• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kadın

Bu kaçıncı bekçiliğiniz!-Kadının kaleminden

24 Şubat 2019 Pazar - 01:46
Kategori: Kadın

16 yaşındaki Ş.A., tüm çocukluğuyla utanması gerekenlerin yerine utanmamayı bir özsavunma olarak bize öğretti. Ve 20 yıl sonra Merve’yi kutluyorum. Tacize karşı duruşu ile tüm kadınlar adına büyük bir özsavunma yaptığı için. Şimdi soruyorum; bu kaçıncı bekçiliğiniz?

Merve’yi kutluyorum. Gözaltına alınırken, tacize karşı duruşu ile tüm kadınlar adına büyük bir özsavunma yaptığı için. Emniyetin yaptığı açıklamayı kınıyorum, silahlı tacizcinin silahla bekçiliğini yaptığı için. Ve tacize karşı örgütlenmeyi bir özsavunma olarak kararlaştıran genç kadınlara serkeftin. Bu kaçıncı bekçiliğiniz? Tüm kara lekeleri sıralayamasam da bir çeyrek asır sonra tekrarlananları verebilirim.

1993’te 16 yaşındaki Ş.A.’nın, Derik/Mardin Jandarma Karakolu’nda tecavüz edilmesi davasında 405 sorumludan biri olan ve 52 kişinin gözaltında kayıp edilmesinden sorumlu Musa Çitil, 2017 yılında korgeneralliğe yükseltilerek Diyarbakır Jandarma Genel Komutanlığı’na getirildi.

16 yaşında bir çocuk Ş.A., o gün, “…Önceleri çok korktum ama sonra düşündüm, başıma gelenler benim suçum değil… Benim utanacak bir şeyim yok” dedi. O gün Ş.A. tüm çocukluğuyla utanması gerekenlerin yerine utanmamayı bir özsavunma olarak bize öğretti.

Ve bugün hem de 20 yıl sonra Ankara’nın merkezinde Merve kamuoyu karşısında polis tacizine uğruyor. Merve diyor ki: “Haysiyetsiz eylemi sonucu doğan utanç kesinlikle kendisine ait. Hiçbir şekilde bana ait değil. Kadınlara ait değil. Sokaklardan çekilmeyeceğiz. Kadınlar kendilerine yüklenen ‘utanç’ misyonunu kesinlikle reddetmeliler. Ben de reddediyorum.”

O gün Musa Çitil dedi ki; “Devletimin bana verdiği yasal görevleri yerine getirdim. Terörle mücadele gereği.” Ama Ş.A.’nın o çocuk yaştaki direnişi, devletin tecavüzün bekçiliğini yaptığı Musa’yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) mahkum etti.

Bugün Ankara Emniyet Müdürü yine yasal çerçevede davrandıklarını söylüyor ve “terör” suçlamasıyla açıklama yapmakta. Bu da yetmiyor tehditler savurmaktan çekinmedi. Kendi İç-inin-işleri Bakanı da tacizciye bekçilik ettiğini ilan etmede gecikmedi. En vahimi de AKP’li kadın vekilin tacizciyi savunması.

Merve’nin polis tacizine uğradığı gün Amed’de HDP Genç Kadın Konferansı, “Özgür toplum, özgür kadınla mümkün” şiarıyla gerçekleşti. Yedi yirmi dört abluka altında olan HDP il binası önünde bu kez olağanüstü bir abluka vardı (Artık ablukanın dereceleri var).

Genç kadınlar, rengarenk kıyafetler içinde öz güvenli duruşla insanı büyüleyen bir gelecek gibi aktılar. Açlık grevleri direnişlerini selamlayarak, konuşma akışını bir yaşam duruşunun altına imza attılar.

Devlet o kadar korkmuştu ki genç kadınlar için kayyım hizmetini seferber edip Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, şehir içi otobüslerinden halkı indirip akrep ve TOMA’ların emrine verdi ve HDP il binasının önünde sıraladı. Sonuç bildirgeleri Musa Çitil’e, Ankara da Merve’ye yapılan tacizcilere yanıt gibiydi.

Kararları bir yaşam akışı edasıyla özenle sıralanıyordu: “Tecridi kırma iradesini çalışmalarımızın ana eksenine koyacağız.” Tecridin kadın köleliğini derinleştirdiği vurgusu çok kuvvetliydi. Devletin kadına yönelik taciz, tecavüz, işkence, saldırı, irade kırma savaşına dur diyecek bir kararlılıktı.

Genç kadınlar, örgütlülüğün bir özsavunma olduğunu o kadar canlı vurguladılar ki sözünün silahtan ne kadar güçlü olduğunu da. Ve Amed’e düşen de, devletin tüm militarist araçlarını genç kadın duruşunun önüne çekmesinin nedeninin cinsiyetçi, militarist, ırkçı, dini istismar etme siyasetinin nafile bir koruma derdine girdiğine tanıklıktı. Kadının

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Cenazeler teslim edilmiyor

Sonraki Haber

Amasra’da ‘ÇED olumlu’ raporu iptal

Sonraki Haber

Amasra’da ‘ÇED olumlu’ raporu iptal

SON HABERLER

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

İmralı’nın üç yeni sakini

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Modernizmin put kırıcılığı

Modernizmin put kırıcılığı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

İpin ucu kaçıyor

İpin ucu kaçıyor

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Öcalan ve Kürt kimliği: Bir halkı yeniden düşünmek

Öcalan ve Kürt kimliği: Bir halkı yeniden düşünmek

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Örgütlü gençlik hedefte

Ne İran ne İsrail

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

İran’ın İstihbarat Başkanı öldürüldü

İran’ın İstihbarat Başkanı öldürüldü

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Bir milyon dolarlık füze ve kriz

Normalleşme ve hızlanma

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır