• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Bir obüs hikayesi

4 Mart 2020 Çarşamba - 22:40
Kategori: Yazarlar

Bu omzu kalabalıklar, şiddet kullanma ruhsat sahiplerinin, günlük rutin toplantılarının nasıl olduğunu hayal etmeye çalışıyorum:

Biri geliyor evden, dudağının kenarında, ekmek kırıntısı kalmış. Biraz önce kahvaltıdaki reçelli ekmekten. Bir mutsuzluk çizgisi, göz kenarlarında, bu çocuk adam olmayacak kaygısı, düşük yoğunluklu ama ısrarlı ve pasif agresif bir tartışma sonrası kalkılmış masadan ve ‘hiç ilgilenmiyorsun’ şikayeti. Nasıl ilgilensin şimdi koca bir devlet sorumluluğu sırtında, sınırları değiştirecek, mayınlar biraz öteye alınacak, -halbuki kalkmıştı birkaç on yıl önce-, kaç obüs atılacağın karar verilecek, kaç kişinin üstüne düşeceğine ve kaç ailenin evine, muhtemel gelen telefon, belki resmi memur üzüntüsü eşliğinde, ölüm haberleri. Çok muhtemel sabah kahvaltısında, aynı güneşin sabahında, aynı gökyüzü altında, aynı şeyler yemiş olabilirler, reçelli ekmekten mesela hani kırıntısı, konu generalinin dudaklarının kenarında kalan…

Ölenler, o sabah belki akıllarından geçirdiler ama kendilerine konduramadılar ölümü, obüsü yani ama belki, çocuk biraz daha az sorun yaratsaydı, hani generalin ergen oğlu, o kadar obüs atılmayabilir ve süzülerek, daha doğrusu dehşetli bir hızla, hedefe ki, sokağın ortasında bir dükkandı sadece, düşüp bütün hızıyla patlamayabilirdi. Bu durumdan bir ergeni suçlamak aşırı gelebilir size ama koca generali nasıl suçlayabilirim o üstüne düşen vatani görevini yapıyor. İşi öldürmek adamın.

Elinden ne gelir ve neden o apoletler var sanıyorsunuz ?

O obüs, hani yazı konumuz, sadece düştüğü yerde öldürmekle kalmıyor, etkisi çok geniş onun. Birleşmiş Milletler toplantıları düzenleniyor onun üstüne. Ölenleri düşündüklerinden değil, farkında bile değiller onların, çünkü sıradan toplantıları onların, yani kahvelerini bitirip, ‘ah biraz koyu veriyor bu makine’, ‘sandviçin ekmeği biraz bayat mıydı’ filan diye konuşup, sonra içeri gibi oy kullanıyorlar. Kolay bir iş, kolunu kaldır, indir ve kına filan, basit iş. Bu yüzden delegelerin kahveye ilişkin sohbet etmelerini çok garip karşılamamak gerek ne yapsın adamlar, kadınlar, adam kadınlar…

Obüs ilk üretildiğinden beri bu an için yaratılmış, hızla ve çok uzun olmayan bir uçuşla, gönderdikleri, hani generalin emri, başkanın kavli ile düştüğü yerde, binbir şarapnel parçası halinde dağıldığında, diğerleri mesela generalin ergen oğlu hamburgerini yudumlayıp, kolasını ısırdığında, başkan yine mutsuz, öldürüleceğinden endişeli, öldüreceğinden emin yatağından kalkıp, günlük naçar ibadetinde bulunduğu sırada, üç beş şarapnel saplanması sonucu ölenlerin pek farkında değiller.
Bu yüzden pek sorumlu tutamayız onları.

Yani obüstür sanırım bütün bu ölümlerin sorumlusu, belki yanlış yerde duran ev, belki yanlış zamanda, yanlış gezegende doğmuş olmak, yanlış sınırlar içinde de olabilir, -nedense daha çok yoksul doğmayı tercih ediyor insanlar- önce kendinizi sorgulayın, parçalanmış bedenler, itinayla kurşunlanmışlar, yol cesetleri boşuna siz başkanı suçluyorsunuz.

Ne yapsın adam tweet yazmaktan başka…

Yani her şey, obüsün başının altından çıkıyor: ‘Ah obüs ah, ne pis bir şeysin sen’…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Siperdeki tohum neferler

Sonraki Haber

Barışa hasret

Sonraki Haber

Barışa hasret

SON HABERLER

Demirtaş’tan sesli mesaj: Sürdürmemiz gereken bir şey var, o da dayanışma

AİHM’den Demirtaş’ın tutukluğuna dair yeni ihlal kararı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi

31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Tülay Hatimoğulları: Komisyonun acilen kurulması gerektiğinin altını çiziyoruz

Tülay Hatimoğulları: Komisyonun acilen kurulması gerektiğinin altını çiziyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

CHP’li 25 kişi hakkında 15 yıla kadar hapis istendi

CHP İstanbul İl Başkanı Çelik ifadeye çağrıldı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Kadınlar Meclis’e seslendi: Barışın hukuki zemini için görev al

Kadınlar Meclis’e seslendi: Barışın hukuki zemini için görev al

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

‘Tek hedefimiz Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’

Türkiye, Abdullah Öcalan’ı yine ‘Umut Hakkı’ndan muaf tuttu

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Sendikalardan belediyelere operasyona tepki

Sendikalardan belediyelere operasyona tepki

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır