• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
5 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Abdullah Aysu

Çiftçilik enayi işi mi?

1 Eylül 2021 Çarşamba - 18:14
Kategori: Abdullah Aysu, Yazarlar
12 Eylül var

Abdullah Aysu

Şirketler iklimin fabrika ayarları ile oynamaya başladığından bu yana yağış rejimi düzen tutmuyor. Bulut gözyaşını dökmeyince dünya kavruluyor, bulut ağlayınca heyelan ve seller oluşuyor, sonrasında her şey malumunuz; tarumar…

Geçtiğimiz yıl don, sel, kuraklık, tarımı vurdu, çiftçilerin elleri böğründe kaldı. Bu yılın iklimsel felaketleri geçen yıla rahmet okuttu, buğday üretimi olumsuz etkilendi. Çiftçi zorda.

Kuraklık

Yaşamın vazgeçilmezi olan ekmeğin anası buğday, buğdayın anavatanı da Türkiye. Biliyoruz, biliniyor. Bu yüzden buğday ile ilgili politikalar tüm halkı doğrudan etkiliyor, herkesi ilgilendiriyor. Türkiye buğday üretiminin yüzde 38’ini İç Anadolu, yüzde 14’ünü ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi üretmektedir. Yani buğday üretiminin yarısından fazlası bu iki bölgemizde elde edilmektedir. Bu yıl kuraklık nedeniyle tarımsal üretim İç Anadolu’da yüzde 30-50, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 70 civarında zarar gördü.

Buğday üretimi

Türkiye’de hububat üretimi son on yıllarda tarımda uygulanan yanlış, şirketlerden (yerli-yabancı) yana politikalar ve İklim değişikliğinden dolayı dalgalı bir seyir izliyor. Üretimde yıl yılı aratıyor. Yıllık buğday üretimimiz çoğu kez 19 ile 22 milyon ton arasında değişmekteydi. Bu yıl buğday üretimimiz iklim nedenli olarak 16,5 milyon ton olacağı ve 11,5 milyon ton buğday ithal edeceğimiz ABD tarafından açıklandı.

Piyasa çiftçileri vuruyor, şirketleri koruyor

Hububatta piyasa dengeleme görevi TMO’ya ait. Ancak TMO piyasayı regüle edecek miktarda buğday alarak üreticilere destek olmak, bu yolla halkın karnını doyurmak yerine ithalat yapmayı tercih ediyor. Bu yıl daha çiftçilerin hasadı devam ediyorken (30 Haziran, 13 Temmuz ve 4 Ağustos tarihlerinde) TMO ithalata başladı, yerli ürün fiyatı bu politikayla baskılandı. Buğday ve arpa fiyatının çiftçi lehine yükselmesinin önüne iç piyasada geçti. Hükümet bu politika ile yerli tüccar ve sanayiciyi çiftçinin sırtından desteklemiş oldu. Kazanamayan üreticinin üretim şevki kırıldı, üreten sayısı azalacak, ekilemeyen arazi miktarı artacak. Üretim düştükçe küresel şirketlere Türkiye hububat  pazarondan biraz daha fazla alan açılmış olacak. Böylece hükümet yerli şirketlerden sonra küresel tarım şirketlerini de destekledi. Olan üreticiye oldu, çiftçi arada heba edildi. Yıllardır süregelen bu yanlış politikaların sonucunda Türkiye 2003-2021 yılları arasındaki 75 milyon ton buğday ithalatı yaptı. Yapılan ithalat için 20 milyar dolar ödedi. Küresel şirketlerin buğdayı bu yıl 300 dolar/ton’a fırladı, Türkiyeli çiftçinin buğdayı 270 dolar/ton’da kaldı. (N. Oral-BirGün) Yıllardır süren yanlış ve yanlı politikalardan dolayı ekilebilecek 3,5 milyon hektar arazi de hala ekilmiyor, boş.

Niye?

Hükümetin piyasa musluğunun vanasını şirketlere, şirketler de bulutların fabrika ayarlarını oynamasıyla zarar eden üreticiler diyor ki; “çiftçilik enayilik işi oldu.” Bazı üreticiler ise; “çiftçiye değer veren bir hükümet gelmediği sürece üretmeyeceğiz” diyor.

 

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Herkesin ‘namus’u kendine

Sonraki Haber

Bu Êzidî düşmanlığıdır

Sonraki Haber
Yeni dünya, Papa’nın Kürdistan ve Irak ziyareti

Bu Êzidî düşmanlığıdır

SON HABERLER

Kadın ve erkek oluşun hakikati ve yöntemi

Kadın ve erkek oluşun hakikati ve yöntemi

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Suriye’de ‘yeni düzen’ ve Rojava

‘Terörsüz Türkiye’ söylemi ve Kürt sorunu

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Direniş başarıldı, sıra demokratik toplumun inşasında (1)

Direniş başarıldı, sıra demokratik toplumun inşasında (1)

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Sınıf değil, komün ve devlet çelişkisi: Öcalan’ın Marksizme eleştirileri

Sınıf değil, komün ve devlet çelişkisi: Öcalan’ın Marksizme eleştirileri

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Munzur ve Pülümür nehirleri kirletiliyor

Munzur ve Pülümür nehirleri kirletiliyor

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Mesele Suriye’nin özgürleşmesi mi küresel ekonomiye entegrasyonu mu?

İşçi sınıfının açlıkla imtihanı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Demokratik Toplum Buluşmaları: Sürece sahip çıkmalıyız

Demokratik Toplum Buluşmaları: Sürece sahip çıkmalıyız

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır