Uluslararası Eşit Ücret Günü’ne dair yaptığı açıklamada DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, kadınların erkeklere göre yüzde 27 daha az gelir elde ettiğini ve kadın işsizliğinin alarm verdiğini açıkladı
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü’nde yaptığı açıklamada, Türkiye’de kadınların iş yaşamında erkeklerle eşit işe eşit ücret alamadığını ve ücret eşitsizliğinin derinleştiğini vurguladı. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 18 Eylül’ü Uluslararası Eşit Ücret Günü ilan ettiğine dikkat çeken Arzu Çerkezoğlu, kadınların bir yılda elde edebildikleri ücretin erkeklerin yılın dokuzuncu ayında elde ettiği gelire denk geldiğini söyledi:
“ILO’nun verileri açıkça ortaya koyuyor ki, kadınlar erkeklerden daha düşük ücret alıyor. Kadınların bir yılda elde ettiği geliri erkekler yılın dokuzuncu ayında kazanıyor. Bu da kadınların eşit gelire ulaşmak için üç ay daha fazla çalışmak zorunda kaldığını gösteriyor.”
TÜİK’in 2023 yılı gelir dağılımı istatistiklerine göre kadın ve erkek arasındaki gelir farkının yüzde 27’ye yükseldiğini hatırlatan Arzu Çerkezoğlu, bu oranın 2013 yılında yüzde 21 olduğunu ve aradaki farkın giderek büyüdüğünü söyledi:
“Aradaki gelir farkı büyüyor ve bu kabul edilemez. Ücret eşitsizliği, sadece bireysel bir sorun değil; toplumun ekonomik ve sosyal yapısını da olumsuz etkileyen derin bir adaletsizliktir.”
Kadınların iş gücüne katılım oranının erkeklerin yarısı düzeyinde olduğunu, kadınların işsizliğinin daha yüksek ve iş bulma umutlarının ise gittikçe azaldığını vurgulayan Arzu Çerkezoğlu, şunları aktardı:
“Temmuz 2025 verilerine göre, erkeklerin işgücüne katılım oranı yüzde 70,6 iken kadınlarda bu oran sadece yüzde 36,4 seviyesinde. Üstelik işsizlik oranı kadınlarda çok daha yüksek. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 40’a dayanmış durumda. İş arama ümidini kaybeden kadınların oranı da yüzde 40 civarında. Bu gerçekler kadınların iş hayatında ne denli büyük engellerle karşılaştığını gözler önüne seriyor.”
Kadınların güvencesiz, düşük ücretli ve kayıt dışı işlerde yoğunlaştığına dikkat çeken Arzu Çerkezoğlu, istihdam edilen kadınların yaklaşık 2 milyonunun asgari ücretin altında ücret aldığını söyledi:
“Kadınlar, kayıtdışı ve güvencesiz işlerde çalışmaya zorlanıyor. Resmi istihdam oranı yüzde 32,3 iken kadınların kayıtlı ve tam zamanlı işlerde çalışma oranı sadece yüzde 19,7. Bu durum, kadınların iş yerinde taciz ve şiddetle karşı karşıya kalmalarını da beraberinde getiriyor. Kadınların ekonomik bağımsızlığını sağlamak için güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.”
Kadınların sendikalarda da yeterince temsil edilmediğine değinen Arzu Çerkezoğlu, sendika üyelerinin sadece yüzde 24,7’sinin kadın olduğunu belirtti:
“Kadınların sendikalara erişimi kısıtlı. Bu da haklarını savunmalarını güçleştiriyor. Kadınların örgütlü mücadele gücünü artırmak için sendikalara katılımı teşvik etmek gerekiyor.”
Toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının ücret eşitsizliğinin temel sebebi olduğunu ifade eden Arzu Çerkezoğlu, eşit ücret mücadelesinin ancak örgütlü bir direnişle mümkün olduğunu vurguladı:
“Eşit işe eşit ücret haktır ve bu hakkı kazanmak için mücadele etmek gerekiyor. Bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. İşyerinde ayrımcılık, taciz ve şiddete karşı kararlılıkla duracağız.”
Hükümetin kadınları güvencesiz işlere mahkum eden politikalarını eleştiren Arzu Çerkezoğlu, kadınların üzerindeki bakım yükünün kamusal sosyal politikalarla hafifletilmesi gerektiğini söyledi:
“Bakım yükü kadınların iş gücüne katılımını engelleyen en büyük engellerden biridir. Bu yükün kamusal sosyal politikalarla, kreş, gündüz bakım evleri ve yaşlı bakım merkezleri gibi hizmetlerle hafifletilmesi gerekiyor. Bu hizmetler ücretsiz ve erişilebilir olmalı ki kadınlar da çalışma hayatına aktif şekilde katılabilsin.”
Son olarak Arzu Çerkezoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından derhal vazgeçilmesi ve ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanmasının önemine işaret etti:
“Kadınların çalışma hayatında karşılaştığı şiddet ve tacizle mücadele için İstanbul Sözleşmesi yaşatılmalı ve etkin uygulanmalı. Ayrıca ILO 190 sayılı sözleşme derhal onaylanmalı ve hayata geçirilmelidir.”
HABER MERKEZİ