• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
4 Eylül 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hicri İzgören

Çoğulcu entegrasyon

4 Eylül 2025 Perşembe - 00:00
Kategori: Hicri İzgören, Yazarlar
Çoğulcu entegrasyon

Barış süreciyle birlikte gündeme gelen ve tartışılan entegrasyon kavramı, genellikle Kürt meselesinin çözümüne yönelik bir yaklaşım olarak ele alınıyor. Ancak, bu kavramın ne anlama geldiği ve nasıl uygulanması gerektiği konusunda farklı bakış açıları kavramın içeriğini zedeleyebiliyor.

Entegrasyon en genel anlamıyla “bir bütünün parçası haline gelme, bütünleşme” demektir. Barış süreci bağlamında bu kavram, farklı etnik, kültürel ve sosyal kimliklere sahip grupların, devletin ve toplumun ortak yaşam düzenine uyum sağlaması ve bu düzene dahil olması süreci olarak anlaşılmıştır.

Entegrasyon kavramı, bazı kesimler tarafından “eritme” veya “asimilasyon” olarak yorumlanabiliyor. Bu görüşe göre, farklı kimliğe sahip grupların kendi kültürel özelliklerini, dillerini ve kimliklerini terk ederek çoğunluk kültürüne benzemesi olarak ele alınıyor. Bu yaklaşım, tektipleştirici ve baskıcı bir nitelik taşıyan asimilasyona tekabül eder.

Oysa çoğulcu entegrasyon, kültürel kimliklerin ve farklılıkların korunarak, toplumsal yaşamın ortak paydalarında buluşulması gerektiğini ifade eder. Bu anlayışa göre entegrasyon, asimilasyon değil, farklılıkların bir arada, barış içinde yaşamasını sağlayan bir bütünleşme modelidir. Bu modelde, devletin farklı dillere ve kültürlere yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaları ve sosyal eşitsizliklerin giderilmesi hedeflenir.

Bu anlamıyla Kürtçenin kamusal alanda kullanımının önündeki engellerin kaldırılması, Kürtçe eğitim ve yayın olanaklarının artırılması, bölgesel eşitsizliklerin giderilmesini e içerir.

Ancak, süreç ilerledikçe entegrasyon kavramının anlamı ve uygulanması konusunda hem Kürt siyasal hareketinden hem de devletin farklı kurumlarından gelen eleştiriler olmuştur. Kimileri entegrasyonun Kürt kimliğini inkâr etmek anlamına geldiğini savunurken, kimileri de devletin bu süreci samimi bir şekilde yürütmediğini düşünür olmuştur.

***

Sonuç olarak, Türkiye’de barış süreciyle birlikte tartışmaya açılan entegrasyon kavramı, asimilasyoncu ve çoğulcu yaklaşımlar arasında salınan, karmaşık ve çok boyutlu bir tartışma başlığı olarak  önümüzde duruyor. Bu kavramın başarılı bir şekilde uygulanması, farklı kimliklerin karşılıklı saygı temelinde bir arada yaşamasını sağlayacak, kapsayıcı ve demokratik bir modelin inşasına bağlıdır.

Çünkü bütünleşmeyi ifade eden entegrasyon farklı bir topluluğun veya bireyin, bulunduğu yeni toplumun yapısına katılması ancak kendi kültürel kimliğini ve özelliklerini koruması sürecidir. Bu süreçte amaç, yeni toplumun bir parçası olmak, hak ve sorumluluklardan faydalanmak, ancak orijinal kimlikten vazgeçmemektir. Burada karşılıklı bir uyum söz konusudur.

Entegrasyon ve benzeştirme (asimilasyon), toplumsal ve kültürel bağlamda birbirine benzese de aslında farklı anlamlar taşıyan iki kavramdır. Aralarındaki temel fark, bir grubun kendi kimliğini ne kadar koruyabildiğiyle ilgilidir. Entegrasyon bütünleşme ve çok kültürlü bir toplumu, asimilasyon ise benzeştirme, yani tek kültürlü bir yapıyı hedefler.

***

Hayat istikametsiz ve menzilsiz kalınca; kimi değerlerin içi boşalır, toplum hafızasını kaybeder ve geleceği yaratmanın anahtarı olmaktan çıkar.

“En bedbaht millet, kaleleri ayakta iken kültürü ve sanatı harabe olan millettir” der Sokrates.

Unutmamamız gereken bir gerçek var ki, o da her şeyin bize sunanlardan ibaret olmadığı gerçeğidir. Gerçeği aramak ve anlamak için birey olarak da soran, sorgulayan ve eyleyen birer özne olmak durumundayız

İnsani duyarlığa yakışan ve aslolan, değerlerimize, yüreğimiz, beynimiz ve duruşumuzla sahip çıkmaktır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

Sonraki Haber

Türkiye’nin sırtındaki hançer: Tekçilik ve merkezileşme  

Sonraki Haber
Türkiye’nin sırtındaki hançer: Tekçilik ve merkezileşme   

Türkiye’nin sırtındaki hançer: Tekçilik ve merkezileşme  

SON HABERLER

Türkiye’nin sırtındaki hançer: Tekçilik ve merkezileşme   

Türkiye’nin sırtındaki hançer: Tekçilik ve merkezileşme  

Yazar: Bedri Adanır
4 Eylül 2025

Çoğulcu entegrasyon

Çoğulcu entegrasyon

Yazar: Aziz Oruç
4 Eylül 2025

Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

Yazar: Aziz Oruç
4 Eylül 2025

AKP medyası sürecin neresinde?

AKP medyası sürecin neresinde?

Yazar: Heval Elçi
4 Eylül 2025

Kürt halkını savunacağız

Yazar: Heval Elçi
4 Eylül 2025

Barış Rojava’ya endeksli

Barış Rojava’ya endeksli

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
4 Eylül 2025

Şam’da bomba yüklü araçla saldırı

Şam’da bomba yüklü araçla saldırı

Yazar: Yeni Yaşam
3 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır