Kürdistan’ın pek çok kentinde gerçekleşen Newroz kutlamalarında, ‘Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük çağrısı’ yankılandı
Newroz Bayramı kutlamaları bugün “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” ve “Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu” şiarlarıyla 10 ayrı merkezde gerçekleştiriliyor. Bedlîs (Bitlis) Tetwan (Tatvan), Çewlîg (Bingöl), Şirnex (Şırnak), Mûş, Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ve Stêwr (Savur), Riha’nın (Urfa) Wêranşar (Viranşehir), Pirsûs (Suruç) ve Bozova ilçelerinde Newroz kutlaması yapılıyor. On binlerin katıldığı Newrozlar büyük bir coşkuyla kutlanıyor.
Tetwan: Bijî Serok Apo
Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesinde “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” ve “Özgürlük İçin Demokratik Toplum” şiarlarıyla Newroz Bayramı kutlaması gerçekleştirildi. Kutlamaların yapıldığı Fuar Alanı, “Newroz Azadî ye” yazılı bayraklarla süslendi. Yurttaşlar, rengarenk ulusal kıyafetlerle erken saatlerinde kutlama alanına gelerek, uzun bir süre halaya durdu. Alandan sık sık “Bijî Serok Apo” sloganı atılırken, program özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 2025 Newrozu’nun, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı nedeniyle çok önemli olduğunu belirtti. Bakırhan, “Sayın Öcalan’ın Newroz Bayramı’nı kutluyoruz” dedi. Bakırhan, tüm tutsak siyasetçilerin de Newroz Bayramı’nı kutladı.
Tuncer Bakırhan, “2025 Newrozu aynı zamanda Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı yaptığı bir yıl oldu. Demirci Kawa’nın yaktığı özgürlük meşalesi Sayın Öcalan’ın çağrısıyla bizleri ve bölge halklarını aydınlatmaya devam ediyor” diye kaydetti.
Demokratik toplum
Abdullah Öcalan’ın çağrısının aynı zamanda Tetwan’da yaşananlara yapıldığına dikkati çeken Tuncer Bakırhan, “Sizler bizi bugüne getiren, barışı mümkün kılan, barışı tartıştıran en büyük emekçilersiniz. Sizler olduğunuz için 27 Şubat’taki tarihi çağrı yapıldı. Sizler vazgeçmediğiniz için Sayın Öcalan ‘demokratik toplum’ dedi. Kürt’ün, Türk’ün, Alevinin, kadının ve emekçinin insanca yaşadığı, eşitçe yaşadığı ve özgür olduğu bir Türkiye istiyor Sayın Öcalan. Var mısınız Kürt’ün eşit olduğu, Türkiye’nin demokratik olduğu çağrısının arkasında durmaya? Sayın Öcalan, bu çağrıyla birlikte Demirci Kawa gibi, Mazlum’un 3 kibrit çöpü gibi, Kürtleri ve Ortadoğu halklarını aydınlatmaya devam ediyor” diye konuştu.
‘Öcalan bize bir rota çizdi’
“Bu çağrı sadece Kürtlere kazandırmayacak, bu çağrı Türkiye halklarına kazandıracak. Bu çağrı sadece Kürtlerin özgürleşmesini sağlamayacak, 85 milyonun özgürleşmesini sağlayacak ve 85 milyona kazandıracaktır” diyen Tuncer Bakırhan, şunları söyledi: “Onun için diyoruz ki bu çağrı samimiyetle, ciddiyetle ele alınmalıdır. Bu çağrının gereklerini iktidar ve devlet yerine getirmelidir. Sayın Öcalan’ın çağrısı öyle sıradan bir çağrı değil, Sayın Öcalan yeni bir start verdi. Kürt gerçekliğini, kazanımlarını demokratik adımlara dönüştürme zamanıdır. Var mısınız hep birlikte 50 yıldır onurlu bir şekilde taşıdığımız bu kimliği artık kazanımlarla buluşturmaya? Sayın Öcalan bize bir rota çizdi. Sayın Öcalan’ın çağrısı bizim için bir pusuladır. Bu gemiyi, bu pusula olduğu müddetçe başarıya ulaştıracağımızın sözünü bir kez daha Tatvan halkının huzurunda veriyoruz. Bir gün mutlaka ama mutlaka Sayın Öcalan’ın pusulasıyla birlikte bu gemiyi barış limanına, özgürlük limanına, demokrasi limanına taşıyacağımızın sözünü bir kez daha yeniliyoruz.
‘Provokasyon ve sabotaj’ uyarısı
Bir çağrı da devlete, iktidaradır. Evet bugüne kadar diyordunuz ki Sayın Öcalan bir çağrı yapsın. Biz de adadaydık. Sayın Öcalan ile birlikte 4 saat kaldık. Oradaki tutsak arkadaşlarıyla kaldık. Sayın Öcalan aynı zamanda batmış ve bitmiş, demokrasisi olmayan, özgürlüğü olmayan, ekonomisi neredeyse yok olmuş bir ülkeye aslında yeni bir kapı açtı. Sayın Öcalan Türkiye’ye demokratikleşme fırsatı verdi. Sayın Öcalan, 100 yıllık tekçi ve inkarcı politikalardan vazgeçin dedi. Sayın Öcalan, vicdanlı olun, inançlı olun, Kürt’ün dilini, kimliğini reddetmeyin dedi. Sayın Öcalan, demokrasi dedi ve biz de Sayın Öcalan’ın bu sözlerinin hayat bulması için 2025 yılı Newroz’unu bir fırsata, demokratik bir örgütlenmeye ve zemine çevireceğimizin sözünü veriyoruz. İşte hükümet ve iktidar beklediği bu çağrı geldiyse şimdi Kürt halkının istemiş olduğu demokratik talepleri karşılayacak adımlar atmalıdır. Bunun gereği yerine getirilmeli. Değil mi Tatvan? Bu çağrı aynı zamanda Sayın Öcalan’ın örgütüne yapıldığı gibi biz demokratik zemine yapıldığı gibi, devlete ve iktidara da yapılmış bir çağrıdır. Biz Sayın Öcalan’ın çağrısının arkasında durduk. Sayın Öcalan’ın örgütü, Sayın Öcalan’ın çağrısının arkasında durdu. O zaman devlet de bu çağrının gereklerini yerine getirmelidir. Bu çağrı uzadıkça, gerekleri yerine getirilmedikçe provokasyonlar ve sabotajlara açık olur. Provokasyonlar ve sabotajlar olmasın istiyorsak çağrının gereğinin yerine getirilmesi gerekir.
Vazgeçin
Biz demokrasi derken, özgürlük ve eşitlik derken İstanbul’da Sayın Ekrem İmamoğlu ve 100’ü aşkın aydın, yazar ve siyasetçiye sabahın köründe operasyon çekildi. Bu operasyonu kınıyoruz, bunu eleştiriyoruz. Bu operasyonu reddediyoruz. Bu operasyon ne yargı ne hukuk meselesidir. Apaçık siyasi operasyondur. Bu siyasi operasyonlardan, artık bu barışın tartışıldığı bir süreçte vazgeçilmesi gerekiyor. İmamoğlu’nun Kent Uzlaşısı üzerinden gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz. Kent Uzlaşısı Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, emekçinin, kadının kentteki bütün dinamiklerin kendi yöneticilerini seçtiği ve kazandırdığı bir yöntemdir. Savcı bu operasyonla ne demek istiyor? Diyor ki Tatvanlıların İstanbul’daki iradesini tanımıyorum. Tatvanlı Kürtler İstanbullu Türklerle ittifak yapamaz diyor. Sayın savcıya sesleniyoruz; Kürtler siyaset yapmayacaksa ittifak yapmayacaksa ne yapacaklar? Bu siyasi operasyon aynı zamanda bizleredir. Kent Uzlaşısınadır. İrademizedir. Bu operasyonu kabul etmiyoruz. Sayın savcının dediğinin tersine daha fazla Türklerle, emekçilerle, Alevilerle, kadınlarla birlikte bir araya geleceğiz. Demokratik bir Türkiye için, demokrasi için, özgürlükler için, şeffaf ve demokratik yerel yönetimler için savcının dediğinin tam tersini yapmaya devam edeceğiz. Bu ayrımcı ve düşmanlaştırıcı aklı reddediyoruz. Ne demek Türk ve Kürt ittifak yapamaz? Hani Türk ve Kürt tarihsel ittifakından bahsediyorduk? O zaman bizim AK Parti ile yaptığımız görüşmelere de mi sayın savcı dava açacak. Bizler bu topraklarda yüzyıllardır devam eden Kürt ve Türk ittifakının demokratik bir zeminde yeniden güncellenmesinin mücadelesini veriyoruz. Kent Uzlaşısı suç değil, demokratik bir modeldir. Kürtlerin ve emekçilerin Türkiye demokrasisine kazandırdıkları çok değerli ve kıymetli bir zemindir.
Barışı zedeleyecek
Aylardır Türkiye iç barışını konuşuyor. Biz de konuşuyoruz, toplantılar yapıyoruz. Sanırım biz ve savcı beyin iç barıştan anladığı şey aynı değil. Bizim iç barıştan kastımız sadece Kürtlerle barışma değil, 85 milyonla barışmadır. Bizim iç barıştan kastımız sabahın dördünde operasyon olmasın, halkın seçtiği irade tutsak edilmesin üzerinedir. Ama iç barış derken bunlar sabah erken operasyonlarını anlıyorlar. Bu operasyonlar adalete, barışa ve demokrasiye vurulmuş büyük bir darbedir, sabotajdır, kabul etmiyoruz. İstanbul, Türkiye’nin kendisidir, İstanbul Bitlis’tir, Mutki’dir, Tatvan’dır, Siirt’tir, Kars’tır. 16 milyon aynı zamanda Türkiye’nin küçük bir prototipidir. Dolayısıyla İstanbul’u, İstanbul’un iradesini, İstanbul’un iradesinin seçmiş olduğu belediye başkanına suç örgütü lideri demelerini kabul etmiyoruz ve İstanbul halkının iradesi ile dayanışacağımızı ve birlikte olacağımız bir kez daha buradan tekrar ediyorum. İstanbul halkıyla dayanışacağız, demokrasiyle dayanışacağız, bu topraklarda demokrasinin gelmesi için bu siyasi kumpasları, operasyonları tanımadığımızı bir kez daha belirtiyoruz. Bir an önce Sayın İmamoğlu ile birlikte gözaltına alınanların serbest bırakılmasını ve barış sürecini zedeleyecek sabotajlardan ve provokasyondan kaçınılmalıdır.”
Beştaş: Barışa çok yakınız
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesindeki Fuar Alanı’nda yapılan Newroz kutlamasında konuştu. Meral Danış Beştaş, onurlu barış istediklerini vurgulayarak, “Sayın Öcalan’ın, bu süreci yürütebilmesi için koşullarının ve çalışma düzeninin düzeltilmesini istiyoruz” diye kaydetti.
Meral Danış Beştaş, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ve kayyımlara tepki gösterdi. Meral Danış Beştaş, “Bu kayyum siyasetine son verin diyoruz. Kayyumları geri çekin. Halk iradesini temsil etmiyorlar. Halka en büyük hakarettir bu” dedi.
Meral Danış Beştaş, şöyle devam etti: “Şimdi bunlar seçimde kaybediyorlar. Yargı eliyle rakiplerini gözaltına alıyorlar, cezaevine kapatıyorlar, sonra kayyum atıyorlar. Böyle bir demokrasi olmaz. Bu barış yürüyüşüne bir engel çıkarma girişimidir. Biz bunu görüyoruz. Biz asla barış ve demokrasinin birbirinden bağımsız olduğunu düşünmedik, düşünmeyeceğiz. Bu yargı operasyonları için açıklama yapıyorlar, ‘kimse dokunulmaz değildir’ diye. Evet, kimse dokunulmaz değil ama iktidar dokunulmaz. İktidar ne suç işlerse işlesin hiçbir savcı onlara dokunmaz ama muhalefete dokunur. Biz barışı inşa etmek için tabii ki çalışacağız ve bunu en çok sizler hak ettiniz. Özgür yarınları, aydınlık geleceği ve bir arada özgürce yaşamayı en çok sizler hak ettiniz. Bunun için barışı kazanacağız. Sayın Öcalan’ın çağrısı bütün dünyada yankılandı. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı hepimizdedir. Bu çağrının gereğini hep birlikte yerine getireceğiz. Ve buna çok yakınız. Bu Newroz aydınlık yarınların Newrozu’dur.”
Mûş’ta Newroz ateşi yakıldı: Öcalan’a güvenimiz tam
Mûş’ta “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” ve “Özgürlük İçin Demokratik Toplum” şiarlarıyla Newroz kutlaması gerçekleştirildi. İstasyon Alanı, DEM Parti bayraklarıyla süslendi. Yurttaşlar, soğuk ve yağışlı havaya rağmen erken saatlerde alanda toplandı. Binlerce kişinin katıldığı kutlamalarda sarı, kırmızı ve yeşil flamalar açıldı. Gençler ve kadınların yoğunlukta olması dikkati çekti. Alandan sık sık “Bijî Serok Apo”, “Jin, jiyan, azadî” ve “Newroz pîroz be” sloganları yükseldi.
Yurttaşlar, yağışlı havada saatlerce halaya durdu. Program, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşu sonrası başladı.
Mûş Belediyesi Eşbaşkanı Sırrı Söylemez, “Bu Newroz Türkiye halklarının demokrasi ve toplumsal barışı olacaktır. Bu sürece hepimiz destek verip katkı sunmalıyız. Daha örgütlü bir mücadele azmiyle barışı daha çok haykıralım” dedi.
DBP MYK üyesi Berivan Helen Işık, Öcalan’ın çağrısına değinerek, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlama zamanıdır” diye kaydetti.
‘Çağrıyı herkese anlatmalıyız’
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, “Sayın Öcalan’ın geliştirdiği sürecin arkasındayız ve yanındayız. Kendisine sonsuz güvenimiz var. Sayın Öcalan’ın önüne koyduğu yol haritasını, yaptığı tarihi çağrıyı her eve ulaştırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Newroz ateşi yakıldı. Alanı dolduran binlerce kişi, sanatçı Bêwar’ın seslendirdiği şarkılarla halaya durdu.
Stewrê: Rahşanlara binlerce selam
Mêrdîn’in Stewrê (Savur) ilçesinde, “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” şiarıyla Newroz kutlaması gerçekleştirildi. Kutlamaya Barış Anneleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) Aktivisti Hatice Öncü, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi (DEM Parti) il, ilçe örgütleri ile Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan katıldı. Kadınların ve gençlerin yoğunlukta olduğu kutlamaya, kitle ulusal kıyafetleri sarı, kırmızı ve yeşil renklerle katıldı. Çalınan şarkılar eşliğinde halaya duran kitle sık sık, “Biji Serok Apo” sloganları attı.
DEM Parti il ve ilçe örgütleri ve barış anneleri sahneye çıkarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın şahsında halkın da Newroz Bayramı kutladı.
İlk olarak konuşan TJA Aktivisti Hatice Öncü, yakılan Newroz ateşinin dört parça Kürdistan’a ulaştığını söyleyerek, “ Bedenini ateşe veren Rahşan, Zekiye, Berivan, Ronahi ve Newroz’un mirasını Dehaktan, Mazlum’dan alıp Newrozu yaşam, özgürlük ve mücadeleye çeviren her bir kadını saygıyla selamlıyorum. Bütün kadınların şahsında Newroz’u yeniden kutlayıp anılarının önünde saygıyla eğiliyorum” ifadelerini kullandı.
Çewlig: Umut hakkı tanınsın
Çewlig’de Newroz ateşi DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar tarafından yakıldı. Kadınlar öncülüğünde yakılan ateşin etrafında kitle “Bijî Serok Apo” sloganları attı. Ardından sanatçı Özlem Bağlayan sahne aldı. Özlem Bağlayan’ın seslendirdiği ezgilerle kitle saatlerce halay çekti.
‘100 yıldır ülkede tekçilik olsun istendi’
Program DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın söz almasıyla sürdü. Çok tarihi bir zamanda tarihi bir çağrı ile karşı karşıya kalındığını belirten Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu ülkede ulus devletin tekçiliği ile çölleştirilen bu coğrafyada Türk’üz, Kürt’üz, Alevi’yiz, Çerkes’iz. 100 yıldır bu coğrafyada sadece tekçilik olsun istendi. Bu ülkeyi de halkları da bir yere getiremediler. 27 Şubat’ta Sayın Öcalan’ın çağrısında ülkenin zenginlikleri, bizim tarihimize, mücadelemize çağrı var. Başta gençler olmak üzere herkesin sorumluluk almasına atıf var. Demokratik bir ülkeyi, demokratik siyaseti, demokratik toplumu istemeyen var mı? Yok” diye konuştu.
‘Newroz özgürlüğe vesile olsun’
“Biz bu coğrafyada hiç sönmeyen özgürlük ateşiyiz” diyen Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları söyledi: “Bu kadar tarihi bir çözümü meseleyi konuşurken; çözüme dair sözler kurarken, düzlemlerin eşit olması gerekir. Bir yandan diyalog kurup iç barışa dair sözler kuracaksınız, bir taraftan da halkın etrafında kenetlendiği Sayın Abdullah Öcalan İmralı cezaevinde kalacak. Olmaz. Bu doğanın tabiatına aykırıdır. Bu ülkenin halkların, kimliklerini tanımayan hukuku değişmek zorundadır. Bütün halkları kucaklayan bir hukuka ve siyasete ihtiyaç var. Umut hakkı uygulanmalı, halkın öncüsü olduğu bu süreçte güçlü adımları öne çıkarmamız lazım. Çağrının peşi sıra yapılması gereken yeni adımı beklememeliyiz. İktidar öyle adımlar atmalıdır ki yeni adımları güçlendirmeli. Kürt halkının özgürlük ve barışa dair attığı her adım yeni sürecin en güçlü teminatıdır. Bu kadar zulme, inkar ve asimilasyona karşı barışın öncüsü olmak Newroz’un ruhu gibidir. Bu Newroz başta Sayın Öcalan olmak üzere cezaevlerindeki bütün arkadaşlarımızın özgürlüğüne vesile olsun. Ülkenin ihtiyaç duyduğu Sayın Öcalan’ın çağrısındaki demokratik siyaset, demokratik toplumdur. Newroz’umuz kutlu olsun.”
Kutlama çekilen halaylar ve atılan sloganlarla son buldu.
Pirsûs: Newroz ateşi Kobanê sınırında
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kenti ile komşu olan Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde, “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” ve “Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu” şiarlarıyla Newroz kutlaması yapıldı. İlçedeki Simak Yolu üzerinde bulunan miting meydanında gerçekleşen kutlamaya, çok sayıda yurttaş katıldı. Sarı-kırmızı-yeşil flamalarla süslenen alana sabahın erken saatlerinde gelen kadınlar ve gençler, yöresel kıyafetleriyle renk kattı.
Kobanê katliamına tepki
Newroz’un Kürt halkı için anlam ve önemine dikkati çeken DEM Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar, “2025 Newrozu’nu özgürlük Newroz’u yapacağız. Ortadoğu’daki savaş Türkiye’ye yaklaşıyor. Bizler oturup beklemeyeceğiz. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Daha iki gün önce Kobane’de bir katliam yapıldı. 10 sivil katledildi. Orada yapılan saldırıyı tüm Kürt halkına yapılmış sayıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ateşi anneler yaktı
Konuşmaların ardından Barış Anneleri, Newroz ateşini yaktı. Kutlama, sanatçı Kadir Çat’ın söylediği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi.
Şirnex: Newroz ateşi Cudî eteklerinde
Şirnex’te Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde “Özgürlük için Demokratik Toplum/Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” şiarıyla Newroz kutlaması yapıldı. Newroz alanında gerçekleştirilen kutlamaya, Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ve DEM Parti Şirnex milletvekilleri yanı sıra binlerce kişi katıldı. “Özgürlük Newrozu” pankartlarının alanda yer aldığı kutlamaya, kadınlar ve gençler yoğun ilgi gösterdi. Sabahın erken saatlerinde alanda bulunan kadınlar ve gençler slogan ve zılgıtlar eşliğinde halay çekti.
Hukuksuz uygulamalara tepki
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını hatırlatarak, hukuksuzluğun yaşamın her alanına sirayet ettiğini belirtti. Ayşegül Doğan, “Her gün bizler bir hukuksuz uygulama ile uyanıyoruz. Bugün İstanbul’a yapılan operasyonla. İstanbul bütün halkların birlikte yaşadığı bir yerdir, küçük Türkiye’dir. Biz Kürt halkı halkların iradesinin gasp edilmesini kabul etmiyoruz. Şirnex’te yaşanan hukuksuzluk İzmir’e de uğrar dedik. Ne yaptılar Şirnex’te yaşananlara gözlerini kapattılar, ancak bugün burada yaşanan hukuksuzluk her yere yayıldı. Bizler Newroz alanlarında duruşumuzla, tavrımızla bütün hukuksuz uygulamalara karşı olduğumuzu ortaya koyuyoruz. Artık zaman halkların birlikte yaşama zamanıdır, zaman kardeşçe yaşama zamanıdır. Bizler 50 yıldır diyoruz; zulüm var, inkar var, imha var, zulüm var. Bizim coğrafyamızda bir şey bırakmadılar. Bu coğrafyanın kelebeği, böceği bile katledildi. Ancak bizler ne diyoruz? Bizler birlikte yaşam diyoruz, demokratik toplum diyoruz” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmalar ardından Newroz ateşi yakıldı. Newroz kutlaması sanatçılar Sorjiyan ve Hozan Şervan’ın seslendirdiği klamların ardından sona erdi.
Nisêbîn: Özgürlüğü kazanacağız
Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” /“Demokratik Toplum için Özgürlük Newrozu” şiarıyla sabah saatlerinden itibaren yurttaşlar alana aktı.
Yöresel kıyafetleri ve renkleri ile Newroz alanını tıka basa dolduran yurttaşlar çalınan müzikler eşliğinde halay çekti. Newroz alanına girenler sık sık “Newroz pîroz be” sloganı atarken, kemençe sanatçısı Hozan Memet’in kemençe performansıyla yurttaşlar halay çekti.
Barış Anneleri, tutuklu yakınları, Kürt siyasetçilerin yanı sıra 1992 yılında İzmir Kadifekale’de bedenini Newrozlaştıran Rahşan Demirel’in annesi Emine Demirel’in de katıldığı Newroz kutlamasında binlerce kişi bir araya geldi. Newroz alanı “Bijî Serok Apo” sloganı ile inledi.
Anneler Öcalan’ın çağrısına destek istedi
Barış Annesi Perihan Altuğ, Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıya dikkat çekerek, “Önderliğin çağrısına sahip çıkmaya hazır mıyız” diye sordu. Alandan tek bir ağızdan “Evet” yanıtı verilirken, Perihan Altuğ, “Özgürlüğü kazanacağız” dedi.
Rahşan’ın annesi: Başkan Apo’nun elini tutalım
Ardından konuşan Rahşan Demirel’in annesi Emine Demirel, “Kaderimiz birbirine bağlandı. Gelin Başkan Apo’nun elini tutalım, çelikten bir sütun gibi kaldıralım. Birliğimizi kuralım” diye belirtti. TJA üyesi Hülya Alökmen, Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda çalışacaklarını belirterek, yurttaşları da Öcalan’ın çağrısına destek vermeye davet etti.
Tiryaki: Hak direnmeden alınmıyor
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, “Kürtlerin tarihi Newroz tarihidir. Newroz tarihi de Kürtlerin tarihidir. Newroz Kürtler için direniştir. Nisêbîn 30 yıldır direniyor ve Newroz için mücadele ediyor. Ufukta özgürlük güneşi göründü. 27 Şubat’ta bir kapı açıldı. Kürt sorununu çözmek için yeni bir kapı açıldı. Hak almak için direnmek gerekiyor. Direnmeden olmuyor. Egemenlerin siyaseti halen değişmedi. Bir kapı aralandı ama siyasetleri değişmedi. Bugün de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gözaltına alınmış. Kayyım siyasetleri devam ediyor. Mêrdîn’de, Êlih’te, Wan’da devam ettiği gibi. Operasyonları da tutuklamaları da devam ediyor” şeklinde konuştu.
Newroz halayı
Konuşmaların ardından Newroz ateşi yakıldı. Newroz ateşinin etrafında çember oluşturan binler “Bijî Serok Apo” sloganı atarken, ateşin harlanması ile beraber Newroz halayı kuruldu.
Newroz ateşinin yakılmasının ardından kutlama sanatçı Kasım Taşdoğan’ın sahne almasının ardından sona erdi
Ayrıntılar geliyor…