25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu’daki tren katliamına ilişkin açılan davanın dördüncü duruşmasında ihmali olan sanıkların tutuklama talepleri reddedildi
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi 8 Temmuz 2018’de yolcu treninin 5 vagonunun raylardan çıkıp devrilmesi sonucu 25 kişinin yaşamını yitirdiği yüzlerce kişinin de yaralandığı tren katliamına ilişkin açılan davanın dördüncü duruşması Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davada, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’ndan (TCDD) dört çalışan “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla 2 yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle yargılandı.
Gazetecilere engel
Duruşma öncesinde mahkeme başkanı, gazetecilerin duruşma salonuna bilgisayarla girmesini yasakladı. Avukatların duruşmanın açık yapılması nedeniyle bu kararın hukuka aykırı olduğuna dair itirazı da mahkeme tarafından reddedildi. Kimlik tespitinin ardından duruşmaya geçildi. Söz alan avukat Can Atalay, bir önceki duruşmada bilirkişi tespiti açısından üniversitelerden bilirkişi vasfına sahip öğretim üyelerinin isim listelerinin istenmesi kararına yönelik olarak şunları söyledi: “İTÜ, ulaştırma alanında bilirkişi olarak görevlendirecek kimsenin olmadığı yönünde yanıt vermiştir. Bu şekilde kamu görevinden kaçınılması kabul edilemez. Yıldız Teknik ise müzekkereye yanıt dahi vermemiştir.”
‘Davacıyım’
Atalay’ın beyanından sonra TCDD Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan sanık Turgut Kurt’un ifadesine geçildi. Mahkeme başkanının “Menfezlerin zorunlu bakım programlarının sorumluluğu kimdedir?” şeklindeki sorusuna “Bölge müdürlüğündedir” diye cevap verdi. Kurt, mahkeme başkanının “Mahal yeri listesinde bütün menfezler var ancak kazanın olduğu menfez neden yok?” sorusunu ise “Mühendislerimiz yazmayı gerekli görmemiş” diye yanıtladı. Duruşmada daha sonra müştekilerin beyanlarına geçildi. Duruşmada beyan veren müştekilerden Ceyhan Kahveci, “Olay günü bende trene binmiştim. Benim burnum kırıldı, kaburgalarım ezildi. Her türlü davacıyım. Yoğun bir yağmur yağmıyordu. Olay anında trenin tavanına çarptım sonra geri yere çarptım. Basket topunun yerden sekmesi gibiydi” diye belirtti.
‘Doğal afete bağlamak çok yanlış’
Kaza sırasında akrabaları ile birlikte trende olduğunu belirten eski makinist Coşkun Yıldız, “Demir yollarında insanlar havada uçuyordu. Vagonlarda baya süründük. 21.00 sıralarında kurtarıldım. 3 defa ameliyat oldum. Sistemi iyi kötü bilen biriyim. Menfezin o şekilde yapılması bile yanlış. Bunu bir doğal afete bağlamak çok yanlış ” ifadelerini kullandı.
‘Babamı kim öldürdü?’
Pedegog eşliğinde beyanda bulunan mağdur çocuk Gölgem Gülsüm Erbil ise, “Orada 4 kişi rahat rahat oturuyor. Biz her gün psikoloğa gidiyoruz. Sizin bu yaşta babanız öldü mü? Ölmedi. İhmal edenler yaşıyor. Babamı kim öldürdü? Sevdiğimiz insanları kim” şeklinde konuştu.
Tutuklama taleplerine ret
Müşteki beyanlarının ardından savcı mütalaayı açıkladı. Mütalaada mağdur ve müştekilerin katılma talepleri kabulüne, baroların katılma talebinin reddine, YTÜ’ye tekit edilmesine, tanık Mümin Karasu için talimatın beklenmesine, sanıkların tutuklanma yönündeki taleplerin reddine ve adli kontrolün devamına, bilirkişi heyetinin kesinleşmesinin ardından olay mahallinde keşfe çıkılmasına, dosyadaki eksiklerin tamamlanmasına karar verildi. Mahkeme heyeti ise ara kararını açıklamak için ara verdi.
‘Tek istediğimiz adalet’
Duruşma öncesinde katliamda yakınlarını kaybeden aileler Çorlu Santral Parkı’nda buluşarak buradan duruşmanın yapılacağı Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kadar yürüdü ve aileler “Kaza değil cinayet” sloganıyla adalet taleplerini yeniledi. Aileler adına yapılan basın açıklamasında “Bugün 520 gün oldu. 520 gündür adalet bekliyoruz. Kimse korunmasın. Eğer bu ihmal zincirlerinde, en alt düzeyden en üst düzeye kadar kim varsa… Bir bakan da sorumluysa bakan da yargılansın müdür de yargılansın en alt düzeydeki eleman da yargılansın. Tek istediğimiz adalet” denildi.
Kaynak: MA