WMO raporunda, 2024’te kuraklık ve sellerin gıda krizini derinleştirdiği belirtilerek, ‘Şimdi önlem alınmazsa gelecekte maliyeti daha ağır olacak’ uyarısı yapıldı
Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) verilerine göre, 2024 yılında dünya genelindeki nehir havzalarının yalnızca üçte biri normal koşullarda seyretti. İklim krizinin yol açtığı kuraklık ve sel felaketleri aynı bölgelerde bile peş peşe yaşandı.
Guardian’ın aktardığı rapora göre su döngüsündeki bozulma, gıda kıtlığı, düşük tarım verimi ve fiyat artışlarına yol açarken, bazı bölgelerde gerginlikleri ve göçü tetikledi.
Varoluşsal bir mesele
WMO Hidroloji, Su ve Kriosfer Bölümü Direktörü Stefan Uhlenbrook, “Bu bazı bölgeler için varoluşsal bir mesele” dedi.
2024, sanayi öncesi döneme kıyasla ortalama yüzey sıcaklığının 1,55 derece daha yüksek ölçülmesiyle en sıcak yıl oldu. Amazon havzası temmuz-eylül aylarında şiddetli kuraklık yaşarken, Kuzey Amerika, güney ve güneydoğu Afrika ile Meksika da kuraklıktan etkilendi.
Orta Avrupa, Rusya, Pakistan ve kuzey Hindistan ise taşkınlarla sarsıldı. Afrika’nın tropikal bölgelerinde seller nedeniyle 2 bin 500 kişi hayatını kaybetti, 4 milyon kişi yerinden oldu. Altyapıda geniş çaplı yıkım meydana geldi. Brezilya’nın güneyi sellerle boğuşurken, Amazon’da kuraklık sürdü.
Raporda, buzulların üçüncü yıl üst üste erime kaydettiği, Svalbard, İskandinavya ve Kuzey Asya’da rekor kayıpların görüldüğü belirtildi. Bu erime, deniz seviyesinin yaklaşık 1,2 milimetre yükselmesine yol açtı. Stefan Uhlenbrook, “Bazı bölgelerde kar örtüsü kayboluyor, kar erimesinin zirvesi daha erken yaşanıyor. Bu ekosistem üzerinde büyük bir etki yaratıyor. Vahşi yaşam ve bitkiler ihtiyaç duyduklarında suya erişemiyor” dedi.
Bilim insanlarından öneriler
Bilim insanları, sera gazı emisyonlarının hızla azaltılması, rezervuarların inşa edilmesi, suyu tutan sulak alanların restore edilmesi ve tarım tekniklerinde değişiklikler yapılmasının su döngüsündeki aşırı dalgalanmaların etkisini azaltabileceğini belirtiyor. Erken uyarı sistemlerinin hayat kurtardığı, hükümetler arası işbirliğinin hazırlıkları güçlendireceği vurgulandı. Ancak raporun yazarları, hükümetlerin yeterli adım atmadığını kaydetti. Stefan Uhlenbrook, “Bu yeterince siyasi dikkat görmüyor. Hazırlıklara yapılacak yatırımlar topluma geri döner. Hükümetler bunu değerli bir yatırım olarak görmeli” dedi.
İngiltere Ekoloji ve Hidroloji Merkezi kıdemli analisti Lucy Barker ise, “Şimdi proaktif önlemler almazsak gelecekte maliyeti daha ağır olacak” uyarısında bulundu.
EKOLOJİ SERVİSİ