• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Aralık 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Deniz Aras

Çöken ‘Reel Sosyalizm’ mi?

17 Aralık 2025 Çarşamba - 00:00
Kategori: Deniz Aras, Yazarlar
Kimin Cumhuriyeti

İmralı’da yıllardır tecrit altında tutulan Kürt ulusal hareketi lideri Abdullah Öcalan’ın “demokratik toplum” çağrısı ve “yeni paradigma”sı sadece burjuva hâkim sınıf siyasetinde değil, ilerici devrimci saflarda da tartışılıyor. A.Öcalan’ın daha önceden de savunduğu görüşlerin kimi nüanslarla yeniden gündemleşmesi ve dahası onun “reel sosyalizm” olarak kavramsallaştırdığı modern revizyonist iktidarların çökmesi ve sosyalizmde yaşanan geriye dönüş pratiklerinin üzerinden sosyalizm ve sosyalizmin sorunlarına vb. dair dikkat çekici ve önemli tartışmalar yapılıyor.

Binlerce yıllık “Türk devlet geleneği” denilen şeye “beka sorunu” yaşatan ve son yüzyıllık hakim ulus imtiyazlarını savunmak adına ezilen Kürt ulusuna yönelik inkar, imha ve asimilasyon politikasına karşı görkemli bir ulusal direniş mücadelesinin örgütlenmesine önderlik eden A.Öcalan’ın görüşlerinin hem hakim sınıf temsilcileri hem de halk saflarındaki güçler tarafından yoğun olarak tartışılması şaşırtıcı değildir.

Asıl dikkat çekici olan A.Öcalan’ın başlamasını tetiklediği tartışmada Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum gibi şahsiyetlerin ‘sol ilkelere daha uygun hareket eden liderin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sol politikalara yakın olan partinin AK Parti olduğunu’ gibi görüşlerin ileriye sürülmesidir. Anlaşılan o ki “Müesses Nizam”ın “bu memlekete komünizm gerekiyorsa ve komünizm yararlı bir şeyse onu da biz getiririz, size ne oluyor?” politikası devrededir ve hâkim sınıflar bu meselede rol çalmaya isteklidir.

Hâkim sınıflar cephesinin dışında en genel anlamıyla halk saflarındaki çevrelerde en kaba haliyle “süreç karşıtı/yanlısı” olarak tanımlanan ve bizce eksik ve hatalı kavramsallaştırılan bu tartışmaların bir süre daha devam edeceği öngörülmelidir. Bunun nedeni A.Öcalan’ın ve temsil ettiği Kürt ulusal direnişinin ve bu direnişin ortaya çıkması ve gelişimin nedeni olan çelişkinin, Türkiye sınıflar mücadelesinde kapsadığı yerdir. Bu çelişkinin Türkiye toplumu ve devlet örgütlenmesi içinde bir karşılığı bulunmaktadır. Coğrafyamızda genel olarak “ezen ulusla ezilen ulus ve milliyetler arasındaki çelişme” ve bu bağlamda özel olarak Kürt ulusal sorunu, Türkiye toplumsal formasyonunda ön plana çıkan başlıca çelişmeler arasında yer almaktadır. Dolayısıyla bu çelişkiyle ilgili her gelişmenin ve atılan adımların belli bir ilgiyle karşılanması ve tartışılması anlaşılır bir durumdur.

Gelinen aşamada A.Öcalan’ın ve Kürt ulusal hareketinin sosyalizm ve sosyalizmin sorunlarına dair ileriye sürdüğü tezler, kimi nüanslar dışında yeni bir özellik taşımamaktadır. “Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrardır” sözünü söyleyen ve dahası son derece ağır koşullara rağmen bu görüşünde ısrarlı olan bir politik liderin, -görüşlerinin içeriğinden bağımsız olarak-, sosyalizmi ve sosyalizmin sorunlarının tartışılmasına vesile olması önemlidir.

A.Öcalan’ın “reel sosyalizm” eleştirisi üzerinden temellendirdiği görüşlerine yönelik kendilerini Marksist ve hatta Marksist Leninist olarak adlandıran çevrelerden yöneltilen eleştirilerde öne plana çıkan yanlardan birincisi, hakim ulus imtiyazlarına karşı çıkmayan ve dahası ezilen ulus mücadelesini “milliyetçilik”, “emperyalizme işbirliği” vb. olarak tanımlayan ve özünde sosyal şoven olan çevrelerin “Marksizm dersi” vermeleridir. Bu elbette kabul edilebilir değildir. Sinsi hakim ulus şovenistleri, A.Öcalan’ın görüşlerini eleştirir gibi görünürken esasen bir bütün olarak Kürt ulusal özgürlük mücadelesine düşmanlık yapmakta ve ezilen ulusun, ulusal zulme karşı yönelmiş olan genel demokratik muhtevasını gözardı etmektedirler. Bir sınıfın diğer sınıf üzerinde baskı aygıtı olan devlete yönelik “komünist mücadele” adı altında dahi ‘tek taş atmayan’ların ve ezilen ulusun ulusal zulme karşı mücadelesinin demokratik içeriğini desteklemeyenlerin, A.Öcalan’ın görüşlerine yönelik yılmaz “sosyalizm savunusu”, bu anlamıyla samimi değildir.

A.Öcalan’ın görüşlerine yönelik bir diğer yaklaşım ise, -ki kimi sakil tepkilerin yanında-, kabaca A.Öcalan’ı ve görüşlerini, “sosyalizmden sapma” ya da “sınıf dışı arayışlar” olarak tanımlayıp tartışılmaz ilan etmektedir. Kimin Marksist olup olmadığı “eğer onların politikası Marksizm’i temsil ediyorsa, ‘ce qu’il y a de certain c’est que moi, je ne suis pas Marxiste’ (“kesin olan şey, benim Marksist olmadığım”) sözünü de söyleyen K.Marks’ın 5 Mart 1852’de J.Weydemeyer’e yazdığı mektupta net olarak ifade etmektedir. Kuşkusuz Marksist olduğunu iddia edip Marks’ı, Bolşevikleri ya da Çin deneyimini reddeden çeşitli “Marksist” çevreler vardır.

Öte yandan 20. yüzyılın bilimsel sosyalizm teori ve pratiği içinde, A.Öcalan’ın “reel sosyalizm” olarak kavramsallaştırdığı ve eleştirdiği deneyimlere yanıt verildiğini ifade etmek gerekir. Diğer bir ifadeyle A.Öcalan’ın gündemleştirdiği eleştirilere dair bizzat Başkan Mao’nun “burjuva karargahları bombalayın” çağrısına uyan ve isyan eden kitleler tarafından yanıt verilmiştir. Bu devrimi proletarya diktatörlüğü altında sürdürme teorisidir. Büyük Proleter Kültür Devrimi’dir. Sosyalizmde iktidarın ele geçirilmesiyle yetinilemeyeceği, sınıfsız topluma ulaşmak için binlerce devrim yapması gerektiği ve henüz, en sonunda kimin kimi alaşağı edeceğinin kesinlikle belli olmadığı açık olarak ifade edilmiştir: “Kapitalizmin mi yoksa sosyalizmin mi kazanacağını bütün bir tarihsel çağı alacak, uzun ve dolambaçlı bir mücadelenin sonucu tayin edecektir.”

Sosyalizmde yaşanan geriye dönüşler ve modern revizyonist iktidarların neden çöktüğünü anlamak ve dahası geleceği kazanmak için Marksizm Leninizm Maoizm bilimine ihtiyaç vardır. Özellikle Marksizm Leninizm bilimine Maoizm’in katkılarından biri olan devrimi proletarya diktatörlüğü altında sürdürme teorisine ihtiyaç vardır. Geçmiş sosyalizm deneyimlerinin de kanıtladığı üzere sosyalizmde de sınıflar vardır. “Reel sosyalizmin” denilen ve gerçekte modern revizyonist iktidarların yüzlerinde “sosyalist” maskeyi çıkarıp atarak yıkılışı da sosyalist maskeli bürokratik burjuvalarla, komünistler arasında süren mücadelede burjuvaların yeniden iktidarı ele geçirmesidir. Yani ortaya çıkan sonuç, sürmekte olan sınıf mücadelesinin bir ürünüdür. Çöken şey elbette sosyalizm değil, modern revizyonist iktidarlardı.

A.Öcalan’ın sosyalizmi sık sık dile getirmesi önemli olmakla birlikte, onun sosyalizmi kavrayışı ve “bilimsel sosyalizm” deneyimleri arasında önemli farklılıklar vardır. Her şeyden önce A.Öcalan, sosyalizmi değil “komünü” önermektedir. Bu anlamıyla hangi zeminde tartışıldığını bilmek ve ona uygun davranmak belirleyici önemdedir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Gerçekliği kim yönetiyor? Kürt meselesi üzerinden iktidarın yeni biçimi

Sonraki Haber

Öcalan: Ortadoğu’da su kardeşliği!

SON HABERLER

Öcalan: Ortadoğu’da su kardeşliği!

Öcalan: Ortadoğu’da su kardeşliği!

Yazar: Heval Elçi
17 Aralık 2025

Kimin Cumhuriyeti

Çöken ‘Reel Sosyalizm’ mi?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
17 Aralık 2025

Gerçekliği kim yönetiyor? Kürt meselesi üzerinden iktidarın yeni biçimi

Gerçekliği kim yönetiyor? Kürt meselesi üzerinden iktidarın yeni biçimi

Yazar: Heval Elçi
17 Aralık 2025

Amed’de barışın, mücadelenin ve sinemanın buluşması

Amed’de barışın, mücadelenin ve sinemanın buluşması

Yazar: Bedri Adanır
17 Aralık 2025

Palmira saldırısının detayları: Ne oldu?

Palmira saldırısının detayları: Ne oldu?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
17 Aralık 2025

Asgari ücret ‘efsaneleri’ ve gerçekler

Asgari ücret ‘efsaneleri’ ve gerçekler

Yazar: Heval Elçi
17 Aralık 2025

Muaviye oyunları, Hüseynî direniş: Barışın sınavı

Demokratik entegrasyon, barış hukuku ve bütüncül hukuk

Yazar: Heval Elçi
17 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır