CHP’nin 37. Olağan Kurultay’ında Kılıçdaroğlu, ‘2’nci yüzyıl beyannamesi’ni açıkladı. Kurultayın ‘tarihi nitelikte’ olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ‘Kürt sorunu ve tüm sorunların Meclis’te çözüleceğini’ belirtti. Kurultayda diğer adaylar yeterli imzaya ulaşamadıkları için Kılıçdaroğlu tek aday
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 37. Olağan Kurultayı’nı, “Hedef iktidar, Cumhuriyeti Demokrasi İle Taçlandıracağız” sloganıyla düzenliyor. İki gün boyunca Ankara Bilkent Odeon’da gerçekleştirilecek kurultayda bin 356 delege bulunuyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında Mersin eski Milletvekili Aytuğ Atıcı, PM üyesi İlhan Cihaner ve Tolga Yarman yarışacak. Genel başkan adaylığı için delegelerin yüzde 5’inin imzası gerekiyor.
Mart ayında yapılması gereken kurultay salgın nedeniyle açık havada yapılıyor. Parti görevlileri, delegeler ve basın çalışanları dışında Kurultay’a katılım sağlanmıyor.
Kurultayın ilk gününde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultaylarının ‘tarihi olduğunun’ altını çizdi. Kılıçdaroğlu, “Bu kurultay işsizliği, bu kurultay yoksulluğu, bu kurultay liyakatsizliği, bu kurultay umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır” dedi.
‘Hesap sormalıyız’
Birinci yüzyılda yasama, yargı ve medyanın bir kişinin vesayeti altına girdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Fabrikaları sattılar, parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor. Topraklarımızı sattılar. 250 bin dolara istediğiniz yerden istediğiniz daireyi alabiliyorsunuz! Bunu özellikle bizi dinleyen bütün vatandaşlarıma ifade etmek istiyorum, elinizi vicdanınıza koyun. 18 yıl devleti yönetecek, 18 yılda 2 trilyon 400 milyar dolar para harcanacak, bu paranın nereye gittiğini TBMM’de kimse bilmeyecek, sonra bana kalkıp ekonomiden bahsedeceksiniz. Peki bu işsizlik, yoksulluk ne? Türkiye Cumhuriyeti bu hale getirenlerden hesap sormalıyız” diye konuştu.
‘Toplumsal barış dinamitlendi’
“Toplumsal barışımız temelden dinamitlenmiştir” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Kimsenin etnik kimliğini sorgulamak bizim haddimiz değildi. Bizim sorgulayacağımız şey vatandaşın karnı aç mı tok mu. Siyasal iktidar başta Kürt sorunu olmak üzere toplumsal ayrıştırmaya yaşatmakta ve politikalarını bunun üzerine inşa etmektedir. Bu sorunları hep birlikte çözeceğiz. Dostlarımızla Millet İttifakı’nı oluşturan dostlarımızla çözeceğiz. Özgürlük isteyen gençlerimizle çözeceğiz. Bu sorunu her gün şiddete uğrayan ama asla pes etmeyen kadınlarla çözeceğiz. Bu sorunları kalemini satmayan gazetecilerle, bilim insanlarıyla, ahlaklı sporcularla. Bu sorunları alın terinin karşılığını alamayan emekçilerle çözeceğiz.”
“Şunu hiç kimse unutmasın; önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız. hangi partiye oy verdin sorusunu değil, ne derdin var sorusunu soracağız. Adalet duygusuyla çözeceğiz.”
‘2’nci yüzyıl beyannamesi’
Kılıçdaroğlu konuşması ardından “2’inci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi”ni açıkladı ve delegelerin oylarına sundu. Beyanname oy birliği ile kabul edildi.
13 maddeden oluşan beyannamenin ayrıntıları şöyle:
1- Anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçeceğiz. Güçlü demokratik parlamenter sistem için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, gücünü milletten alan yeni bir anayasa yapılacak. Partili Cumhurbaşkanlığı kaldırılacak. Basın ve ifade özgülüğü koşulsuz güvence altına alınacak.
2- Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Başta Kürt sorunu olmak üzere toplumsal sorunlar demokrasi temelinde ve TBMM öncülüğünde çözülecek. Türkiye’nin tam bağımsızlığı ve üniter yapısı güçlendirilecek. Kürt sorununun egemen güçlerin bir manivalası olarak kullanılmasına asla izin verilmeyecek.
Kadın erkek fırsat eşitliği sağlanacak. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yeraltı suç örgütleri ile mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecek.
3- Liyakat sistemi hakim kılınacaktır. Devlet hizmetlerinin partizanca yapılmasına engel olunacaktır.
4- Seçim yasası değişecek. Milletin vekilini millet seçecek. Seçim barajı kaldırılacak. Milletin iradesinin meclise tam olarak yansıması sağlanacaktır. Seçim yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacaktır. CHP’li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini hazırlayacak TBMM’ye verecektir.
5- Siyasi ahlak yasası çıkarılacak. Vatandaşla siyasi arasındaki güven yeniden oluşturulacaktır.
6- Kamu ihale kanunu yeniden düzenlenecek. Kamuda israf ve kayırmacılığı önlemek için ivedilikle değiştirilecektir. Kamu ihalelerinin şeffaf bir şekilde yapılması sağlanacaktır.
7- Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacaktır. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Kesin Hesap Komisyonu’nun başkanı iktidar partisinden değil, muhalefet partisinden olacak.
8- Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacaktır.
9- Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, darbecilerin getirdiği YÖK kaldırılacaktır. Tüm organize sanayi bölgelerinde iş garantili yatılı teknoloji liseleri kurulacaktır. Gençlerimizin de işsiz kalmalarının önüne geçilecektir.
10- Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacaktır.
11- Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konacaktır. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecektir.
12- Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır. Devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacaktır. Hizmetin vatandaşa daha etkin bir şekilde ulaşılması sağlanacaktır. Kayyum uygulamalarına son verilecek, seçimle gelenlerin ancak seçimle gitmeleri garanti altına alınacaktır.
13- Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kurulacak. Biz Ortadoğu’ya huzuru, barışı getireceğiz.
Cihaner: ‘Bana marjinal derler’
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından sonra kurula İlhan Cihaner seslendi. Konuşmalarından derlediğimiz satır başları şöyle;
Selfie çekerek gittiler, sözde kurultayda memleket meseleleri tartışılacak ve buradan bir karar çıkacak ve biz geleceğimizi kurmak için toplanacağız.
Neredeler? Bu ciddiyetle nasıl iktidara gideceğiz biz? Bu bir tiyatro. 13 maddeden birisi sözde kadınların temsiliymiş. Ya biz tüzüğümüzde var olan kadın kotasını kullanmıyoruz. Şimdi kalkıyoruz gelecekte şöyle yapıyoruz böyle yapıyoruz.
Burayı böyle görünce öfkelendim. Bana genellikle marjinal derler, ütopik konuşuyor derler. Ama ben size bir kaç marjinal şey anlatayım.
‘İslamcı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermektir marjinallik’
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak bir siyasal islamcıyı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermek mi marjinal, buna karşı çıkmak mı marjinal? İmza vermeyen 20 milletvekilinden birisi benim.
300 delege yokken kabul edenler, etmeyenler denilerek CHP’nin divan başkanına ana avrat küfür edilerek bir kurultay bitirdik biz. Bu mu marjinallik? Bizim çabalamamız mı marjinallik? İl kongrelerinde tek aday gördüm. Nasıl demokrasi şöleni oluyor bu? Hiç mi utanmadılar?
Ankara Kongresi’nde divan başkanlığını yapan, partimizin eski genel başkanımız hiç mi utanmadı? İstanbul kongresi sizi utandırmadı mı? İzmir, Adana, Mersin kongresi? Böyle olan delegeyle biz demokrasiyi mi kuracağız?
Genel başkanın saydığı maddeler içerisindeki, ekonomiyi yeni oluşacak demokrasi ittifakıyla düzelteceğiz dedi. Şuandaki ekonomiyi batıran Ali Babacan ile mi yapacağız bunu arkadaşlar? Bir başlık da dış politikaydı. Stratejik derinliğin sorumlusu kim? Davutoğlu, yeni ittifak ortağımız. Babacan, yeni ittifak ortağımız.
Genel başkan 13 madde saydı. Peki biz bunu nasıl gerçekleştireceğiz? AYM’ye giderek, tweet atarak, Meclis’te kapak yaparak. Hangi politikasına engel olabildik AKP’nin?
Beni asıl öfkelendiren şu oldu. Ben sızlanmam, yakınmam, ben mücadele ederim. Tek başına kalsam bile mücadele ederim. Bu imza toplamasında beni en çok rahatsız eden, sizlerin üzerinizdeki baskı. Siz imzayı kime verdiniz? Ekmeleddin’e verdiniz, dokunulmazlıklara verdiniz, savaş tezkeresine verdik. Bu politikaların sorunlarında sizin de payınız var.
‘Bugün verilecek karar, iktidarı belirleyecek’
Burada vereceğiniz kararla bu gidişatın daha derinleşmesine mi karar vereceksiniz, yoksa sahiden potansiyelimizi kullanarak iktidara mı karar vereceksiniz?
Hepinizden imza alındı. 100’ün üzerinde imzayla son iki güne girdik. Ve birçok arkadaşımız bizim ofise gelirken yoldan çevrildi. Belediye başkanlarının, o arkadaşlarımızı aşıyla işiyle tehdit edildiğini gördük.
O genel başkan yardımcılarını da biliyorum. Hepsinden hesap soracağız. Bir yoldaşını nasıl işiyle, aşıyla tehdit edersin sen? Bu alçaklıktır.
Şu an genel başkan 80 imzayla önerilecek. Sizin imzalarınız ne oldu arkadaşlar? Türkiye tarihinde ilk kez bir il kurultayda temsilsiz kalıyor. Niye Mardin’e temsilci yapılmadı?
Özet olarak tek bir şeye ihtiyacımız var; cesaret, cesaret, cesaret. Burada da azıcık cesaret gösterirseniz gerçekten iktidarı elde edecek bir dinamizmi yakalayabiliriz. Aksi takdirde AYM kapılarında olmuş bitmiş işlerin mücadelesini veren merkez sağa oturmuş bir yapıya dönecektir. Bir köşe yazarı dedi ki, CHP PM’sine belirlenecek üyeler Ali Babacan ile uyumlu çalışmaya göre belirlenecek. Onun için orada da çok çok dikkatli olun lütfen. Partiyi yağmacı bir çizgiye getirilmek isteniyor. Çıkışımız soldadır, sosyal demokrasidedir.
CHP’de tek aday Kılıçdaroğlu
CHP’nin 37. Olağan Kurultay’ında Kılıçdaroğlu’na karşı adaylıklarını açıklayan İlhan Cihaner, Aytuğ Atıcı ve Tolga Yarman yeterli imzayı bulamadı. Ana teması ‘iktidar’ olarak belirlenen kurultay için “Hedef iktidar, Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız”, “Özgür toplum için iktidar”, “Milli irade için iktidar”, “Özgürlük, barış ve demokrasi için iktidar”, “Barış, çocuk, kadın, doğa için iktidar” pankartları asıldı. Kurultay alanında çok sayıda polis ve güvenlik görevlisi görev yaparken, çevrede geniş güvenlik önlemi alındı. Partililer ile basın girişi ayrı noktalardan yapılırken, alana 4 farklı arama noktasından geçilerek ulaşıldı.
‘Afrin tutumumuzdan sonra Kürtler nasıl oy versin’
Cihaner, savaş tezkereleri konusunda da CHP yönetimine sert eleştiriler yöneltti. Cihaner, şöyle konuştu: “Çok öfkelendim. Savaş tezkerelerine ‘Evet’ dedik. Hiçbir savaş tezkeresine ben ‘Evet’ demedim. Sahte bir yerlilik ve millilik anlayışıyla Ortadoğu halklarının gözyaşına boğulmasına partimizin resmi görüşü, şimdi burayı terk edenler, ‘Evet’ dedi. Milli olacağız ya! Başka bir şey daha. En büyük derdimiz sahte sol arkadaşlar. Burada sahneye çıkan herkes Atatürk diyor, Deniz Gezmiş diyor. Deniz Gezmiş, Ortadoğu halkları için, mazlum Filistin halkı için çatışmaya gittiğini hepimiz biliyoruz. Ama bu divanda bir arkadaşımız (CHP Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve 37. Olağan Kurultay Başkanı Özlem Çerçioğlu) Afrin’e atılan bombaların üzerine imzasını attı. O ağızla çıkıp Deniz Gezmiş’i savundu. Burada telaffuz etti. Peki, Kürt halkı, Afrin meselesindeki tutumumuzdan dolayı bize, ittifaka nasıl oy verecek? İttifak, ittifak diyoruz.”
ANKARA