İktidar, çiftçilerin mayıs ve haziran ödemelerini 6 ay ertelediğini açıklarken, maden, petrol, inşaat vd. sanayi gruplarına 200 milyara varan destekler yapıyor. Çiftçiler ise enerji ve su borçları altında eziliyor
Koronavirüs salgını nedeniyle büyük bir gıda krizine doğru gidilen Türkiye’de, çiftçilerin adeta üretim yapmamasına neden olan adımlar atılmaya devam ediliyor. Çiftçilerin kamu bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne mayıs ve haziran ayında ödemeleri gereken taksitlerini 6 ay erteleyen iktidarın bu ertelemeyi büyük bir destek gibi sunduğu görüldü. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 18 yıldır çiftçinin hep yanında durduklarını belirterek, “Alnının terini karşılıksız bırakmamak için elimizden geldiğince imkanlarımızı seferber ettik. Bugün geldiğimiz noktada Kovid-19’la ilgili son gelişmelerden etkilenen çiftçimizin ve tarımsal üreticimizin yine yanındayız” ifadelerini kullanırken, çiftçiler ise kendileriyle adeta dalga geçildiğini belirtiyor.
‘Su borçları silinmeli’
En yüksek girdiler olan su ve enerji ödemeleri çiftçilerin belini bükerken, bu konuda iktidardan herhangi bir girişim de bulunulmuyor. Mart ayı sonunda Mardin, Urfa ve Diyarbakırlı çiftçilerin enerji borcu olduğu savıyla tarımsal destekleri çiftçilere değil enerji şirketine ödenmişti. Diğer yandan Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçiler ise sulama birliklerine olan borçları nedeniyle su alamaz hale geldiler. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, bu konuya değinerek, çiftçilerin sulama birliklerine olan borçlarının silinmesini önermişti. Karaca, salgın nedeniyle üretime daha çok ihtiyaç olduğunun altını çizerek, “Çiftçilerimizin sulama birliklerine olan borçları silinmeli ve 2020 yılı boyunca sulama bedeli alınmamalıdır. Acil olarak çiftçilerimiz için destek paketi açıklanmalı. Korona salgını sonrası yaşanması kuvvetle muhtemel gıda krizi için tek çıkar yol tarım alanlarının üretime kazandırılmasıdır. Bu nedenle çiftçilerin yeniden üretmelerini teşvik edecek önlemlerin acilen il ve bölge ayrımı yapılmadan alınması gerekmektedir” dedi.
‘Acil önlem alınmalı’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili ve Tarım Komisyonu Sözcüsü Dr. Rıdvan Turan, koronavirüs salgını sebebiyle tarım sektöründe yaşanan ve yaşanabilecek sorunlara yönelik yazılı açıklamada bulunmuştu. Koronavirüsün (Kovid-19) pandemi ilan edilmesiyle birçok önlem alındığını, fakat tarım sektörü için önlem alınmadığına dikkat çeken Turan, “Bu durum çok önemli sorunları beraberinde getirecektir. Çünkü tarım stratejik bir sektördür ve üreticilerin bir kez üretimden koptuktan sonra tekrar tarımsal üretime dönmeleri oldukça zordur. Gıda güvenliğinin sağlanması açısından; kısa, orta ve uzun vadeli tarım politikaları değerlendirilmeli ve zaman kaybetmeden acil önlemler alınmalıdır” diye belirtti.
Ertelenen borç nasıl ödenecek?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, tarımda kullanılan atalık tohumların büyük marketlerde satılmasını kınadı. Sarıbal, “Çiftçinin, üreticinin ve tarımın temel sorunlarına dair sahici olan, sonuca ulaşan tek bir çözüm önerisi yok. 6 ay ertelediniz 6 ay sonra bütün bu borçlar geldiğinde nasıl ödeyecek çiftçi?” dedi. Sarıbal, bir ülkede en önemli konunun gıda ve tarım, tarımda da en önemli şeyin tohum olduğunu vurguladı. Sarıbal, “TİGEM’lerin en büyük özelliği stratejik ürünlerde tohum üretmek, hayvan ıslahı yapmak, o tohumları gerçek anlamda üreticiye en uygun anlamda sunmak” olduğunu hatırlatarak TİGEM’in tohumlarının marketlere dağıtılmasına tepki gösterdi.
‘Depodaki soğanı halka dağıtın’
İhracat kısıtlaması getirilen soğanın ve limonun çürüdüğünü söyleyen Sarıbal, “Sanayi amaçlı, özellikle yemekhaneler için restoranlar ve oteller için üretilen soğan şu an depoda çürüyor. Bunu alın halka dağıtın. Bu bir ihracat kısıtı değil ürünü zayi etmek” diye konuştu. Tarım ve gıdanın borsaya, tüccara, özel sektöre, sözleşmeli tarıma bırakılmayacak kadar önemli olduğunu ifade eden Sarıbal, tarımın ticaret ve rekabete konu edilemeyeceğini, çiftçinin yabancı ülkelerin ticaretiyle rekabet ettirilmemesi gerektiğini belirtti.
İki yüzlü politika
Çiftçilere ve tarıma destek verildiğini iddia eden iktidarın tarım düşmanı politikaları kesintisiz sürüyor. Kendi yasaklarına uymayarak yurt dışından salgın dönemi içinde 20 bin adet canlı hayvan ithalatı yapan iktidar, diğer yandan tarım arazilerinin yok olmasına neden olan maden ve enerji yatırımlarını her şeye rağmen destekliyor. Denizli’de yapılmak istenen termik santral nedeniyle 50 bin zeytin ağacının katledilmesine yol açacak kömürlü termik santral projesi hayata geçirilmek üzere. Denizli’nin Kale ve Tavas ilçeleri arasına kurulmak istenen santralin çevresinin, tamamen tarımsal üretim yapılan bir alan olması iktidarın iki yüzlü politikalarını ortaya koymaya yetiyor.
EKOLOJİ SERVİSİ