Tatvan’da çocuk istismarını haberleştiren gazeteci Sinan Aygül’e ‘Soruşturmanın gizliliğini ihlal’ iddiasıyla 10 ay hapis cezası verildi
Bitlis’in Tatvan ilçesinde 10 Temmuz’da yaşanan çocuğa yönelik istismar olayını haberleştirdiği için hakkında “Soruşturmanın gizliliğini ihlal” iddiasıyla dava açılan Bitlis News Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül’e 10 ay hapis cezası verildi.
Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında Aygül, sosyal medyada ulaştığı görüntüleri teyit ettikten sonra yaptığı haberin yerel ve ulusal basında geniş yer bulması üzerine soruşturmaya ciddiyetle yaklaşıldığını ve zanlının yakalandığını hatırlattı. Aygül, aksi durumda olayın üstünün örtülebilmesi riskinin olduğuna dikkati çekti.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Aygül hakkında yaptığı haberler gerekçesiyle daha önce açılan davaları gerekçe göstererek, “Sanığın suçlu kişilik özellikleri, suç işleme konusundaki ısrarı göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından…” iddiasıyla 10 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, cezayı ertelemedi.
Aygül’ün avukatları karara karşı Bölge İstinaf Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulunacak. Aygül, cezanın onaylanması durumunda 6 ay önce çıktığı cezaevine yeniden girecek.
Habere ceza
Karara tepki gösteren Aygül, adli mercileri harekete geçirmek için olayı haberleştirdiğini söyledi. Aygül, “Taciz, cinsel istismar, kadına ve çocuğa şiddet gibi olayların önüne geçebilmek için özellikle görünür kılmak gerekiyor. Zira üstü örtülen veya ihmalden dolayı sonu çok dramatik biten olaylara tanık oluyoruz her gün. Haber yapmaktaki kastım buydu. Sosyal medyada dolaşan görüntüyü önce İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne teyit ettirdikten ve yeterli bilgi aldıktan sonra haber yaptım. Haberimde kullandığım dil ne özel hayatı ne de masumiyet karinesini ihlal eder nitelikte değildi. Son derece mimiksizbir dille, isim vermeden ve görüntüleri mozaikleyerek hazırladığım haberi yayınladım. Haberi yayınladıktan iki gün sonra yayın yasağı kararı alındı. Haberin akabinde zanlı tutuklandı. Haberi yapmamış, olayı kamuoyu nezdinde görünür kılmasaydım, belki olayın üstü örtülecekti” dedi.
Nereden tutsak elimizde kalıyor
Soruşturma ve kovuşturma sürecinin çok hızlı tüketilip hemen karar verilmesini de eleştiren Aygül, “Soruşturma, yargılama süreci ve verilen kararın adaleti geçtim, meriyette olan mevzuata bile uyan yanı yok. İlk olarak soruşturma savcısının ifade alma talimatı polis tarafından yerine getirilirken, sürecin anormal ilerleyeceğini tahmin etmiştim. Zira adresim belliyken, her davete icabet etmişken ve halihazırda karakolda haftada iki gün imza atıyorken, savcı talimatının verildiği gün teamüllere aykırı bir şekilde akşam saat 21.00’de evimden gözaltına alınarak ifadeye götürüldüm. İfadeden hemen sonra hakkımda iddianame hazırlandı, iddianame eksikliklere rağmen mahkemece kabul edildi. Henüz ilk duruşmada daha hiç ifadem bile alınmamışken hakkımda hapis kararı verildi. Hantallığıyla bilinen yargının bu kadar hızlı hareket etmesi ve sürecin tamamının sayısız usul hatasıyla ilerlemesine ve bunların normal karşılanmasına bakınca neresinden tutacağıma şaşırıyorum. Zira neresinden tutsam elimde kalıyor” diye konuştu.
