Sudan sonra en çok çay içmekteyiz. Çay içimi insanları keyiflendirir, yorgunluğunu alır, iyi hissettirir. Çoğu zaman muhabbetin kapağını açar, sohbeti başlatır.
Çay üretiminde büyük oranda kendine yeterli olan Türkiye’de yetiştiricilik küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılmaktadır. Çay üreticilerinin yaklaşık %74’ü 5 dekar altı çaylığa sahiptir ve ekonomik zorluk içindedirler. Bu nedenle çay ile ilgili fiyat politikaları, küçük aile çiftçileri için yaşamsaldır. Çay yetiştiricilerinin sadece %0,4’ü 20 dekar ve üzeri çaylığa sahiptir. Onlar bir nevi “çay ağası” sayılır.
Mevcut üretim tüketim dengesinde oluşabilecek iç tüketim fazlası çayların dış pazarlarda zamanında satılabilmesi için 5 bin tonluk dış pazarı sürekli elde tutma zorunluluğu vardır. Bunun için yurt dışı taleplerini karşılayabilecek fiyat ve kalitede üretim yapılması, dünya çay ihracatındaki gelişmelerin izlenmesini gerekli kılmaktadır. Bu konuda hükümet tarafından gerekli ve yeterli politika, henüz geliştirilmiş ve uygulanabilmiş değildir.
Çay işleme sektöründe çeşitli büyüklükte 207 adet çay fabrikası bulunmaktadır. Bunların 47’si ÇAYKUR’a, 160’ı özel sektöre aittir.
Fabrikaların toplam kapasitesi yaklaşık olarak 19 bin ton/gündür. Bu kapasitenin 9 bin ton/gün’ü 47 fabrikaya sahip ÇAYKUR’a, 10 bin ton/gün kapasitesi ise özel sektör fabrikalarının tamamına aittir.
Bakanlık, X hesabından, “2024 yılı yaş çay rekoltesinin 1 milyon 430 bin ton olarak gerçekleştiğini, ÇAYKUR, 2024 yılında 49 yaş çay fabrikasında toplam 783 bin ton yaş çay alımı yaptığını, bu yıl da aynı miktarda alım yapacağını” açıkladı.
9 ton/gün çalışma kapasitesine sahip ÇAYKUR, daha fazla yaş çay alabilecek iken şirketler lehine düşük alım yapmamaktadır. Bu sebeple çiftçiler, Bakanlık tarafından her yıl açıklanan fiyatların altında çaylarını özel sektöre satmak zorunda kalmaktadır. Bu durum üreticilerin emekleri üzerinden özel fabrika sahibi şirketlere çalışma alanı sağlamanın yanı sıra bol kazanç alanı açmaktadır.
Çay sektörünü olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden bir diğeri, Türkiye’ye giren yabancı menşeli çaylardır.
Türkiye’de yılda yaklaşık 290-320 bin ton kuru çay tüketilmektedir. 2022 yılında bu miktarın 160 bin tonunu ÇAYKUR çayları, 135 bin tonunu özel sektör çayları, 25 bin tonunu da yabancı menşeli çayların oluşturduğu düşünülmektedir. Bu veriler ışığında baktığımızda çay kaçakçılığı mevcut tüketimin sekizde biri oranında olduğu görülmektedir. Yıllardır süregelen bu olumsuz konu çözüm beklemektedir.
Evet çay üretim ve tüketiminde durum-vaziyet bu merkezde iken 2025 yılı yaş çay fiyatları hükümet tarafından açıklandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024 yılında 19 TL olarak belirlediği yaş çay fiyatını, 2025 yılı için 25,44 TL olarak açıkladı.
Bakanlığın X hesabından yaptığı açıklamada, 2025 yılı için açıklanan yeni fiyat, “üreticiler tarafından memnuniyetle karşılandı” diyor.
Çay yetiştirici çiftçiler ise fiyatlardan memnun olmadıklarını, açıklanan fiyatın maliyetin altında kaldığını söylüyorlar.
Yaş Çay Yaprağı Maliyeti
- Çay Toplama İşçiliği 10 TL
- Yardımcı Maliyet- 5 TL
- Temizlik- 3 TL
- Çay Nakli- 1 TL
- Gübre Bedeli- 1,50 TL
- Budama İşçiliği- 0,35 TL
- İhtiyaç Duyulan Aletler ve Bakımları- 2,25 TL
- Sigorta- 2,50 TL
- Öngörülemeyen Giderler- 1,50 TL
- Amortisman ve Yatırım Maliyeti- 2.00 TL.
Maliyet- 29.10 TL.
Evet, “1 kg yaş çayın maliyet fiyatının 29.10 TL, bu maliyete %20 yaşam-refah payı eklenmesini ve 34,92 TL olması gerektiğini” belirtiyorlar.
Ve diyorlar ki, “Açıklanan yaş çay taban fiyatı, üreticinin alın terini karşılamıyor. Enflasyon karşısında ezilen üreticiye reva görülen bu ücret, adil değildir!”
Çay üreticisi çiftçiler, yaş çayda verilen tarımsal desteğin kaldırılmasını yanlış buluyorlar. Tepkililer. Şöyle; “Çiftçiye tarımsal destek kaldırılmamalı, devam etmeli. Çünkü üretici Çaykur fiyatında ya da altında özele çay satsa bile 2 lira desteği alıyordu. Şimdi bu olmayacak.
Destekleme ödemeleri, bölgede paranın en kıt olduğu dönemde ödendiği için vatandaşa bir nefes aldırıyordu. Üreticinin böyle bir umudu artık kalmayacak.
“‘Artı destekleme’ olarak bilinen ödeme, geri getirilmeli ve uygulanmalıdır!” diyorlar.
Evet. Üreticiler açısından fotoğrafın bütününe bakıldığında, çay fiyatları maliyetin altında. Piyasayı regüle etme-düzenleme amaçlı alınan çay miktarı yetersiz. Çay da verilen desteğin kaldırılmasından çay üreticileri hoşnut değil. Üreticilerin büyük çoğunluğu, şirketlerin belirleyip dayattığı fiyata mahkûm edildiklerini düşünmektedir.
Keyiflendiren, yorgunluk alan, muhabbetin kapağını açan çay bitkisinin kıymetini bilelim. Çayın demi kaçmadan yaş çay yaprağı yetiştiren küçük aile çiftçilerine hak teslimi yapalım.