• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Can yakmayan prensler’

23 Temmuz 2020 Perşembe - 00:21
Kategori: Yazarlar

“Erkekliğin inşası toplumsal ve kültürel olan her şeyden etkileniyor. Halihazırda inşa edilmiş erkeklik hali; hegemonik tutumlara, tahakküme, eşitsizliğe ve tabii ki şiddete yol açıyor. Bu şiddet sadece kadınları değil çocukları ve LGBTİ+’leri da öldürebiliyor”.

İşte şimdi de Pınar Gültekin… Bu şiddete maruz kalan bir başka kadın. Ölümü hepimizi bir kere daha öfkelendiren, bir kere daha derinden üzen bir başka kadın…

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre sadece geçtiğimiz ay, erkekler tarafından en az 27 kadın öldürüldü, 23 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Cinsel şiddet ve çocuk istismarı devam eti. Bu kadınlar öldürülürken, kadınları yaşatabilecek İstanbul Sözleşmesi’nin iptali telaffuz dahi edilebildi.

Platformun düzenli yayımladığı verilere göre kadınlar ve kız çocukları evli oldukları, tanıdıkları, akrabaları, birlikte oldukları, ayrıldıkları, babaları, boşandıkları, kardeşleri, ya da oğulları olan erkekler tarafından öldürülüyor. Bu verilere göre failler hep erkek…

Türkiye’nin en acıklı taraflarından biri belki de… Toplumda “infial yaratan” her kadın ya da çocuk cinayeti sonrasında; harekete, örgütlenmeye dönüşemeyen öfke ile binlerce sosyal medya paylaşımı yapılıyor, önerilerde bulunuyor. Sonra… Sonra bu öfke yavaş yavaş sönüyor. Öldürülen kadın ya da çocuk bir süre sonra unutuluyor. Ta ki yeni bir “hunharca” bulunan bir diğer şiddet olayına kadar… Sadece kadın hareketi ile öldürülen kadınların yakınları hariç… Kadın hareketi de yakınları da öldürülen her kadından sonra bıkmadan usanmadan, her türlü baskıya karşın kadına yönelik şiddet ortadan kalksın, öldürülenler için en azından adalet yerini bulsun diye, mücadeleye devem ediyor.

Pınar Gültekin’in öldürülmesinin ortaya çıkmasının ardından oluşan öfke ile birlikte bu kez de başta “anneler” olmak üzere ebeveynlere yönelik pek çok öneri paylaşıldı sosyal medyada. Bu paylaşımlar arasında çokça “erkek” çocukların nasıl eğitilmesi, yetiştirilmesi gerektiğiyle ilgili görüşler yer aldı.

Bu görüşler gösteriyor ki; şiddetin temel nedeninin “elinde gücü bulunduranın bu gücü kötüye kullanması” olduğu hala bilinmiyor. Hala toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde “erkek” değil “oğlan çocuğu” kavramının kullanımının önemine dikkat edilmiyor.

Hala oğlan çocuklarına “kadınları incitmemesi” gerektiğinin öğretilmesi salıkveriliyor. O çocuğun büyüdüğünde bir an gelip de buna gerek olduğunu düşünebileceği göz ardı ediliyor. Üstelik de bunu hep annelerin yapması bekleniyor.

Oysa yüzlerce defa söyledik. Şiddet gücün kötüye kullanımıdır. Kadına yönelik şiddetin temeli de; eşit, özgür ve haklarına erişimi engellenen kız çocuklarına ve kadınlara karşı hiyerarşik toplumsal kurgudan kaynaklı erkeklerin ellerinde bulundukları gücü kötüye kullanımına dayanır.

Bu şiddet ilişkisinin kırılması öncelikle hali hazırdaki sistemde koruyucu, önleyici mekanizmaları, yasaları işletmekle ve failleri cezasız bırakmamakla mümkündür.

Elbette kadınlara, çocuklara, LGBTİ’lere tahakküm kuran, şiddet uygulayan ve sonunda öldürebilen toplumsal erkekliğin inşasından çocukları, özellikle de oğlan çocukları uzak tutmanın yolları vardır. Ancak bu; ne sadece kadın ebeveynlerin işidir ne de oğlan çocuklarının kadınları incitmek değil onları korumak gerektiğini söylemekle mümkündür. Hatta “prensiniz kimsenin canını yakmasın, çünkü başka annelerin prenseslerinin canı yanıyor” şeklinde öneri vermek kadına yönelik şiddetin değil ortadan kalkmasına, bu şiddeti yeniden ve başka şekillerde üretilmesine yol açar…

Kadına yönelik şiddeti önlemek öncelikle devletin yükümlülüğüdür. Dedik ya bunu yasalarıyla, önleme mekanizmalarıyla, cezasızlığı bir rejim olarak kabul etmeyişiyle, toplumsal cinsiyet ve eşitlik algısının tüm toplumda benimsenmesini sağlamakla yapabilir. Hak ve özgürlüklere dayalı bir idare ile hiyerarşik olmayan bir toplumsal yapıyla…

Ebeveynlere elbette öneri verilmelidir. Bu öneriler ancak tüm çocuklara eşitlik, özgürlük, bir arada yaşam, toplumsal cinsiyet gibi evrensel ilkeleri benimsetmek yönünde ise bir işe yarar… Eğer gerçekten kadına yönelik şiddet ortadan kalksın istiyorsak; kimsenin canını yakmayan bir “prensin” hiç mümkün olamayacağını -dilde bile olsa – böyle bir hiyerarşik kurgunun “prensesi” değilse de “prenses” görülmeyen ya da olmak istemeyen bir başkasına yönelik şiddete yol açacağını unutmamak yani eşitliğe dayalı bir yaşamı kurmak zorundayız.

Hemen, bugün, şimdi yapacağımız şey ise yine çok açık: kadına yönelik şiddeti önlemekle devleti yükümlü kılan mekanizmalar öngören, uygulansa ve benimsense tüm kadınların yaşamasını sağlayabilecek İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak, iptalini önlemek….

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Yüzümüzü asfalta yapıştırsak…

Sonraki Haber

Kraliçe muhafızlığından emekli

Sonraki Haber

Kraliçe muhafızlığından emekli

SON HABERLER

MKG: Ayfer Şerçe’nin açtığı yolu yürümeye devam edeceğiz

MKG: Ayfer Şerçe’nin açtığı yolu yürümeye devam edeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Şiddet ve tehdide maruz kalan hasta tutsağa 12 gün hücre cezası

Şiddet ve tehdide maruz kalan hasta tutsağa 12 gün hücre cezası

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Ankara’nın hafızası yıkıldı: Kızılırmak Sineması artık yok

Ankara’nın hafızası yıkıldı: Kızılırmak Sineması artık yok

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Boz: Öcalan’ın özgür çalışma koşulları sağlanmalı

Boz: Öcalan’ın özgür çalışma koşulları sağlanmalı

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Riha’da bir ilk: Kadınlar takas pazarı kuracak

Riha’da bir ilk: Kadınlar takas pazarı kuracak

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

‘Öcalan’ın uzattığı barış eli yükseltilmeli’

‘Öcalan’ın uzattığı barış eli yükseltilmeli’

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Törene katılan Ünsal: Yasal ve anayasal değişiklikle yapılmalı

Törene katılan Ünsal: Yasal ve anayasal değişiklikle yapılmalı

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır