• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Mayıs 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Ziya Güler

Biz Kuzey’in Kürtleri

21 Mayıs 2025 Çarşamba - 00:00
Kategori: Yazarlar, Ziya Güler
Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Biz Kuzey’in Kürtlerini düşününce aklıma Hz. İsa’nın doğumuna yakın yaşamış Yahudi toplumu gelir. İnançsızlığın büyük acılarını çekmiş halklardan olan Yahudiler, Musa sonrası süren uzun zaman boyunca adeta inanç tazelemek zorunda kaldı. Eski inançları aşınmış, yenisinin temsilcisi ise Roma İmparatorluğu olmuştu. Yeni bir rota, yeni düşünce ve onlara umut getirecek yeni bir inanç lazımdı.

İsa bu dönemde doğar. Üstlendiği misyon gereği tüm toplumu kucaklamaya çalışır. Din ilk kez ırk kimliğini aşarak evrenselleşir. Hz. İsa Yahudi toplumunun içinden çıkmıştır ama getirdiği düşünce ve aynı zamanda umut, onları çok aşan bir durum olmuştu. İki noktada İsa’yı çok zorlarlar. Birincisi “bize mucize göster” diyerek umudu kendi gözleriyle görmek istiyorlardı. İkincisi Musa’nın onlara “verdiği” üstün ırk hayallerinden vazgeçmiyorlardı. Tarihte bir yarık açılacaktı ve bunun önünü Yahudiler çekecekti, ama Yahudiler umudu gözleriyle görmek için ısrar ediyorlardı. Çünkü ellerinde olan gücün farkında değillerdi. Tüm toplumu kurtarabilecek (dönemine göre iyi bir yönetim şeklidir Hristiyanlık, sonradan iktidara karışarak bugünkü halini alır) büyük bir toplumsal sistemin sahibi ve kurucusu iken, Yahudilik kimliğinin kaygıları ve üst sınıf ısrarı, onları o tarihi fırsattan yararlandırmamıştır. Hz. İsa, bu hala aklını başına almamış, korkudan sağa sola saldıran Yahudiler için, insan sağlığını bozacak düzeyde yoğunlaşmış ve yeni bir yaşam rehberi oluşturmuştu. Bu oluşum için iki üç havari ile başlamış, bugün yanlış ellerdeyse de evrenselleşmiş bir din oluşmuştur.

PKK’nin çıkışı öncesi biz Kuzeyli Kürtler de buna benzer bir umutsuzluk yaşıyorduk. Kürtlük gerçekten büyük bir sorundu bizler için. Kendini inkâr edersen onurun zedeleniyor, bir parçan hep yarım kalıyor. Kendi kimliğine sahip çıksan, bir yaratıkmışsın gibi muamele görüyorduk. Her yerde her suçun ilk şüphelisi biziz, her çirkinliğin altında bizi ararlar, her kötü olayı bize yamarlar. Okulda onlar, sokakta iki veya üç kişi olmalarına rağmen tüm kentin bekçileriymiş gibi yine onlar. En haksız oldukları tartışmalarda bile polisi arkalarına alarak sana işkence edebilen yine onlar. Yani sistem üç beş kişiyle her tarafı kuşatmış ve bunlar da bizim umudumuzu kırmaya yetiyordu.

Sonra PKK çıktı. Üç kişi ile başlamışlardı. Aynı Hz. İsa gibi.

Biz Kuzeyliler, sac sobanın kenarına serilmiş uzun yün döşeğin üstünde uzanır, Kawîs Ağa dinler, Şex Mehmut kilamında söylediği Kürt Xayino parçası ile yüreğimizi dağlardık. Dipten gelen onur kırgınlığının sinirini, komşumuz Kürt’ten çıkarırdık.

Kimseyi tanımaz, kimse ile bağ kuramaz olmuştuk. Türkçe bilen bir köylü, çevresindeki on köyün bürokratik işleri ile ilgilenmek zorunda kalıyordu. Kürtçe bilen bir asker (er) ya da en basitinden bir memur, Kürtlerden az rüşvet toplamamıştır.

O durumlardan geçen Kürtler acaba bugün şöyle bir dönüp arkasına baksa nasıl bir emek görür? Tarihin tüm güçlü canavarlarına karşı tek başına mücadele ederek geldiği bugünü, yarattığı gücü, kararlılığı, örgütlülüğü ne kadar fark edebiliyor? Bugün hala sokakta gördüğümüz, konuştuğumuz Kürt arkadaşlarımızın bize, “PKK silah bırakırsa biz ne yapacağız” diye soruyor olması, bana hep İsa öncesi Yahudi toplumunun psikolojisini hatırlatır.

Biz Kuzeyliler sıradan bir onbaşıdan çekinirken, şimdi büyük bir potansiyele sahip siyasi partilerimiz var. Üç kişi bir arada duramazken milyonlarla meydana çıkıyoruz. AKP’nin sıkıyönetim dönemi ilan ettiği 2016-2023 yılları arasında bile meydandan çıkmadık. Kimsenin çıkamadığı böyle bir dönemde, biz her zaman ama az ama çok sayıda meydanda olduk. Eylemler yaptık, karşı durduk. Meclis’te direndik, zindanda direndik. 1990’ların ağır koşullarından çok daha ağır olan 2016-2023 yıllarında direnen tek örgütlü güç olduk. Ve bu direniş ruhu şimdi başka partileri de harekete geçirmiş durumda.

1980 öncesi tarihsel Kürt kimliğimiz ile övünecek tek arşivimiz, son Bedirxan Beyliği’nin yarım yamalak elimize ulaşan, kulaktan dolma hikayeleri vardı. Medler’den zaten bihaberdik de, yakın tarihimizden de tarihimiz diyebileceğimiz bir hafıza yoktu. Bu bilgisi olan entelektüellerimiz de zaten korkudan konuşamaz ve o bilgi ile öleceklerdi. Yani tarihten kopuk ve devamlı hor görülen, neden hor görüldüğünü bile bilmeyen bir halktık.

Şimdi bize uğruna ölünecek kadar değerli bir halk olduğumuzun onurunu bağışlayan Mazlumlar, Egitler, Zilanlar, Kemal Pirlerimiz oldu. Utanılacak kadar zayıf bir hafızanın umutsuz kaybedenleri iken, şimdi tüm dünyanın gurur duyacağı kahramanlar tarihine sahibiz. Üç kişi ile başlarken ve hiç imkan yokken bugünler başarıldı. Yeniden aynı yok oluş ile karşı karşıya kalınırsa ve bu imkanlar ile bu şan ve şeref dolu tarih bilinci ile kazanmamız çok daha güzel olacaktır…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Sevr, Lozan ve paranoya

Sonraki Haber

Şimdi değilse ne zaman?

Sonraki Haber
Hüsnü Abi

Şimdi değilse ne zaman?

SON HABERLER

İstanbul’da 4 büyüklüğünde deprem

İstanbul’da 4 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Hüsnü Abi

Şimdi değilse ne zaman?

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Biz Kuzey’in Kürtleri

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Yazarlar

Sevr, Lozan ve paranoya

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Sancı, umut ve başka haller

Dünün konuşan raporları, bugünün susan yasaları…

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

‘Silahlara Veda’nın yankıları: ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

Rotinda: Alternatif olmadan geriye gidiş durmaz

Rotinda: Alternatif olmadan geriye gidiş durmaz

Yazar: Yeni Yaşam
21 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır