• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
29 Aralık 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Bir yaz acısı-Hicri İzgören

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
11 Temmuz 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnsan ölümlüdür. Ölür ve kısa bir özeti kalır geride kalanlara. Özette ayrıntı yoktur, ana çizgileriyle, kısacık bir biçimiyle anlatır her şeyi. Şurda doğdu, şu okulları okudu, şurda çalıştı, şu eserlere imza attı… Elbette her hayat bir ‘merhaba ve hoşçakal’dan ibarettir ama işte bu iki sözcük arasında yaşanan her ne varsa oradaki detaylardadır kişinin külliyatı. Bir romanın bir şiirin özetlenmesi gibi: Hüznü süzülmüş, ruhu ayıklanmış kelimeler dizisi asıl anlatılmak istenenin ne kadarını verebilir. Nasıl bileceğiz ki şairin kelimelere neler gizlediğini. O hayatın nasıl serencamlardan geçip nerelere evrildiğini. Hiçbir film şeridi, hiçbir tanıtım ve anlatım yeterlice veremez bir hayatın derinliğini. Her hayat değerlidir, her hayattan sayısız film yapılabilir, roman yazılabilir. Ancak kimileri kendini, kendi hayatını oynar, kimileri sadece kendine verilen role dairdir bu hayatın sahnesinde.

***

Bir yaz acısından söz edecektim, yazı aldı başını gitti. Evet. Geçen gün bir şair öldü. Arkadaşları ve okurları olarak her birimiz onu birkaç cümle, birkaç dizeyle ifade etmeye çalıştık. Tıpkı yazının başında ifade edildiği gibi daha yolun başında kendisi söylemişti: “Mamafih biz ölürüz, / Kısa bir özetimiz kalır gökyüzünde.” Adı gibi küçük harflerle konuşan ama konuştukça büyüyen ve büyüleyen bir şairden söz ediyorum. küçük İskender’den… Çocukluktan başlar haylazlık. Kalıplara, şablonlara kafa atılacaksa yara da alacaksın elbet. Etiket çok anlam demek değildir onda. 3 yıl sosyoloji okudu. Sonra 5 yıl okuduğu Çapa Tıp’ı neden yarıda bıraktığını açıklamıştı: “Sanki öldürdüğümüz yetmiyormuş gibi, içini açarak hala konuşturmaya çalıştığımız bir yurtseveri hücrelerine kadar inerek kesmek eğilimini bünyeme yediremedim.” Ama olsundu, tüm okumalar bilgilenmeler şiire dahil oldu. Ağır basan sanat hayatı onu akademik ortamdan kopartarak sanat-edebiyata sürükledi.

***

küçük İskender, Genç yaşta kendine dair özgün bir şiir kurarak. Bu şiirsellikte kaldı hep, yaşadığı gibi yazdı, yazdığı gibi yaşadı. Şiir rotasını şöyle anlatır: “Ben bir imge çapkınıyım. ‘Lanetlenmiş bir şair ne yazabilir’ varsayımından yola çıkarsak, olsa olsa elde edebileceğimiz sonucun çömeziyim. Duyarlığım konusunda hırçın, yaratıcılık sürecinde çevreye kayıtsız olmamı şiire ve yaşamın paramparçalığına duyduğum saygıda aramalı. Şiir bir yabancılaştırma pratiği yaptırıyor, doğayı asiste ediyor. Yorucu, naif, cömert, ötede, farklı bir şiir rotası benimkisi. Hüzne, ölüme, ironiye seyrediyorum.” Dünya onun için bir bıçak, o bir yaraydı sanki. Ya da şöyle de okunabilir belki: Bir yaraya dokunur gibi dokundu hayata. Ama kendi yarasını sevdi, yarasına ‘derman olmayı ta başından reddetti. Nüfustaki ‘Derman’ adını hiç kullanmadı yazdıklarında. Hayata karşı yenik olmayı seçmişti… Yenik ama teslim olmamış bir duruş… Şiirleri gibi toplumsallığında da bir duruş sahibiydi. İlk şiiri Milliyet Sanat’ta yayımlandı (İskender Över imzasıyla, 1985). “Kişisel yaşamından, çocukluk, aşk ve cinsellik gibi konulardan hareketle yazdığı şiirleriyle kendi kuşağının önemli isimlerinden birisi oldu. Kendisini ‘marjinal’ ve ‘aykırı’ bir ‘metropol şairi’ olarak tanımladı. Sinema da ilgi alanlarındandı. Birçok filmde rol aldı. Zengin bir sözcük dağarcığıyla geniş bir şiir evreni kurdu. Devlet olgusuna ve iktidar odaklarına karşı sözünü esirgemedi. Genel geçer kurallara hep direndi. “ben ölürsem, karakutumu bulamayacaklar / ne bir aşk zerafeti, ne bir hayal tabiri / küçücük ömrüm hep rüzgar gülleri kokacak.” İskender öldü. Öldü ama kendi dediği gibi: “Böyle bir adam yaşadı diye” teselli bulacağız. Evet. Bir şair öldü ve karakutusu bulunamadı. Biz şiirleriyle yazdıklarıyla bir hayatı anlamaya, yorumlamaya çalışacağız. Ömrü hep rüzgar gülleri gibi kokacak.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Açlık ücreti ve barış umutları

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

2025'in son günlerinde, milyonlarca emekçinin gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaydı. Aralık ayı boyunca süren görüşmeler, işçi temsilcilerinin katılmadığı bir süreçle...

Halkların varlığı ve hakları oylama konusu değildir

Yazar: Aziz Oruç
28 Aralık 2025

Barış ve demokratik toplum sürecine ilişkin önemli bir aşamaya gelindi. Konuyla ilgili olarak oluşturulan meclis komisyonu, belirlediği görüşmeleri yapmış, komisyon...

Roboski: Hukukun kırık hattı

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

Katliamın 14. yıldönümü barışa en çok yaklaştığımız sürece denk düşüyor. Süreç devam ederken, barışın hukuki zeminde karşılık bulabilmesi için cezasızlık...

2025 biterken, açlık ücreti ve tribünlerde işlenen nefret suçu

Yazar: Bedri Adanır
27 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret açıklandı. Beklendiği gibi TÜİK’in -hükümetin isteklerine göre gerçek fiyat artışlarının neredeyse yarısını gizlediği- verileyle...

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

Sonraki Haber

Yeni bir süreç başlayalı çok oluyor-Ali Ergin Demirhan

SON HABERLER

Wan’da kar yağışı: Cadde ve sokakları halk temizledi

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Sulama kanalına düşen araçta 4 kişi kayboldu

Yazar: Heval Elçi
29 Aralık 2025

Free Web Turkey raporu: Kürt basını hedefte, sansür devam etti

Yazar: Heval Elçi
29 Aralık 2025

Tahran’daki eylemlere saldırı: Çok sayıda gözaltı

Yazar: Bedri Adanır
29 Aralık 2025

Hastanede darp iddiası: Gözüne 6 dikiş atıldı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
29 Aralık 2025

İsrail güçleri Quneytîra’ya saldırdı

Yazar: Bedri Adanır
29 Aralık 2025

Tuncer Bakırhan: DAİŞ’e karşı ortak tutum sergilenmeli

Yazar: Aziz Oruç
29 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır