HDP’li belediyelere kayyum atamalarının tamamen siyasi bir karar olduğunu ifade eden CHP Milletvekili Ali Şeker, her yerde buna karşı çıkılması gerektiğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 31 Mart seçimlerinde büyük oy farklarıyla kazandığı belediyelere dönük kayyum atamaları devam ediyor. 19 Ağustos’ta Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanları Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk ve Bedia Özgökçe, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmış ve yerlerine kayyım atanmıştı. Ardından Kulp, Karayazı, Hakkari, Yüksekova ve Nusaybin belediye başkanlarının yerlerine kayyum atanmıştı. Bugün ise Diyarbakır’ın Kayapınar, Bismil, Kocaköy ile Van’ın Erciş İlçe Belediyesi’ne kayyum atandı. Bununla birlikte şimdiye kadar HDP’li belediyelere atanan kayyum sayısı 12’ye yükselmiş oldu.
‘Siyasi bir karar’
İçişleri Bakanlığı kararıyla yapılan kayyum atamalarına tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ali Şeker, kayyum atamalarının demokrasilerde yeri olmayan uygulamalar olduğunu söyledi. Toplu olarak yapılan görevden almaların tamamen siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Şeker, “Bu tamamen seçmenin tercihlerinin yok sayma, sandıksız demokrasiyi ve otoriter yapıyı dayatma yollarıdır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Kayyum atamalarına son verilmelidir. Görevlerinden alınan belediye başkanlarına derhal görevleri iade edilmelidir. Mahkeme kararı olmadıktan sonra bir daha böyle bir şeye girişilmemelidir” diye konuştu.
‘Karşı çıkılmalı’
AKP’nin izlediği politikalarla ülkeyi kutuplaştırmaya çalıştığını dile getiren Şeker, “İktidar ülkenin belli bir bölgesinde seçmenin seçme ve seçilme hakkını elinde almaya çalışıyor. Ülkeyi kutuplaştırıp, çatıştırıp kendi iktidarlarına devam etmeye çalışıyor. Türkiye’nin demokrasisine ülkenin her yerinde karşı çıkmak gerekiyor. Bu konuda bana yapılmadı anlayışıyla hareket etmemek gerekir. Yapılanın demokrasiye karşı bir harekettir. Bu demokrasiye karşı hareketin herkes tarafından mahkum edilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
‘Halk iradesinin gaspı’
CHP Milletvekili Özgür Karabat da kayyum atamalarının halk iradesinin gaspı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler öncesinde “yeniden kayyum atarız” sözlerini hatırlatan Karabat, “Aslında Erdoğan’ın hem savcı hem de hakim olduğu bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. AKP iktidarı Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük gerçekleştirilen operasyon vesilesiyle toplumun iradesini belli bir noktaya yoğunlaştırarak bu uygulamaları yapmaya anlam vermeye çalışıyor. Yani bir taraftan dış politikanın, ülkenin sınırları gereği derken diğer taraftan ülke içerisinde demokratik olmayan adımları atmaktan da çekinmiyorlar” dedi.
‘Ortak bir mutabakat gerekiyor’
AKP’nin izlediği politikaların vatandaşlar nezdinde hiçbir karşılığının olmadığını vurgulayan Karabat, “AKP’nin özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da hiçbir karşılığı yok. Bu kayyum anlayışıyla beraber topluma bir korku anlayışını egemen kılmaya çalışılıyor. Bu tek adam siyasetini egemen kılma anlayışının bir parçasıdır. Kayyumlara karşı yapılması gereken iş halk iradesine, sandık iradesine sahip çıkmaktır. Demokratik zeminin korunması konusunda bütün partilerin ortak çağrı yapmalıdır. Özellikle seçilmişlerin korunması açısından ortak bir mutabakatın gelişmesi ve toplumsal mutabakatın yaygınlaştırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.