Dostlarımın, arkadaşlarımın bayramını bu yıl kutlayamadım tıpkı geçen yıl, bir önceki yıl, ondan öncesinde olduğu gibi.
Çocukluğun çalındığı bir ülkede ne gelenekler ne çocukluğumun alışkanlıkları fayda etmedi. Yapamadım işte.
İçim buruk, derinlerde birşeyler sızlarken yüksek sesle -Bayramınız kutlu olsun- diyemedim. Çocukların gözlerine bakamadım.
Geçmişi çaldılar bunu bildiğim için olsa gerek,
Çocukluğu sattılar ve geleceği
Ondan olsa gerek…
Bu bayram bize gelmedi bu yıl.
Kutlamak için zorlarken kendimi çocukluğu çalınan niceleri düştü aklıma.
Umuda kıydılar, Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de,
Suriye’de top tüfekle önce. Sonra Ege’de, Akdeniz’de mülteci botlarını alaşağı eden dalgalarda, İstanbul’da sokaklarda aldılar çocukların ellerinden zorla çocukluğu.
Çocuktular, özgür yaşamak istediler sadece, tutsak oldular sonra ve yaşamın tecrit altına alınışına isyan ettiler. Açlık grevini bitiren siyasi tutsakların itile kakıla hastaneye götürülüşünü ardından tedavi yapılmadan geri getirilişlerini düşünürken, üzerilerinde her türlü zulmün devam ettiğini bilirken nasıl denir ki şeker bayramınız kutlu olsun.
12 bin yılın tüm birikimlerini suların altına alınırken, kiliseleri yıkılarak, kalesi kesip yok edilirken, en az 120 nesil öncesinden bize gelen hafıza ise çalınıyor çocukluk Hasankeyf de.
Üniversiteler boşaltılırken bir yandan, liseye, üniversiteye yıllarca hazırlanan LGS, YKS’ye giren gençlere; size bilgiyi sunacak birikimli yürekli toplumdan yaşamdan yana olan eğitim emekçileri bir çoğu artık okullarda değil ya ülkesini terk etmek zorunda kaldı ya hemen yan sokakta kütüphane, kafe işletiyorlar, işsizler artık nasıl denir, umut hangi bayram paketi ile o çocuklara gençlere sunulur bilemedim.
Ellerine cep telefonu tutuşturduğumuz çocuklara yakartopun, çemberin, saklanbacın coşkusu nasıl bir solukta anlatılır dersiniz.
Arkadaşımın paylaşımını sizlerle aktararak sonlamak isyiyorum yazımı;
Cahit Sıtkı Tarancı’dan
Çocukluk
Affan Dede’ye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var, ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiçbir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!
Çocukluğu geri almayı hedeflerine koyanlar için kararlılığı ile bir araya geldiğimiz günden beri siyasetin ezberini bozanlar, kadınlar, gençler, emekçiler, halklar olarak sözümüz olsun çocukluğu geri alacağız…
O günler için… Bayramınız kutlu olsun…