Cumartesi Anneleri, cezasızlık politikasının toplumsal barışın önünde engel olduğunu belirterek, hakikat ve yüzleşme çağrısı yaptı
Cumartesi Anneleri/ Cumartesi İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda düzenlediği eylemlerinin 1051’incisini gerçekleştirdi. Bu haftaki eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan’ın yanı sıra çok sayıda kayıp yakını ve siyasi parti üyesi katıldı.
Karanfiller ve gözaltında kaybettirilen yakınlarının fotoğraflarıyla meydanda buluşan Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemi “17-31 Mayıs Kayıplar Haftası” temasıyla gerçekleştirdi.
Açıklamayı yapan gözaltında işkenceyle katledilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, bugüne dek süren cezasızlık kültürünün yeni ihlallerin önünü açtığını belirtti. Yine cezasızlık kültürünün toplumsal barış ve hukuk devleti ilkelerinin önünde büyük bir engel oluşturduğunu belirten Maside Ocak, “Bugün, gözaltında kaybedilen sevdiklerimizi unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha yüksek sesle dile getirerek, Kayıplar Haftası’na giriyoruz. Devlet görevlileri ya da devlet destekli yapılar tarafından kaybedilen insanların aileleri olarak yıllardır aynı soruyu sormaya devam ediyoruz: Sevdiklerimiz nerede? Israrla altını çiziyoruz: Gözaltında kaybetmeler sadece kaybedilenlerin değil, geride kalanların da hayatını karartan; kuşaklar boyu süren bir travmadır. Bu suç zaman aşımına uğratılamaz, görmezden gelinemez” dedi.
Taleplerini dile getirdiler
Maside Ocak, şöyle devam etti: “Gözaltında kaybedilen tüm kişilerin akıbeti açıklansın, suçun fail ve sorumluları yargılanarak adalet önünde hesap versin, gözaltında kaybetme Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suç olarak tanınsın, cezasızlık uygulamalarına son verilsin. Türkiye, Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Uluslararası Sözleşmesi’ni imzalasın ve hayata geçirsin, Galatasaray Meydanı’ndaki anayasa ve hukuk dışı mekan yasağı ile sayı sınırlamasına derhal son verilsin.”
‘Yüzleşme ve adalet’
Maside Ocak, taleplerinin hayata geçmesinin kalıcı bir barışla mümkün olduğunu vurgulayarak, “Yeni sürece; hakikat, yüzleşme ve adalet eşlik etmelidir. Gerçek anlamda barış, ancak toplumsal hafızanın onarılması, adaletin eksiksiz işlemesi ve insan haklarının tam anlamıyla tanınmasıyla mümkün olabilir. Barış fırsatı siyasi hesaplara kurban edilmemeli; adil ve kalıcı bir barışın tesisi için güçlü bir siyasi irade ortaya konmalıdır. Kayıplar Haftası vesilesiyle, silah bırakmanın gerçek bir barışın kapısını aralamasını diliyor; tüm duyarlı kamuoyunu hakikat, adalet ve onurlu bir barış talebimize ortak olmaya çağırıyoruz” diye belirtti.
‘Mücadelemize devam edeceğiz’
Gözaltında kaybettirilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır da, “Gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetini oldu bittiye getirenlere karşı; imha, inkar politikalarına karşı; biz kayıp yakınları yoldaşlarımızla beraber adaleti, hakikati ortaya çıkarıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Rahat uyuyun” diye konuştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, katıldıkları Cumartesi Anneleri eyleminde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, toplumsal bir barışın sağlanması için kayıp yakınlarının taleplerinin karşılanması gerektiğini belirtti. Tuncer Bakırhan, “Bu mesele ülkenin kanayan yarasıdır. Kayıp yakınlarının dile getirdiği talepler bizim de taleplerimizdir. Yıllarca hep dayanıştık ve birlikte mücadele ettik. Bu mesele ile ilgili gerçek anlamda bir yüzleşme oluncaya kadar ve hakikatler açığa çıkana kadar da Cumartesi Anneleri/İnsanları ile birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘Hakikatler açığa çıkarılsın’
Toplumsal barışın olmazsa olmazlarından birinin Cumartesi Anneleri’nin dile getirdiği talepler olduğunu vurgulayan Tuncer Bakırhan, “ Eğer bir toplumsal barış olacaksa Türkiye bununla yüzleşmelidir. O karanlık arşiv odalarını açmaları ve hakikatleri kamuoyuna paylaşmalılar. İnsanların çocuğunu araması, mezar taşının olmasını istemesi, üzerine ismini yazması, bir dua etmesi çok görülmemelidir. Demokratik Toplum çağrısı buraya da bir göndermedir. Kayıpların olmayacağı, faili meçhullerin bir daha yaşanmaması ve bir daha bu topraklarda benzer olayların yaşanmaması içindir. Bu süreci başarıya ulaştırabilirsek, annelerimizin bu haklı taleplerini de karşılayabileceğimizi düşünüyoruz. Sadece Mecliste değil, sokakta ve her alanda bütün arkadaşlarımızla birlikte hakikatlerin açığa çıkması ve yüzleşilmesi için mücadele edeceğiz” diye belirtti.
‘Barış failleri yargılamaktan geçer’
İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan ise yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder ve tüm kayıpları andı. Yıllarca bu meydanda adalet mücadelesi yürüttüğünü belirten Pervin Buldan, “Kayıpların olmaması, yargısız infazların yaşanmaması ve faillerin yargılanması için yıllardır verilen bir mücadele. Ama ne yazık ki bu ülkeyi yönetenler bu taleplerin karşılanmasına önem vermediler, kayıp yakınlarının sesini duymadılar. Ancak şimdi yeni bir dönem, yeni bir süreç, bir barış sürecinden bahsediyoruz. Gerçek onurlu bir barış olacaksa bu kayıpları bulmaktan, failleri yargılamaktan geçer. Yoksa barış yarım kalır. Hepimizin gönlünde barışı tam olarak yaşamak ve hissetmek geçiyor. Her bir kayıp yakınımızın bir talebi var. Mezar taşı istiyorlar. Bunun dışında bir talep yok. Buda çok görülmemeli, bu talepler en kısa zamanda yerine getirilmeli ki barış sağlanabilsin” diye konuştu.
Kaynak: MA