• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Ağustos 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hasan Durkal

Çığırından çıkmış bir dünya

30 Haziran 2025 Pazartesi - 00:00
Kategori: Hasan Durkal, Yazarlar
Cizîr’de 32 yıldır yasaklı olan iki köy barajla suya gömülmek isteniyor

Savaş şimdilik bitti. Ancak savaşta aşılan eşikler ve savaş sonrasındaki gelişmeler, savaşın bitişinde bir rahatlamadan ziyade daha yüksek düzeyde gerilim yükledi halklara. Orta Doğu’da son iki yıldır sivilleri katletmek sıradanlaştı. Geçmişteki örneklerini okudukça dehşete düştüğümüz soykırım an an yanı başımızda yaşanıyor ve bu son derece sıradan bir hal almaya başladı. Soykırımcı ortakların nükleer tesis bombalaması normal bir olaymış gibi geçildi. Anlamsız düzeyde imha etme yeteneğine sahip silahlar, yüksek savaş teknolojisi, güçlü istihbarat ve soykırım suçları savaş sahasında dehşet saçıyor.

İsrail ile İran arasındaki savaşın şimdilik bir biçimiyle sona erdirilmesi, hegemonya mücadelesinin seyri göz önüne alındığında çok da fazla bir şey ifade etmiyor. Orta Doğu’da son iki yılda aşınan eşikler daha büyük savaşların, yıkımların, daha derin bir iklim krizinin, çok daha büyük bir nüfusun göç etmesinin önünü açacak. Dahası daha derin bir servet uçurumu da tetikleneceğe benziyor.

Zira askeri sınai yatırımların arttırılması söz konusu. Lahey’de gerçekleştirilen son NATO zirvesinde NATO liderleri yeni bir taahhüt ilan ettiler. NATO üyesi ülkeler 2035 yılına kadar “tekil ve kolektif yükümlülüklerinin” yerine getirilmesini sağlamak için yıllık GSYİH’nın yüzde 5’ini savunma ve güvenlikle ilgili harcamalara yatırmayı taahhüt ettiler. Çoğu ülkede yıllık ortalama yüzde 2’nin altında olan bu oranın, yüzde 5’lere çıkarılması birçok sorun yaratacak. Savaş bütçelerine ayrılan bütçelerin yükseltilmesi sosyal politikaların çok daha sert bir şekilde kısılması anlamına geliyor. Halkın sağlık, eğitim, ulaşım, sosyal destek ve yardımlarının kısılması anlamına gelecek olan kökten politikalar daha fazla gündeme gelecektir.

Ancak sadece kısıntılar değil söz konusu olan. Diğer yandan korkunç bir silahlanma, daha fazla savaş ve çatışmalar, toplumları kriz koşullarında bir virüs gibi esir alan militarizmin daha fazla tırmanışı gibi olgular daha da güçleniyor.

Kriz koşullarında milyonlarca insanda hayal kırıklığı ve geleceksizlik yaratan kapitalist uygarlık halklara karşı uyguladığı kriz reçetesinde dozajı yükseltip masaya savaş seçeneğini koydukça dünyanın giderek daha fazla çığırından çıkmakta olduğu anlaşılıyor. Çok yakın geçmişe kadar görece daha dengeli ve daha vaatkâr söylemleri olabilen kapitalist uygarlığın artık dünyayı giderek bir uçurumun kenarına götürdüğü itiraf ediliyor.

Böyle koşullarda savaş karşıtı hareketlerin sınıfsal içerikler de kazanarak, kapitalizm karşısında konumlanma olasılığı daha da belirginleşiyor. Süreklileşmiş ve coğrafi olarak dünyanın birçok bölgesine yayılmış savaşlar yüz binlerce askerden oluşan orduları karşı karşıya getirmiyor daha çok yüksek teknolojileri çarpıştıran biçimlerde devam ediyor. Ancak bu distopik savaş teknolojileri deneylerinde askerlerden çok daha fazla sivil katlediliyor. Söz konusu sivil katliamları örneğin Gazze’de soykırım biçiminde gerçekleşiyor.

Kriz ve savaşlar önce şok etkisi yaratsa da zamanla dehşet verici olguların normalleşmesinin dahası sıradanlaşmasının önü açılıyor. İnsanlığın adil bir dünya mücadelesi içerisinde kazandığı duyarlılıklar, hızla soykırım ve vahşet düzeyine sıçrayıveren yeni tür savaşlarla birlikte bir çırpıda siliveriyor. Sivil katliamları, nükleer tesislerin vurulması, işkence, çocuk katliamları, rezil ve son derece gayrimeşru savaş propagandası ve ırkçılık gündelik basit olgular haline geliyor. Dolayısıyla çığırından çıkmakta olan bir dünyada adalet mücadelesi kendisini bu eksenlerde yeniden kurmalı.

Pasifist ve içerisi çok da dolu olmayan bir savaş karşıtlığının etki gücü olmayacaktır. Her şeyden önce soykırıma karşı mücadele içerilmelidir. Diğer yandan toplumun militarizasyonuna karşı önlemler içerilmeli, savaş bütçelerinin yaratacağı sosyo-ekonomik yıkımlar sürekli gündemde tutulmalıdır. Savaş karşıtı hareket geçmişten farklı olarak antikapitalist alanın tüm dinamikleriyle buluşmaya yazgılı artık. Dünya çığırından çıkarken yıkım çarklarının ölçeği giderek genişliyor. Milyonları topyekûn yıkıma götüren biçimde bir genişleme bu. Savaş karşıtı hareket önümüzdeki yıllara damgasını vuracak bir siyasal buluşma alanı olacak. Olmak zorunda.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Şirnex’te ormanlık alan yüzde 20 yok oldu

Sonraki Haber

Hasta tutsak Kerim Boran’ın cezası kaldırıldı

Sonraki Haber
Hasta tutsak Kerim Boran’ın cezası kaldırıldı

Hasta tutsak Kerim Boran'ın cezası kaldırıldı

SON HABERLER

Serra Bucak: Yangın büyük ölçüde kontrol altına alındı

Serra Bucak: Yangın büyük ölçüde kontrol altına alındı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Azizoğlu: Musa Anter Kürt gazeteciliğinin ruhudur

Azizoğlu: Musa Anter Kürt gazeteciliğinin ruhudur

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Suriye’de cihatçı unsurlar yeni ordu olarak yapılandırılıyor

Suriye’de cihatçı unsurlar yeni ordu olarak yapılandırılıyor

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Tarihsel kırılmalar ve siyasal zemin

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Mesele Suriye’nin özgürleşmesi mi küresel ekonomiye entegrasyonu mu?

Savaşın nedenleri sorgulanmadan barış mümkün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Sanatta içerik ve biçim

Sanatta içerik ve biçim

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Makbul yurttaşın sonu: Özgür ve komünal yurttaşın zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır