AKP iktidarının doğa koruma statülerini değiştirip yağmaya açtığı bu günlerde Botan Vadisi’nin milli park ilan edilmesi manidar. Tek başına vadide inşa edilen 16 baraj, milli park ilanının başka bir plana işaret ettiğini gösteriyor
Siirt’in Aydınlar ve Eruh ilçesi sınırları içerisinde bulunan alanın “Botan Vadisi Milli Parkı” olmasına karar verildiği duyuruldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan karar 14 Ağustos 2019 günü alındı.
Botan Çayı üzerine inşa edilen ve planlanan HES’lerle güvenlik sorununu çözdüğünü iddia eden iktidarın milli park kararıyla da bölgenin insansızlaşmasını sağlamak istediği belirtiliyor. İnsansızlaşan bazı noktalar ise milli parka eklenen “uluslararası” vurgusu ile birlikte sermaye yağmasına açılacağı iddia ediliyor.
Dizayn edilen milli park
2014 yılında ilk kez dillendirilen ve geçtiğimiz yıl netleşmeye başlayan milli park girişimi Tillo ilçesinden başlayarak, Gökçebağ bölgesine kadar uzanan 26 km uzunluğundaki bölüm olduğu belirtilmişti. Bakanlık yetkilileri bölgenin ‘milli park’ olarak ‘dizayn’ edileceğini ve bölgedeki mağaralarda gerekli düzenlemelerin yapılacağı ifade edilmişti. Milli park olarak ilan edilen bölgede geleneksel mimariyi yansıtan cas evlerin yapılacağı ve gelen turistlere konaklama hizmeti verileceği belirtilmişti.
Hedef sermaye yağması
Kente hayat veren Botan Çayı üzerinde yapılan ve yapılacak toplam 16 baraj ile Siirt’in enerji merkezi haline geldiğini kaydeden Siirt Valisi Ali Fuat Atik, “Enerjiye ihtiyaç duyan sanayi kollarında yahut enerji üzerine çalışmak isteyen sanayici iş adamlarına bölgeye bakarken tercih edilebilir bir bölge olarak gözükmesi gereken bir diğer nitelik olarak dikkat çekiyor. Önemli doğal kaynaklara sahip olan Siirt çevresi ile Baykan Büzügan mevkiinde önemli krom rezervleri bulunuyor. Siirt’te çeşitli sahalarda açılan kuyulardan petrol çıkarılmaktadır. Türkiye’nin önemli bakır sahalarından biri de Şirvan Madenköy’dedir” sözleri Siirt’te iktidarın hedeflerini göstermeye yetiyordu. Duyurulan milli parkın ise bölge için kendilerinin ifadesiyle bir ‘cazibe merkezi’ olma dışında doğal yaşam açısından herhangi bir amacının olmadığına işaret ediyor.
Koçerler giremeyecek
Botan Vadisi’ne açıklamalarda yer alan “güvenlik” gerekçesiyle 16 baraj inşa edileceği açıklanmıştı. Botan Vadisi’nin eski yerleşim alanı olması, hâlâ tarihe tanıklık ediyor olması nedeniyle önemli bir özelliğe sahip. Botan Vadisi’ndeki köprü, han, kale, cami, değirmen, kilise kalıntısı, arkeolojik kazılar, vadinin her iki yakasında bulunan köyler, bahçeler, tarım alanları ve meralar ile piknik alanları, barajlarla birlikte sular altında kalacak. Ayrıca barajlar, bölgede yoğun olarak bulunan Koçerlik kültürünü de yok edecek. Milli parklara her türden turizm, maden ve enerji tesislerine izin verilirken insanların bu parklara girmesi ise izne bağlı olduğundan, Koçerlerin park sınırları içine girmesi imkansız hale gelecek. Son yıllarda yapılan ve inşaatları devam eden HES’lerle birlikte ortaya çıkacak 16 barajla Siirt’te mikroklima alanı olan bütün vadiler sular altında kalacak. AKP iktidarı ile beslenen Limak şirketinin tek başına vadide 8 baraj inşa ediyor olması ise yağmanın hangi eksende ilerlediğini gösteriyor.
Milli parklar nedir?
Milli Parklar, dünyada insan müdahalesine izin verilmeyen, doğaya bırakılmış alanlardır. Park sınırları içinde yerleşim ve konaklama birimi bulunamaz. Milli parklarda korucuların küçük kulübeleri ve askeri bakımdan zorunlu tesislerin dışında başka bina, otel ve tesis yapılamaz. Günübirlik ziyaretler ve kısa süreli çadır kampları dışında milli parklarda turizme izin verilmez, ticari iş ve işlemler yapılmaz. Parkları, orman korucuları denetler. Ziyaretçiler, orman korucuların denetim ve gözetimi altında olduklarının farkındadır. İfade edilen vurgular parklar için belilenmiş kriterlerken, 1983’te darbe yönetimince çıkarılan kanunla parklarda turizm, enerji maden vb. inşa işleri bakanlık iznine bağlanarak parklar adeta yağmaya açılmıştı. AKP ise çıkardıkları yönetmeliklerle her türden koruma bölgesinin statülerini ‘yağma talepleri’ doğrultusunda değiştirmeye ve koruma derecelerini düşürmeye başladı. Millet bahçelerine yüklenen görsel yağma programı, milli parklar içinde uygulanmakta. Botan Vadisi’ne 16 baraj yapılmasına izin veren iktidarın vadiyi korumak amacında olmadığının en belirgin göstergesidir. Vali Atik’in Siirt’e biçdiği rolle iktidarın hedeflerinde her hangi bir sapma yoktur. Bölge insansızlaştırılıp sermaye talanına açılmak istendiğini tüm veriler ortaya koymaktadır.
EKOLOJİ SERVİSİ