• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Temmuz 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Bir kez daha mı ihanet?

3 Aralık 2020 Perşembe - 00:05
Kategori: Yazarlar

25 Kasım bu yıl bir kez daha ihanete uğradı. Binlerce yılın ihaneti tekrarlandı. Kadının ihtiyaç fazlası ve artı değer oluşturmayı asla kabul etmemesi kadının barınma, beslenme, korunma ve bugünkü adıyla örgütlenme, tarihteki adıyla toplumsallaşmayı sağladı. Erkek onu çalıp devlet denen doğa ve kadın düşmanı bir sisteme dönüştürdü. Erkek egemen zihniyetin iktidarı, kadının keşfettiği dokumacılık hırsız erkek tekstille rant ve emek sömürüsü olarak çalındı. Kadın tohumu beslenme ihtiyacı olarak keşfetti, erkek onu çalıp hormonlu ziraat GDO ile toplumu kanserleştirdi.

Kadın hayvanı bedeninde çocuğuyla emzirerek evcilleştirdi, hırsız erkek onu alıp besicilik ve hormonlu et şeklin hatta bir işkence çeşidi olarak tavuğun iç organlarını tavuğa yedirerek besicilik yaptı. Kadın yemek yapmayı keşfetti, erkek restoran adı altında kadını evde aşçı, kendisini dışarıda para kazanan olarak atadı ve akıllı oldu. Erkek, bunun gibi daha sayısız kadın keşfini çalıp insanlığa karşı bir silah olarak kullandı. Mitoloji buna benzer öykülerle dolu. Kadın yasaları olan 104 ME dahil.

Bu kaçıncı ihanet? Dünyanın ilk savaşı bugüne kadar adı konmamış kadın ile erkek arasındaki savaştır. Kadınların doğurup büyüttüğü çocukları kendi iktidarı için asker yapıp ölüme göndermesi, iktidardakilerin hiçbir çocuğunun asker olmaması yeterli bir kanıt değil mi? Hadi erkek egemen zihniyetin deyimiyle iki dünya savaşı olsun. Kadın bu savaşlar süresince fabrikaları işletti, toplumun açlıktan, hastalıktan ölmemesi için olağanüstü çalışıp mücadele etti. Geri dönen asker kadını yeniden eve geri gönderdi, yaşam alanlarına döndüklerinde ilk gördükleri kadına cinsel tacizde bulundu, tecavüz etti. Bu da yetmezmiş gibi taciz fotoğraflarını yıllarca ‘savaşa veda öpücüğü’ diye yaydı.

Şimdi 3. dünya savaşının merkezi, 1. dünya savaşında dört parçaya böldükleri Kürdistan. 60 NATO devletinin koalisyonu havadan ve karadan teknik gücüyle IŞİD’e karşı çaresiz kaldı. Hain erkek-devlet yapılanması, Kürt kadın öncülüğündeki özsavunmayı IŞİD’i insanlığın başına bela olmaktan çıkarıncaya kadar legal, çıkardıktan sonra illegal ilan etti.

Bu 25 Kasım da yine erkek devletin ihanetine uğradı. Dünyada kadınlar protestolarla Mirabel Kardeşler’in katledildiği günü, Birleşmiş Milletler (BM) de dahil uluslararası gün olarak kabul ettirdi. Bir uluslararası gün neden vali kaymakam, emniyet müdürlüklerinden izin istenerek yapılsın? Nasıl olurda kadının şiddete karşı mücadelesi yasaklanır? Bundan daha büyük bir ihanet olamaz.

Ne devletin, ne polisin, ne valinin, ne kaymakamın, ne karakolun haddine, etkisine, yetkisine girmez kadının şiddetle mücadele gününde yasak çıkarılması. Amed’de kadını çembere aldılar, tam savaş pozisyonunda NATO silahlarıyla, toma, akrep, eli coplu, beli silahlı polis kuvvetini yığdılar ama kadınlar yine de yürüdü. Adı konmayan dünyanın ilk savaşı sona ermeden hiçbir savaş sonlanmaz. Kadınların bu gün ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganındaki ısrarı bu savaşın bitmesi, tecridin sonlanmasındaki ısrardır.

Cezaevleri şu an açlık grevinde, talepleri derhal karşılanmak zorunda. Tüm duyarlı çevreler harekete geçmeli, bu utançtan kurtulmanın başka bir yolu yok. İnsani, vicdani, ahlaki ve hukuki haklarından vazgeçmemekten daha meşru ne olabilir. Kadınlar bir ihaneti daha kabul etmeyecek.

 

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Çocuklardan ilham almak…

Sonraki Haber

Koca’dan aşı açıklaması

Sonraki Haber

Koca'dan aşı açıklaması

SON HABERLER

‘Demokratik Toplum Buluşmaları’ sürüyor

‘Demokratik Toplum Buluşmaları’ sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Ateş ve umut

Ateş ve umut

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

O mağaralar…

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Yazarlar

11 Temmuz’dan sonra

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Ulus – devletlerin panzehri: Demokratik ulus

Ulus – devletlerin panzehri: Demokratik ulus

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Özgürlük yolunda birlik: Öcalan ve halk

Özgürlük yolunda birlik: Öcalan ve halk

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Rızanın inşası ve barışın gölgesi

Rızanın inşası ve barışın gölgesi

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır