• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Çiller’den Erdoğan’a Kürt sendromu – Hüseyin Kalkan

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
11 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Viyana dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Tansu Çiller, Kürt sorununun çözümü için BASK modelini uygulamak gerektiğini söylüyordu. Çiller, 1993 yılında Viyana’da düzenlenen Avrupa Konseyi toplantısında zamanın İspanya Başbakanı Felipe Gonzales ile görüşmüş ve Gonzales’in fikirlerinden çok etkilenmişti.

BASK modelinden söz eden Çiller, tepkiler üzerine bu söylemden kısa süre sonra vazgeçti. Tam tersini söylemeye başladı: “Terörün dıştaki ve içteki finansal kaynaklarını mutlaka kurutacağız. Haraç verenlerin listesini çıkarıyoruz. Bunlar kurutulacak” dedi. (31 Ekim 1993 Hürriyet). Dört gün sonra ise Holiday Inn Otel’de düzenlediği basın toplantısında şöyle diyordu: “PKK’nın haraç aldığı iş adamları ve sanatçıların ismini biliyoruz. Hesap soracağız”. Çiller’in bunları söylemesinden bir süre sonra Kürt iş insanları kaçırılıp öldürülmeye başlandı. Daha sonra sıra vekillere geldi. Bu defa Çiller, “PKK’yı Meclis’ten atacağız” diye fetva verdi. Sonra 28 Şubat 1993’te Kürt vekiller yaka paça Meclis’ten atıldı. Yıllar geçse de Kürtler bu manzarayı unutmadı. Çiller’in bu fetvasından sonra sadece Kürt iş insanları öldürülmekle kalmadı, 3 bine yakın köy yakıldı ve boşaltıldı, 5 milyon insan yerinden edildi. 20 bine yakın faili meçhul cinayet işlendi.

Tayyip Erdoğan da Çiller benzeri bir rota izledi. Çözüm sürecini bitiren Erdoğan, benzer politikalar izlemeye başladı. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Çiller-Ağar ekibinde yer alan isimler, hükümetin içinde ağırlık kazanmaya başladı. Zaten İçişleri Bakanlığı Çiller’in prenslerinden sayılan Süleyman Soylu’ya teslim edildi.

Bu seçim döneminde işinin hayli zor olduğunu başta Erdoğan anladı. Seçim startının verilmesiyle birlikte, milliyetçi oyları konsolide edebilmek adına HDP karşıtı sert bir kampanya başlatı. İşi, “Benim ülkemde Kürdistan diye bir bölge yok, Irak’ta var isteyen oraya gitsinler” demeye kadar vardırdı. (Yeni Akit, 5 Mart) Seçim mitinglerinde gösterdiği videolarla HDP’lileri ve HDP yöneticilerini ‘terörist’ diye hedef aldı. Kürdistan sözcüğü üzerinden bir ötekileştirme kampanyası başlattı.

Kürdistan neresi?

Bugün Kürdistan sözcüğü üzerinden Kürtleri ötekileştiren Erdoğan, daha iktidar olmadan önce bir Kürt raporu hazırlatmış ve kendi imzası ile Erbakan’a sunmuştu. O rapor Kürdistan’ın neresi olduğunu iyice tarif ediyordu. O zaman Vatan gazetesinde yazan Ruşen Çakır, raporun önemli bölümlerini özetler ve üzerine bir dizi yazı yazar. Rapora göre: “Bugün “Doğu” veya “Güneydoğu Sorunu” olarak adlandırılan sorun, aslında bir “Kürt Sorunu” dur… Sorun gerçekte ulusal bir sorundur, yani bir Kürt sorunudur… Bugün Doğu ve Güneydoğu olarak adlandırılan bölgeler, tarihin en eski devirlerinde “Kürdistan” olarak adlandırılan coğrafyanın içinde yer alan bölgelerdir… Kürtlerin konuştuğu dil olan Kürtçe, Türkçe’yle ilgisi olmayan müstakil bir dildir…” (Ruşen Çakır, Vatan gazetesi 27 Aralık 2007 Perşembe)

Erdoğan’ın HDP ve HDP seçmenine yönelik sözleri tepki topladı ve sözlerini geri almak zorunda kaldı. Ama bu söylem Kürtleri öfkelendirdi. Bir süredir Kürt kentlerinde seçim kampanyası yürüten HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, bu nefret söyleminin sahadaki etkilerini Duvar gazetesinden Nergis Demirkaya’ya şöyle özetliyor: “Daha önce düz konuşuyordu. Bunu yeni yapıyor. Biz cevap verdikçe, oy kayıpları ortaya çıktıkça ‘Kürtler siz benim kardeşimsiniz’, ‘HDP yöneticileri terörist’ diyor. HDP’ye oy veren 6.5 milyon insan var. HDP’ye oy verenler HDP yöneticileriyle duygusal bağ kurmadan gidip oy vermiyorlar ki. Uzun süredir bölgedeyim. İnsanlarda çok büyük öfke var. En çok da AKP’ye oy vermiş Kürtler öfkeli. Bu nefret söylemi, ötekileştiren, dışlayan, bütün Kürtlere ‘defolun gidin’ diyen dil kimsenin içine sindirebileceği bir dil değil. AKP’deki adaylar da bunun ızdırabını çekiyorlar. Neredeyse kampanya yapamaz, mahcup bir kenarda oturur duruma geldiler.”

Sahanın gerçekleri bu söylemin AKP’ye oy kaybettireceğini gösteriyor. Erdoğan ve sözcülerinin geri adım atmaya başlamaları bundan. Ancak geri adım atmakta biraz geç kaldılar.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

2025 biterken, açlık ücreti ve tribünlerde işlenen nefret suçu

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret açıklandı. Beklendiği gibi TÜİK’in -hükümetin isteklerine göre gerçek fiyat artışlarının neredeyse yarısını gizlediği- verileyle...

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

Sonraki Haber

Halk madeni iptal ettirecek

SON HABERLER

Asimilasyondan habitusa ekoloji

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Aralık 2025

2025 biterken, açlık ücreti ve tribünlerde işlenen nefret suçu

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Tişrîn direnişinde savaşçılar ve halkın iradesi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Aralık 2025

Kürt aklı için antropoloji ve arkeolojinin önemi

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Hakan Tosun’a adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz

Yazar: Aziz Oruç
26 Aralık 2025

DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Aralık 2025

 Alevi Yüksek Meclisi: Humus’taki saldırının sorumlusu Şam hükümeti

Yazar: Yeni Yaşam
26 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır