2025 yılı buğday fiyatını ne Cumhurbaşkanı ne de bakanlık açıkladı, TMO basın bülteni ile duyurdu. Duyurulan fiyat şöyle; makarnalık ve ekmeklik buğdayın tonu 13,500 Lira, arpanın tonu 11.000 lira. Uzmanların hesabına göre duyurulan fiyat maliyetin altında kalmıştır
İnsan yaşamı için gerekli olan kalorinin yarıdan fazlası tahıllardan alınır. Bitkinin büyüme sürecinin besini olan nişasta, tahıl tohumlarında yüzde yetmişten fazla oranda bulunur. Buğday tohumlarının nişasta yoluyla insanlara sağladığı enerji yaşam faaliyetlerinin yarısından fazlasını karşılar.
En çok üretilen tahıl olan buğday, sofralarımızın olmazsa olmazı olan ekmeğimizin anasıdır. Beslenme kültürümüzde yemek olarak pişirdiğimiz, makarna, bulgur, erişte ve her yöreye göre türlü türlü birçok yemeğin, çeşit çeşit çorbaların hammaddesi de buğdaydır. Çayımızın yanında severek yediğimiz börek, çörek, kek, simit buğdaydan elde edilen unlu mamullerdir. Yemek üstü severek yediğimiz hamurlu tatlılar buğday unundan hazırlanır. Görüldüğü üzere tahıllar, temel gıda olarak insan yaşamında sadece önemli değil vazgeçilmezdir.
Buğday tohumunun tarımda ilk kez kullanıldığı coğrafyada yaşayan bizler için ekmeğin anası buğday, haysiyettir!
Tahıllar sadece insan beslenmesinde kullanılmaz, yetiştirdiğimiz; sığır, domuz, kanatlılar da kırık buğday, mısır, arpa, yulafla beslenir. Ayrıca arpadan bira yapılır. Daha pek çok gıdanın hammaddesi tahıllardır.
5 ürünün 3’ü tahıl
Tahıllar, dünya üzerindeki yeşil alanlarının yüzde yetmişinden fazlasını oluşturur. Tohumlarının hızlı yetişme ve her yere kolaylıkla adapte olma özelliğinden dolayı gezegenimizde yaygın olarak yetiştirilir. Dünyada en çok yetiştirilen beş (5) ürünün (3) üçü tahıl grubuna aittir. Ayrıca tahıllar medeniyetlerin oluşumunda önemli rol oynamışlardır. Arpa, buğday, çavdar Doğu Akdeniz’den Mezopotamya’ya uzanan Bereketli Hilal’de on bin yıldan bu yana yetiştirilmektedir. Pirinç, Çin’de sekiz bin, sorgum ve akdarı Afrika’da dört ile yedi bin yıllık maziye sahiptir.
Kıtlıklar ve uygarlıklar
Tarih boyunca dünya birçok kıtlık hadisesi yaşamıştır. Uygarlıkların yıkılma nedenin kıtlıklar olduğu kimi düşünür ve tarihçiler tarafından kabul edilmektedir. Tarih boyunca kıtlıkların yaşanmaması için önlem alma konusunda geç kalan, çare üretemeyen pek çok topluluk yöneteninin tahtı bir yana şahı bir yana devrilmiştir. Çünkü insanlar ilk evvela açlık korkusu, sonra ölüm korkusu yaşamış ve yaşamaktadır.
2024 yılı buğday fiyatları
TMO, 2024 yılında makarnalık buğdayın tonunu 10.000 TL, ekmeklik buğdayın tonunu 9.250 TL ve arpanın tonunu ise 7250 TL olarak belirlemişti. Bakanlık ayrıca Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçilere buğday için ton başına 1.750 TL, arpa için ton başına 750 TL fark ödemesi desteği vereceğini açıklamış ve uygulamıştı.
2025 buğday fiyatları
Bu yıl, yani 2025 yılı buğday fiyatını ne Cumhurbaşkanı ne de bakanlık açıkladı, TMO basın bülteni ile duyurdu. Duyurulan fiyat şöyle; makarnalık ve ekmeklik buğdayın tonu 13,500 Lira, arpanın tonu 11.000 lira.
Uzmanlar, 2025 yılı için kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın maliyet fiyatını 15,8 lira, sulu şartlarda ise 14,3 lira olarak hesaplamıştır. Bu maliyet hesabına göre duyurulan fiyat maliyetin altında kalmıştır. Çiftçilerin beklentisi, maliyet+%35 kazanç + insanca yaşama payı ile birlikte kg başına 19 lira, ton başına 19.000 liraydı. Dolayısıyla hükümetin basın bülteni ile duyurduğu fiyat çiftçileri mutlu etmedi.
Çünkü 12 aylık enflasyon yüzde 48,7, çiftçileri doğrudan etkileyen tarımsal girdi fiyatlarındaki artış ise yüzde 37,9 olarak gerçekleşmiştir. Hükümetin duyurduğu fiyatlar hem enflasyonun hem tarımsal girdi artışının altında kalmıştır.
Destekleme ve yanılsamalar
Tarım ve Orman Bakanlığı yaptığı birtakım hesaplarla duyurulan fiyatın geçen yılın fiyatlarına göre yüzde 35,37 arttığını söylemektedir. Bulunan bu artış oranı ürün fiyatı üzerine desteklemeler ilave edilerek yapılmış bir hesaplamadır. Yanlıştır. Doğru olan, ürün fiyatı ile desteği ayrı düşünüp değerlendirmektir. Destekleri açıklanan fiyatın üzerine ekleyerek açıklamakla yüksek fiyat verilmiş algısı yaratılmaktadır. Bu da tüccarlar ve şirketlerin piyasayı duyurulan fiyatın altına çekmelerine zemin oluşturmakta, hükümet tarafından oluşturulan yüksek fiyat algısı şirketlerin lehine, çiftçinin aleyhine olmaktadır.
Peki gerçek fiyat nedir?
Bu yıl duyurulan 2025 fiyatlarına ek olarak geçen yılın fark ödeme desteği verilmeyecek! Neden?
Çünkü Cumhurbaşkanlığının 2025-2027 Tarımsal Destekleme Kararnamesi ile bitkisel üretimde destekleme modeli değiştirildi. (1)
Kararnameye göre, Ocak 2025’dan itibaren geçerli olmak üzere destekler artık ton başına veya kilo başına değil alan bazlı yani dekar başına ödeneceği belirlendi.
Bir de yeni destekleme modelinde hesaplamalar, kat sayı sistemine göre yapılacak. 2025 yılı için belirlenen temel destek miktarı, dekar başına 244 lira. Belirlenen katsayı ise 1,3’tür. Temel destek olan 244 lira belirlenen 1,3 katsayının çarpım sonucu çiftçiye verilecek destek miktarı oluyor. Yani 244X1.3= 317 lira buğdayda çiftçiler için temel destek olacak. Ama bu yeni destekleme modelinde mazot ve gübre desteği kaldırılıyor, temel desteğin içine dahil ediliyor.
Bu yeni destekleme modelinde ilave olarak bir de planlı üretim desteği var. Planlı üretim desteği için 13 stratejik ürün belirlenmiş. Buğday ve arpa planlı üretim desteği kapsamındaki 13 stratejik ürün arasında yer alıyor. Bakanlığın belirlediği havzada üretim yapan çiftçilere dekar başına 317 lira ek planlı üretim desteği verilecek. Temel destek ve planlı üretim desteğine ilave olarak dekara 122 lira da sertifikalı tohum kullananlara destek verilecek. Sonuç olarak bu koşulları yerine getiren çiftçiler, dekar başına toplamda temel destek 317+planlı üretim desteği 317+ sertifikalı tohum desteği 122=756 lira destek belirlenmiş durumda.
Bakanlığın bu hesaplamasına göre 756 lira destek toplamını, buğdayın dekara yıllık ortalama verimi olan 300 kg’a bölünüyor. Şöyle; 756 lira: 300 kg=2.52 Lira/kg daha verdiğini, böylece buğdayın tonuna 13,5TL + 2,520=16.020 lira fiyat verdiğini belirtiyor. Bu hesaplamaya göre yapılan artışın %35 üzerinde olduğunu söylüyor.
Şimdi gerçekleri tane tane anlatalım.
o Çiftçiler 2024 yılında ton başına aldığı 1.750TL yerine koşulları yerine getirmesi halinde dekar başına 756 TL destek alacak. Kısacası geçmişin “tu kaka” diye uygulamadan kaldırılan Doğrudan Gelir Desteği-DGD’ye yeniden dönmüş olduk.
o 2025 dönemi ile ilgili açıklanan buğday fiyatlarına ek olarak bu yıl fark ödemesi yok. Çiftçiler fark ödemesinden mahrum kalacak.
o Fark ödemesi yerine “buğday üreticisi çiftçilere temel destek, planlı üretim desteği ve sertifikalı tohum kullanım desteği olarak ton başına toplam 2.520 TL destek ödemesi yapılacak.
Peki bu ne demek? Çiftçiler aslında buğday üretiminde kendi ürettiği üründen ayırdığı tohumluğu ile dört yıl üst üste üretime devam edebilir. Ama şirketlerden sertifikalı tohum satın almayıp kendi tohumunu kullandığında sertifikalı tohum için belirlenen 122 TL’yi çiftçi alamayacak. Yani dekar başına alacağı destek 756 liradan, 756-122: 634 TL’ye düşecek.
o Kalan bu 634 Lira desteğin içinde ayrıca vermesi gereken mazot ve gübre desteği de var. Dolayısıyla onu da alamayacak. Geçen yılın destekleme politikalarına göre dekara mazot için aldığı 123 lira ve gübre için aldığı 62 lira desteğin toplamı olan 185 lirayı da alamayacak. Bunu da destekten düştüğümüzde, 634- 185= 449 lira dekar başına çiftçinin eline para geçecek. Çiftçinin eline geçecek 449 lira desteği ortalama verim olan 300 kg’a böldüğümüzde, yani 449: 300 = 1,49 lira kilo başına alacağı destek, ton başına ise alacağı destek 1490 lira. Oysa geçen yılın desteklerine göre buğday çiftçisi ton başına 1750 lira fark ödemesi alıyordu. Geçen yıla göre çiftçinin desteklerden; 1750- 1490= 260 lira kaybı var.
o Ayrıca bu alan bazlı destek ürünle birlikte ödenmeyecek 2026 yılı bütçesinden ödenecek. Yani desteği bir yıl gecikmeli alacak. Bu zaman zarfında çiftçi üretime devam edebilmek için gerekli olan para için bankadan kredi alacak, alacağı krediye ayrıca faiz ödeyecek. Ama devletten kendi alacağı destek parasını bir yıl sonra faizsiz alacak. Tohum şirketinden sonra araya bir de banka sömürüsü girmiş oluyor.
Bu yanılsama yaratıcı ve şirket yanlısı politikalar ile çiftçinin ne üretecek şevki ne takati kalmadığından, hükümetin de verimliliği artırmak için bir çabası da olmayınca üretim gelişmeyecek, dolayısıyla artmayacak. Sonra gelsin ithalat, gitsin ülkeden dövizler. Bu yanlı ve yanlış politikalarla 2003 yılından günümüze buğday ithalatı için ülkeden çıkan döviz miktarı çoktan 20 milyar doları aştı.
Hükümet ve şirketler; “buğday ithal ediyoruz, ama ithal ettiğimiz buğdayı una, makarnaya dönüştürerek ihraç ediyor, döviz kazanıyoruz”, diyorlar. Gerçek öyle mi acaba?
Tayfun Özkaya; “… Makarna sektörü net döviz kazandırırken, un sektörü kazandırdığı dövizden daha fazlasını harcamaktadır. Dolayısıyla un tüketimi için buğday ithal etmek zorunda olduğumuz açıktır. 2019/2023 yılları arasındaki son beş yılın ortalamasına göre makarna sektörü net döviz kazancı yıllık olarak 786 milyon dolar iken, un sektörü net döviz kaybı 1 milyar 683 milyon dolardır. Her iki sektörü birlikte ele aldığımızda net döviz kaybının 853 milyon dolar olduğu görülmektedir. Son beş yıl itibariyle makarna sektörü net kazancı düzenli olarak artarken, un sektörünün de net kaybının aynı şekilde arttığı görülmektedir. 2023 yılı makarna sektörü net kazancı 1 milyar 470 milyon dolar, un sektörünün net kaybı 2 milyar 216 milyon dolar, her iki sektörün birleşik net döviz kaybı 746 milyon dolardır…” diyor.
Kısacası ihracat ve ithalat şirketleri tahıllar konusunda bir çark kurmuş, dönen çark onların kasalarına ve banka hesaplarına dolar taşıyor. Uygulanan bu yanlı ve yanılsamalı politikalar sonucunda üreticiler de üretemeyecek duruma gelince “kırk katır mı, kırk satır mı” diyerek, hükümet, “iki yıl üst üste toprağını ekmeyenlerin, toprağını ellerinden alır, şirketlere kiralarız” diye yönetmelik çıkarıyor.
Ekmek üretmek sorumluluktur, sorumluluk haysiyet gerektirir. Üreten çiftçiye saygı!
1- Resmi Gazete, 24.7.2024, 2025-2027 Yıllarında Yapılacak Bitkisel Üretime Yönelik Desteklemeler İle Diğer Bazı Tarımsal desteklemelere İlişkin Karar (Karar Sayısı 8859), sayı: 32642, (erişim: 4.1.2025) <https://www.resmigazete.gov.tr/fihrist?tarih-2024-08-29> erişim 07.06.2025