Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde askeri nizamda ayakta sayım uygulamasına karşı başlatılan açlık grevi eylemi 5’inci gününde. Tutuklular, hak ihlallerinin üst düzeyde olduğunu belirterek darp ve hakarete maruz kaldıklarını söyledi
Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 4 tutuklu, askeri nizamda ayakta sayım dayatmasına karşı 25 Kasım’dan bu yana başladıkları süresiz- dönüşümsüz açlık grevini sürüyor. Mezopotamya Ajansı’dan Hamdullah Kesen’in haberine göre, tutuklulardan Halit Şaşmaz’ın gönderdiği mektupta, yaşadıkları hak ihlallerini anlattı.
Darp ve hakaret
Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nin yeni cezaevi olması nedeniyle ciddi hak ihlalleriyle karşılaştıklarını belirten Şaşmaz, günde iki kez gardiyanlarca askeri nizamda ayakta sayım dayatıldığını, kabul edilmedikleri sırada fiziki müdahaleye maruz kaldıklarını söyledi. Koğuşların 12 ile 24 kişilik olmasına rağmen 3,5 ve 9 kişiler olarak koğuşlarda tutulduklarını, koğuşların birleştirilme taleplerine cezaevi idaresince yanıt verilmediğini aktaran Şaşmaz, sosyal faaliyetleri yapamadıklarını, cezaevi girişinde tutuklulara çıplak arama dayatıldığını, kabul etmeyenlerin darp edilerek, hakarete maruz bırakıldığının altını çizdi.
Askeri nizamda sayım dayatması
Geçici koğuşlarda ve hücrelerde tutuklulara askeri nizamda ayakta sayım dayatıldığına dikkati çeken Şaşmaz, “Koridorlarda darp ediliyoruz. Ters kelepçe pozisyonunda yere yatırılarak çıplak olacak vasiyette süngerli odalarda bekletiyoruz. Bu uygulamalar bizlerde dahil olmak üzere tüm arkadaşlarımıza dayatılıyor. Koridorlarda tek sıra halinde ve kolumuzda saat takılmayacak şekilde ve giydiğimiz elbiselerinin önünün iliklenmesi tarzda yürümemiz dayatılıyor. Koğuş giriş çıkışlarında kimlik dayatılıyor. Kabul etmediğimiz için acil bir durum olmasına rağmen revire çıkamıyoruz” diye belirtti.
Tutuklulara ajanlık dayatması
Gazetemiz, Yeni Yaşam Gazetesi’nin, ailelerince gönderilen kargoların kendilerine verilmediğini ifade eden Şaşmaz, kurum müdürü ve savcının “Tebligatın var. İmzalaman gerekiyor” diyerek odasına çağırdığı tutuklulara ajanlık ve itirafçılık dayatmasında bulunduğunu belirtti. Şaşmaz, çarşaf, battaniye, kitap, saat, kalem ve temizlik malzemeleri gibi temel yaşam ihtiyaçlarının yönetmenlik gerekçe gösterilerek verilmediğini yazdı.
‘Dilekçe ve mektuplara geri dönüş alamadık’
Hücre ışıkları sabaha kadar aralıklarla yakılması suretiyle psikolojik baskıya maruz kaldıklarını belirten Şaşmaz, “Tüm bu keyfi, onur ve haysiyetini hiçe sayan uygulamaların kaldırılması için taleplerimize cevap almamız ve fiiliyatta uygulandığını görmemiz için 4 Kasım 2019’da kurum ve kuruluşlara göndermiş olduğumuz başvuru dilekçe ve mektuplarına herhangi bir geri dönüş alamadık” ifadelerine yer verdi.
‘Hiç bir şey bu keyfi uygulamaları meşrulaştıramaz’
Cezaevi idaresinin sorunları ısrarla görmezden gelmesiyle 11 Kasım’da 2 gün yemek almama, 18 Kasım’da 2 günlük açlık grevine girdiklerini yazan Şaşmaz şunları söyledi: “25 Kasım günü de dahil olmak üzere bir arkadaşımız (Erkan Aydın) süresiz-dönüşümsüz açlık grevine girmiş bulmaktadır. Bu sayı zamanla artarak devam edecektir. Biz birkaç personel ve idare yönetiminin keyfi uygulamalarını kabul etmiyoruz. Ne verecekleri hücre cezaları ne de infaz yakmalarıyla psikolojik, fiziki ve sözlü saldırılar bizi bu haklı mücadelemizde, demokratik anayasal protesto yollarına başvurmamıza engel olamayacak. Hiç bir şey bu keyfi uygulamaları meşrulaştıramaz.”