalıdır, diyesiymiş. Nasıl bir hata yaptığını fark eden Ersin, muhtemelen ağabeyi Yılmaz’ın da kulağını çekmesiyle derhal seri bir u dönüşü yaparak gösterdiği bu Kürtlük refleksinden dolayı derhal pişmanlığını dile getirmiş, “Ben Diyarbakır’ı bu yörenin, bölgenin kültür başkenti anlamında söyledim. Hatta gündüz bunu anlatan bir paylaşım da yaptım. İzmir, Ege’nin kültür başkenti, merkezidir. Bunun gibi. Bu anlamda söyledim ama düşüncemi ifade edemedim. Çok üzgünüm. Ben Türkiye’de herkesin birlikte mutlu bir şekilde yaşamasından başka hiçbir şey düşünmem. Herkesten özür dilerim. Ben siyasetten anlayan bir insan değilim. Tabii ki bir tek başkentimiz vardır ve ‘Ankara’dır. Çok üzgünüm. Ben Türkiye’de herkesin birlikte mutlu bir şekilde yaşamasından başka hiçbir şey düşünmem. Herkesten özür dilerim.” diye bir açıklama yayımlamış.

Beyaz, Siyah’a haddini bildirmiş, durması gereken sınırı tarif etmiştir. Fanon’a göre Siyah insanı normal dışı yapan şey bizzat kendi içinde büyümektedir. Kendi kimliğinden duyduğu acılı utanç. Sömürgecinin, içine ektiği aşağılık hissetme tohumunu söküp atmadıkça, bu aşağılık kompleksi sona erdirmedikçe kendi Siyah’lığı ile barışması ve özgürleşmesi mümkün değildir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Çok bekledim o gri pantolonuyla

Sonraki Haber

Kritik soru ‘nereye kadar’?

Sonraki Haber
Pandeminin sosyopolitiğine dair

Kritik soru ‘nereye kadar’?

SON HABERLER

Halep’te binler Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüdü

Halep’te binler Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüdü

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

DEM Parti: Kürt sorununun demokratik çözümü paketlere sığdırılamaz

DEM Parti: Kürt sorununun demokratik çözümü paketlere sığdırılamaz

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

CHP’li Tanrıkulu ‘Bu suç duyurusudur’ dedi, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüş!

Sezgin Tanrıkulu: AKP beklentileri boşa çıkardı

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

MHP seçilmişler için kanun teklifi verecek

MHP’li Feti Yıldız’dan süreç açıklaması: Hiç kimse bozamaz

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Hasta tutsaklar ve yargı paketinin ahlaki felci   

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

‘Kaypakkaya’laşan Mayıs!

Yoldaş Basavaraju Amar Rahe!

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

Ahmet’e veda

Tersten eşitlenme

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır