• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
5 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Bilineceği bilmek

24 Ocak 2020 Cuma - 23:00
Kategori: Yazarlar

12 Eylül darbesinden sonra herkes bir bekleyişteydi. Bülent Ecevit’in genelkurmay başkanı olmasının önünü açtığı Kenan Evren’in darbeyi yapmış olması, Demirel’in indirilmiş olması, Ecevit’in de onunla birlikte tecrit olunmasına karşın, CHP oy tabanının bir bekleme moduna girmesine neden olmuştu.

Biraz 12 Mart darbesinin ilk günleri gibi. Öte yandan MHP’nin de operasyon konusu olması ve Alpaslan Türkeş’in “aranıyor” ilan edilmesi de, bekle gör tavrını pekiştirmişti.

Her şeyden önce, ülkücüler tarafından vurulma, devrimciler tarafından cezalandırılma korkusu kısa bir süre ferahlamaya yol açmıştı.

12 Mart’ta olduğu gibi bu kez aydınlar toplu olarak hedef haline getirilmemiş, sadece TKP ile bağlantılı olan dernek ve sendikalar kapatılma yanında operasyon konusu olmuştu.

12 Eylül cuntasının baş korkusu, işçi sınıfının genel greve gitmesi ve de devrimcilerin birleşerek barikatlar kurması idi. “Direniş komiteleri” korkutucu bir tasarım idi.

Ama Fatsa operasyonuna karşı direnilmeyişi, bir başka Tariş direnişi örneğinin sergilenmeyişi de riski göze almayı kolaylaştırdı.

Demokrat’ı çıkarırken, ziyarete gelen Avrupa sol basınından dostları DİSK’e ve devrimci sendikalara götürüyorduk. “Darbe olursa ne yapacaksınız?” sorusuna “genel greve gideceğiz” yanıtını alıyorduk.

Devrimci çevrelerle röportajlarda ise alınan cevap, “barikatlar” ve “silahlı direniş” oluyordu.

12 Eylül darbesinden sonra yabancı gazeteci arkadaşlar, bir “direnişe” tanık olma heyecanı ile geldiler. “Hani bir şey olmuyor” diyeceklerdi.

Tam o sırada Salvador’da çok insanın yaşamına mal olan bir iç savaş yaşanıyordu. Türkiye’de de böyle bir direnişin patlak vermesi bekleniyordu.

Darbe haberi, Demokrat’a bir gün önce geldi. Gazetenin imtiyaz sahibi, Taner Akçam’ın babası Dursun Akçam o gün İzmir’den yurt dışına uçuruldu.

12 Eylül sabahı gazetenin manşeti, gazetecilik açısından harikaydı: “Ankara’da bir şeyler bekleniyor”.

12 Eylül öyle haberdar olunarak geldi.

Dış haberler şefi olarak, ilk sayfanın alt yarısında, “Salvador’da halk direniş barikatlarında” diye alt manşet atmıştım. Aklım sıra direnişe omuz vermek için.

Gazete takımının yarısı gazetede gecelemişti. Sabah darbenin özel operasyon ekiplerinin dayanması beklenirken, kapıya kıtipiyos bir askeri jip geldi, içinden bir er indi ve sıkıyönetim komutanlığının emrini tebliğ etti: “İkinci bir emre kadar gazeteniz kapatılmıştır!” Aynı emir, Aydınlık ve MHP’nin Hergün gazetesine de tebliğ edilmişti. TKP’ye yakın Politika gazetesi ise daha darbe öncesinde kapatılmıştı.

Sokağa çıkılması yasaklanmıştı. Ama sıkıyönetim komutanlığı, kontrol birliklerine “gazetecilerin ofislerine gitmesine izin verin” talimatı vermişti.

Tam darbe gecesi Ayşe Nur, bizim dış haberlerin en genci Firdevs ile İzmir’den İstanbul’a geliyordu.
Hatta İzmir’de bulduğu Beşikçi Hoca’nın bir kitabı varmış, onu hemen çantadan çıkarıp, bir naylon torbada bir yerlere itelemiş. Kimlik kontrollerinde sorun olmasın diye. Balıkesir’i geçtikten sonra almışlar haberi. Kadıköy’de indiklerinde, şehirlerarası yolcuların, mahallelerine gitmesine yardımcı olmuş askerler.

12 Mart döneminde Cumhurbaşkanlığı sekreteri olan Cihat Alpan Paşa bir sohbetimizde, “Aydınlara 12 Mart döneminde yanlış davranıldı” diye bir çeşit eleştiri ya da özeleştiri yapmıştı.

Bu arada Kenan Evren’i hiç sevmezdi. Ama cunta bu kez aydınlara karşı ihtiyatlı davrandı. Aydınlar da kendilerini riske sokmayacak, medyada konumlanacak arayışlar içine girdiler. Elbette cuntanın yasaklarını veri alarak… Bir anlamda sivil toplumculuğun da önü açılmış oldu.

Devrimci önderlikler de, bir direnişi başlatmak yerine, “kadroları kırdırmamak” adına bir bekle-gör ruh haline girmişlerdi.

“TKP, neden 12 Eylül’e hemen anında tepki almadı” diyen diğer sol hareketlerin de aslında bir direniş planı olmadığı ortaya çıktı.

Sıkıyönetim sendika liderlerini ve kadrolarını aranıyor ilan ettiğinde, Selimiye kışlası önünde teslim olma kuyrukları oluştu. Buna rağmen DİSK Davası başlarken, ne olup ne olmaz diye tedbir alıp, çevre sokaklara tanklar dizen, 15-16 Haziran’ı unutmamış olan askeriye, kısa zamanda buna gerek olmadığını anlayacaktı.

“Direniş komiteleri” fikriyatının da askeriyeyi hayli endişelendirdiği anlaşılıyor. Zira darbeden kısa süre sonra Konya’da yaptığı konuşmada “biz gelmesek devrimciler gelecekti” diyecekti.

Devrimcilere, “ülkücü terör” nedeniyle, savunma ihtiyacı nedeniyle omuz veren ve CHP’nin oy tabanı olan mahalleler, cunta ülkücüleri tutuklamaya başlayınca bir anda yabancılaştı ve kapılar kapanıverdi.

12 Eylül’ün üniversitedeki ilk günlerine değinmek üzere başlamıştım bu yazıya. Mete (Tunçay) Hoca’nın 1983 yılında Alan Yayıncılık’ta baskıya keyifle hazırladığım “Bilineceği Bilmek” kitabının İletişim Yayınları’ndan 36 yıl sonra çıkan kitabı nedeniyle. Sağ olsun, genişletilmiş yeni baskıya (İletişim Yayınları 2019) yardımcı olan Erden Akbulut bana yeni yıl hediyesi olarak yollamış. Neyse bir başka yazıya…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Cinayetleri çizmeye yetişemiyorum’

Sonraki Haber

Herkesi tehdit edip duruyorlar

Sonraki Haber

Herkesi tehdit edip duruyorlar

SON HABERLER

CHP PM’si yarın olağanüstü toplanacak

CHP PM’si yarın olağanüstü toplanacak

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Güney Kürdistan Ulusal Kürt Kadın Birliği Platformu kuruldu

Güney Kürdistan Ulusal Kürt Kadın Birliği Platformu kuruldu

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Serra Bucak: Belediye başkanlarının yeri cezaevi değildir

Serra Bucak: Belediye başkanlarının yeri cezaevi değildir

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Aydınlar barışı tartıştı: Direnenin direnenle dayanışma düzeyi düşük

Aydınlar barışı tartıştı: Direnenin direnenle dayanışma düzeyi düşük

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Kürtçe, Süryanice ve Ermenice kurslardan mezun olanlar belgelerini aldı

Kürtçe, Süryanice ve Ermenice kurslardan mezun olanlar belgelerini aldı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Muhittin Böcek adliyeye sevk edildi

Muhittin Böcek adliyeye sevk edildi

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Gabar Dağı’nda yeniden yangın çıktı

Gabar Dağı’nda yeniden yangın çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır