• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Kasım 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Cengiz Altun’un anısına…-Hazar Aksoy

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
24 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün 24 Şubat. Özgür Basın Geleneği’nin ilk şehidi Cengiz Altun’un ölümsüzler kervanına katılışının yıldönümü. O’nu en yakından tanımış olan insanlardan Hüseyin Aykol’un Aram Yayınları’ndan yakında çıkması beklenilen kitabından alıntıladığımız bir bölümle anıyor, O’nun nezdinde tüm şehitlerimiz önünde saygıyla eğiliyoruz:

“Biz gazetelerimizi İstanbul’da başlattığımızda, oturup merkezi bir kararla Diyarbakır bürosu açma kararı almadık. Diyarbakır’dan birileri bize başvurdu ve biz de Diyarbakır’da büro açmamız gerektiğine ikna olduk. Galiba ilki, daha Halk Gerçeği döneminin başlarında gerçekleşti. Ve yine yanlış hatırlamıyorsam, bu konuda ilk başvuran Kenan Azizoğlu olmuştu. Sonra diğerleri, hepsi…

Halk Gerçeği’nin sonlarına doğru Günay Aslan çalışmalarımıza katıldı. Onun vasıtasıyla ya da kendiliğinden Faysal Dağlı bir şekilde işin ucunda tutmaya başladı. Diyarbakır bürosunda çalışacakları derleyip, toparlayan Faysal oldu. Bir büro tutuldu. Zamanla bir faks makinemiz bile oldu. Ama daha öncesinde haberlerini yazan muhabirlerimiz, İstanbul’daki merkezimize haberini gönderebilmek için nazının geçebileceği kimi tanıdık yerler aramaya başlardı; faks makinesi olan.

İlk başladığımızda haberler ya kısaca telefon edilip anlatılıyor ve biz İstanbul’da bunları kaleme alıyorduk ya da mektupla gönderiliyordu. Gülmeyin, gerçekten öyle! Halk Gerçeği ve Yeni Ülke haftalıktı. Mektupla gelen ‘haber’ bir şekilde kâğıda dökülüyordu. Olayın geçtiği mekân için zaten sorun yoktu ama zaman unsuru bir şekilde ‘hallediliyordu’. Halk Gerçeği’nde zaten halkın asıl merak ettiği sıcak gelişmeler, masal formatında verilmeye başlanmıştı.

Haberlerimiz faks üzerinden gelmeye başladığında, adeta bir devrim yaşamış gibi olduk. Hani anında haber, merkezimize ulaşıyor; biz de onu bilgisayar ortamında yazıyor ve aydınger kâğıtlara ya da daha sonraki haliyle filmlere çekilecek hale getiriyorduk. Yeni Ülke’nin iç ve dış baskısı 50 binden fazla satmaya başlamıştı; ancak ihtiyacı karşılamıyordu. Yani gelişmeler o kadar çok ve yakıcıydı ki, haftalık bir gazete yetmiyordu. Günlük bir gazete çıkarmaya karar verdik. Günlük gazetede ajanslara da abone olunca, bu kez telekslerimiz çalışacaktı.

O zamana kadar, ben Diyarbakır’a ya da başka bölge bürolarına gitmemiştim. Oradaki sorumlu arkadaşlar zaman zaman İstanbul’a geliyor ve toplantılarımızı genelde merkezimizde yapıyorduk. Benim bölge bürolarına pek gitmiyor olmamın bir başka sebebi de oradaki örgütlenmemizin güçlü olmasındandı galiba. Ancak günlük çalışması başlayınca, ben büroları gezmeye karar verdim. İlk gideceğim yer, elbette Diyarbakır bürosu olacaktı.

Diyarbakır Havaalanı’na indim. Beni sima olarak tanıyan, İstanbul’a gelip gitmiş arkadaşlardan biri olan Mehmet Şenol karşıladı. O’nun bir şekilde ayarladığı bir arkadaşının arabasına binip Diyarbakır büromuza gittik. Yirmiye yakın gazeteci arkadaşımız bir masanın etrafında toplantı düzeninde oturuyorlardı. Beni görünce hepsi birden ayağa kalktılar. Herkesle ayrı ayrı tokalaşıp hal-hatır sorduktan sonra, toplantı düzenine geçtik.

“Ben, burada misafir sayılırım, siz kendi mevcut hiyerarşik düzeninizde toplantıyı yapın, toplantıyı ben yönetmeyeceğim” dedim. Toplantı, Faysal’ın yönetiminde yapıldı. Ben de toplantı sonrasında söz alıp, eleştirileri cevapladım ve günlük gazete konusunda gelişmeleri aktarıp, onlardan beklentilerimizi anlattım. Sabahtan, akşama kadar süren verimli bir toplantıydı.

Gerçi hepsini haberlerinden tanıyordum; ama çoğunu ilk kez böylesine yüz yüze görüyordum. Ama o günkü toplantıya, katılan herkese hemen kanım ısınmıştı; bir-ikisi olumsuz koşullarımızdan yakınsa da çok canlı, istekli ve özverili insanlardı. İlk izlenimde en sevdiğim kişilerin arasında -kısa süreler sonrasında şehit düşen- Cengiz Altun, Hafız Akdemir, Yahya Orhan, Kemal Kılıç ve Mehmet Şenol’un olması herhalde bir tesadüf olmasa gerek…”

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Türkiye ateşle oynuyor

Anayasa yoksa

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Adalet ve hukuk olmazsa demokratik bir toplum da olmaz. İnsanlar haksızlıklar karşısında haklarını aramak için mahkemelere başvuru yapar. Yargı sistemi...

Halkın sanatçısı olmak

Süreç karşıtlığı ve bilişsel çelişki

Yazar: Heval Elçi
12 Kasım 2025

Barış süreçleri, uzun süreli ve derin çatışmalardan sonra toplumlar için hem büyük bir umut hem de ciddi bir zihinsel gerilim...

Otokrasiden çıkış dersleri

‘Barış’ ve ‘demokrasi’: Ekonomik ve sosyal kalkınmanın alt yapısı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Türkiye ekonomisinin birçok yapısal problemi var. Bunların başında onlarca yıldır ekonominin yılda ortalama %4-5 büyümesine rağmen, ülkenin ekonomik ve sosyal...

Barışın öznesi kim?

Barışın öznesi kim?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Bugün yapılması gereken, 'barışı olmalı mı olmamalı mı?' sorusu etrafında demagoji yapmayı bırakıp 'barışı kim inşa ediyor?' sorusunu sormaktır. Çünkü...

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Yazar: Bedri Adanır
12 Kasım 2025

Unutmayalım ki, bugün geldiğimiz aşamanın yaratıcısı Önder Apo’dur. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne bu kapsamda stratejik adım attıran da Kürt halkını bu...

Lider ve önder kavramı üzerine

Lider ve önder kavramı üzerine

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

Toplumsal değerlere öncülük eden liderlerin duygusal dehaları güçlüdür. Duygusal ve düşünsel zekaları birbirini beslediği gibi dengeler de. Her ikisi arasında...

Sonraki Haber

İnkâr ve sessizleştirme arasında birinci kuşak Kürt aydınları - V-Adnan Çelik

SON HABERLER

İnfaz Kanunu kaldırılmalı

İnfaz Kanunu kaldırılmalı

Yazar: Heval Elçi
12 Kasım 2025

Türkiye ateşle oynuyor

Anayasa yoksa

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Karanlıktan şafağa; abime, barışa dair

Karanlıktan şafağa; abime, barışa dair

Yazar: Heval Elçi
12 Kasım 2025

Halkın sanatçısı olmak

Süreç karşıtlığı ve bilişsel çelişki

Yazar: Heval Elçi
12 Kasım 2025

Amûdê sineması yeniden doğuyor: Bellekten direnişe yolculuk

Amûdê sineması yeniden doğuyor: Bellekten direnişe yolculuk

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Andrés Felipe: Kürt mücadelesi Kolombiya’da ilham kaynağı

Andrés Felipe: Kürt mücadelesi Kolombiya’da ilham kaynağı

Yazar: Heval Elçi
12 Kasım 2025

Wan’da 223 işçinin direnişi 104’üncü gününde: Direnişimizden asla vazgeçmeyeceğiz

Wan’da 223 işçinin direnişi 104’üncü gününde: Direnişimizden asla vazgeçmeyeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır