Wan’daki hukuk ve sivil toplum örgütlerinin 8 cezaevine dair hazırladığı raporda, ‘Mahpuslar üzerindeki tecrit en üst seviyeye çıkarılmıştır’ denildi
Wan Barosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Wan-Colemêrg Tabip Odası, Serhed ve Karadeniz bölgelerinde bulunan bazı cezaevlerinde yaşanan ihlallere dair rapor açıkladı. Rapor, Van F Tipi Yüksek Güvenlikli, Van Yüksek Güvenlikli, Van T Tipi, Ahlat T Tipi, Patnos L Tipi, Iğdır S Tipi, Kalkandere L Tipi ile Beşikdüzü T Tipi Kapalı cezaevlerini kapsadı.
‘Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi kapatılmalı’
Wan Barosu Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Cevat Yılmaz, Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nin eski, rutubetli ve nemli olduğuna dikkati çeken Mehmet Cevat Yılmaz, “Patnos L Tipi Kapalı Hapishanesi’nin mutlak suretle kapatılması gerekmektedir. En temel insan hakları dahi askıya alınmış ve mahpuslar üzerindeki tecrit en üst seviyeye çıkarılmıştır. Mahpuslara daha fazla telefon hakkı sağlanmalı ve en azından ziyaretçi listesindeki herkesle telefon ile görüşebilme imkanı sağlanmalıdır” dedi.
Yüksek Güvenlikli Cezaevleri
Mehmet Cevat Yılmaz, “Özellikle Yüksek Güvenlikli Cezaevlerinde tutulan mahpuslar sosyal yalnızlaştırmaya maruz bırakılmamalıdır. AİHM, tamamen duyusal yalıtma ile birlikte bütünüyle sosyal yalıtmanın kişiliği tahrip edeceğini ve güvenlik veya başka gerekçelerle haklı gösterilmeyecek bir insanlık dışı muamele biçimi oluşturacağını belirtmiştir. Bu anlamda sosyal aktivitelerin önemini bir kez daha vurgulamak gerekir” diye kaydetti.
Kitap, dergi ve gazetelere dönük engellere değinen Mehmet Cevat Yılmaz, “Bu uygulamalara son verilmeli, mahpuslara kitap kotası kaldırılmalı ve mahpusların haberleşme hakları bağlamında yasal olan dergi-gazete ve TV kanalları mahpuslara derhal verilmelidir” dedi.
Hasta tutsaklar
Mehmet Cevat Yılmaz, hasta tutsakların durumuna işaret ederek, “Ağır hasta tutukluların tıbbi tedaviye ulaşma imkanı kısıtlandığından yaşam hakkı ihlaline yol açılmaktadır. Adalet Bakanlığı pozitif yükümlülüklerini yerine getirmeli, mahpusların sağlığa erişimi sağlanmalıdır. Ceza infazının hapishane koşullarında sürdürülmesi uygun olmayan mahpuslar yönünden alternatif yollar aranmalı ya da sağlık koşulları nedeniyle cezanın ertelenmesi, geri bırakılması yoluna gidilmesi için gerekli işlemler yapılmalıdır. Hapishane idarelerinin yeni yönetmelik ile kendilerine verilen yetkileri kötüye kullanmaya başladıkları görülmektedir. Bu nedenle ilgili yönetmeliğin iptali ile hapishane gözlem kurullarının yetkilerinin kısıtlanması veya bu uygulamanın tamamen ortadan kaldırılması çağrımızı yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: MA