• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Eylül 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Bu nasıl birincilik? – Özge Yurttaş

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
18 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Son 10 yılda, kadınların iş gücüne ilave katılım oranında Avrupa’da birinci sıraya yükselmişiz. Bu müjdeli haberi 12 Şubat’taki bir açıklamasında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk veriyor.
Avrupa’da birinci sıraya yükseldiğimiz için bakanın övündüğü iş gücüne ilave katılım dedikleri nedir? “Gelir sağlayan aile bireyinin ekonomik durgunluk esnasında işsiz kalması ya da gelirinin düşmesi durumunda, daha önce işgücü piyasasında olmayan başka bir aile bireyinin iş aramaya başlaması ve işgücüne katılması.”

Geçen ay DİSK-AR tarafından açıklanan işsizlik verileri de bakanı doğruluyor. İş aramaya karar veren ya da işsiz kalıp yeniden bir işe girmek isteyen bu nedenle İŞKUR’a kayıt yaptırarak işe yerleştirilme talebi olan kadınların sayısı artıyor. DİSK-AR verilerine göre İŞKUR’a 2018’de kayıtlı erkek işsiz sayısı 1 milyon 704 bin olurken kayıtlı kadın işsiz sayısı 1 milyon 805 bin oldu. İlk defa kadınlar işe yerleştirme talep eden erkeklerden daha kalabalıklar.

Peki sevinmeli miyiz? Elbette hayır. Bakanın övündüğü bu gelişme göründüğü kadar “iyi”ye işaret değil. Çünkü kadınların “ilave” olarak tanımlandığını bu koşullarda nasıl işlerde ve hangi statüde çalışacakları önemli. Örneğin yaklaşık 2 milyon kadının işe yerleşmek için başvurduğu İŞKUR aracılığıyla bulunan işler genellikle düşük ücretli ve geçici statüde işler. Yani kadınlar çalışmaya karar verse de karşılarına çıkan koşullar istihdama iğreti bir şekilde katılmalarına yol açıyor.

Sorun yalnızca ilave iş gücü meselesinde değil. Bakan Selçuk birincilik müjdesi verdiği konuşmasında bir başka önemli iddiayı daha dile getiriyor. Diyor ki: “2007-2017 yılları arasında kadın istihdamını yaklaşık 3,4 milyon kişiyle yüzde 63 oranında arttırmış durumdayız.”

Sayılarla yapılan manipülasyona güzel bir örnek. Evet, Türkiye’de kadın istihdamı artıyor. Ama nasıl? Türkiye’de kadınların istihdama katılım oranı farklı kaynaklara göre %28-33 bandında. Bu oran OECD ülkelerinde %63. OECD’nin altında kalmaktan öte bu sayıların nasıl arttığı, bize kadınlar için yine çok da parlak bir manzaranın olmadığını gösteriyor. Türkiye’de 2011’den beri ailesindeki yaşlı ya da engelli bireylere bakan ve devletten aylık 480-500 TL evde bakım parası alan kadınlar işgücüne katılmış sayılıyor. 2012’den beri gündelik ev temizliğine giden kadınlar da kendi hesabına çalışan olarak yine bu hesaplamaya dahil ediliyor. Sayılar artsa da kadınlar için sağlam statüde yaşanabilir ücretli ve güvenceli işlerde ikbal yok.

Tüm bu verilerin üstüne dayanamayıp son bir şey daha aktarmak istiyorum. Bakan aynı açıklamasında iktidarları döneminde yükseköğretimde kadın öğrenci oranının %33.5 arttığıyla övünmüş. Peki artmış da ne olmuş? Türkiye’de şu an en işsiz toplumsal kesim üniversite mezunu kadınlar. TÜİK 2018 verilerine göre erkek üniversite mezunlarında istihdam oranı %78,3. Kadınlarda bu oran %58,3’e kadar düşüyor. Yani nitelikli kadın iş gücü iş bulamıyor.

Sayılar iktidar için yanıltmanın bir aracı. Ama uzak durulması gereken başka yanılgılar da var. Kriz koşullarında kadınların çalışma hayatına katılımın artmasını “patriarkayı geriletmek” için bir imkân olarak gören ya da kadınların çalışmasının, koşullara bakılmaksızın her durumda iyi olduğunu savunan tartışmalara tanık oluyoruz. Fakat artışın nitel yanı bu fikirden uzak durulmasına işaret ediyor. Çünkü kriz koşullarında kadınlara vadedilen çalışma düzeni ortada. Bu koşullarda istihdamdaki artış kadınların yaşadığı çifte sömürünün derinleşmesinden fazla bir anlama sahip değil. Çünkü krizle birlikte kadınlar hem ev içi sorumlulukların artan yükü altında kalacak hem de düşük ücretlerle güvencesiz ve niteliksiz işlere mahkum olacak. İşte bu nedenle kriz koşullarında kadın hareketi hem üretim alanına hem de yeniden üretim alanına dair söz söyleyen, kadınların yaşadığı sömürüyü sınırlayacak talepler yükseltebilmeli.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

45 yıllık darbe rejimine mahkûm muyuz?

45 yıllık darbe rejimine mahkûm muyuz?

Yazar: Heval Elçi
19 Eylül 2025

Geçen hafta bu köşede, 12 Eylül darbesinin ardındaki gerekçelerden birinin Türkiye’yi neoliberal dönüşüm sürecine eklemlemek, diğerinin ise Ortadoğu’yu yeniden dizayn...

Teorisi bizim olmayanın pratiği bizim olamaz

Teorisi bizim olmayanın pratiği bizim olamaz

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Eylül 2025

Burada Kürt Halk Önderi’nin özgün yaklaşımını doğru anlamak gerekiyor. Kürt Halk Önderi’nde daha başından itibaren teori ile pratik birdir. İkisini...

Büyüme kimin için?

Çözüm komisyonu ve çözümsüzlüğün ağır bedeli

Yazar: Bedri Adanır
19 Eylül 2025

Türkiye, kırk yılı aşkın süredir Kürt sorununda çözümsüzlüğün ağır bedellerini ödüyor. Bu süreç, yalnızca savaş ve şiddetin yıkıcı etkilerini değil,...

Kapitalist makina ve radikal kötülüğün simgesi: Devlet

Kapitalist makina ve radikal kötülüğün simgesi: Devlet

Yazar: Heval Elçi
19 Eylül 2025

“Sosyalizm olmaksızın özgürlük ayrıcalık ve haksızlıktır. Özgürlük olmaksızın sosyalizm kölelik ve şiddettir.” Bakunin Anarşizm ve Marksizm benzer  gelecek tasavvurlarına sahip...

Muhalefet yol ayrımında

Apocu terminolojinin önemi

Yazar: Heval Elçi
19 Eylül 2025

İmralı’ya nihayet gidebilen avukatlar yaptıkları açıklamada Başkan Apo’nun “umut hakkı” yerine “umut ilkesi” terimini kullandığını açıkladılar. Bu basit bir terim...

Geldik bugüne               

Geldik bugüne               

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Eylül 2025

CHP’ye yönelik operasyonlar farklı bir gerçeği açığa çıkardı. Kürt hareketi ve sosyalistlerin merkezi otoriteyle her başı belaya girdiğinde, CHP’li arkadaşlarımız...

Sonraki Haber

Müzelerle ilişkinizi kesin çağrısı

SON HABERLER

Yas tutma, sürecin hassaslığı ve batının rahatsızlığı

Yas tutma, sürecin hassaslığı ve batının rahatsızlığı

Yazar: Heval Elçi
19 Eylül 2025

45 yıllık darbe rejimine mahkûm muyuz?

45 yıllık darbe rejimine mahkûm muyuz?

Yazar: Heval Elçi
19 Eylül 2025

Teorisi bizim olmayanın pratiği bizim olamaz

Teorisi bizim olmayanın pratiği bizim olamaz

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Eylül 2025

Hayat ve pratik Öcalan’ı doğruluyor

Hayat ve pratik Öcalan’ı doğruluyor

Yazar: Özge Kar
19 Eylül 2025

Demokratik toplum inşasında aşiretler

Yazar: Heval Elçi
19 Eylül 2025

Büyüme kimin için?

Çözüm komisyonu ve çözümsüzlüğün ağır bedeli

Yazar: Bedri Adanır
19 Eylül 2025

Üsküdar yolcu vapuru kargo gemisi ile çarpıştı

Üsküdar yolcu vapuru kargo gemisi ile çarpıştı

Yazar: Yeni Yaşam
19 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır