Eylemlerinin 1063’üncü haftasında katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe için bir araya gelen Cumartesi Anneleri, Meclis’te kurulan komisyonda kendilerinin de dinlenmesi gerektiğini vurguladı
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta İstanbul Beyoğlu’ndaki Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri eylemlerinin 1063’üncüsünü gerçekleştirdi. Çok sayıda hak savunucu ve yurttaşın da katıldığı açıklamada, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ile karanfiller taşındı.
Bu haftaki eylemde işkence ile gözaltında katledilen Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Ferhat Tepe için adalet talep edildi.
Açıklamada İHD Gözaltında Kayıplar Komisyonu üyesi Zeynep Yıldız, basın metnini okudu. Meclis’te kurulan komisyonun 5 Ağustos’ta çalışmalarına başladığını anımsatarak sözlerine başlayan Zeynep Yıldız, şunları söyledi: “Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un açılış konuşmasında belirttiği bu komisyon hakikatin inkâr edilmediği, duyguların görmezden gelinmediği ve siyasetin çözüm üretme cesareti gösterdiği bir anlayışı temsil edecekse; Cumartesi Anneleri/İnsanları olarak, bizlerin de dinlenmesini talep ediyoruz. Çünkü Cumartesi Anneleri’nin varlığı, geçmişte yaşananların hâlâ kanayan bir yara olarak devam ettiğinin ifadesidir. Türkiye’nin demokratikleşmesi, ancak bu gerçeğin kabul edilmesi ve bu yarayı kanatan acıların tanınmasıyla mümkündür. Bunun için de önce, susturulmak istenenlerin sesi ve talepleri duyulmalıdır”
‘Hak ihlallerine maruz kalanların sesini duyuruyordu’
Özgür Gündem gazetesinin çalışanı gazeteci 19 yaşındaki Ferhat Tepe’nin 32 yıl önce işkence ile katledildiğini söyleyen Zeynep Yıldız, Ferhat Tepe’nin hak ihlallerine maruz kalanların sesini duyurmaya çalıştığını belirtti. Zeynep Yıldız, “Ferhat, 28 Temmuz 1993 tarihinde Bitlis şehir merkezinde, silahlı ve telsizli üç kişi tarafından kaçırıldı. Ailenin ve çalıştığı gazetenin ısrarlı başvurularına rağmen, devletin ilgili tüm kurumları onun gözaltına alınmadığını söyledi.
Kaçırılmanın ardından, ailenin evine telefon eden bir kişi, Ferhat Tepe’yi, Türk İntikam Tugayı adına kaçırdıklarını, serbest bırakılması için babası İshak Tepe’nin DEP Bitlis İl Başkanlığı görevinden istifa etmesi ve 1 milyar lira para ödemesi gerektiğini söyledi. İshak Tepe, telefonda konuştuğu kişinin sesini, kısa süre önce bir toplantıda kendisini tehdit eden Tatvan Tugay Komutanı Korkmaz Tağma’nın sesine benzettiğini kamuoyuyla paylaştı” şeklinde konuştu.
Gazeteci Ferhat Tepe işkence ile katledilmiş halde bulundu
Ferhat Tepe kaybedildikten 13 gün sonra ağır işkenceyle katledilmiş halde bulunduğunu vurgulayan Zeynep Yıldız, cenazesinin Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunduğunu söyledi.
Ferhat Tepe’nin hikayesini paylaşan Zeynep Yıldız, şunları söyledi: “Resmî kayıtlara göre Ferhat, kaçırıldığı yere yaklaşık 400 kilometre uzaklıktaki Hazar Gölü’ne yüzmeye gitmiş, ancak yüzme bilmediği için boğulmuş ve balıkçılar tarafından bulunmuştu. Ancak Ferhat Tepe’nin bedeninde ağır işkence izleri vardı. Ayrıca, onu kaçırılırken gören ve Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı’nda işkenceli sorguda gördüğünü açıklayan 14 tanık mevcuttu. Buna rağmen, iç hukuk yollarından bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine aile AİHM’e başvurdu. AİHM, Ferhat Tepe soruşturmasında ‘şaşırtıcı eksiklikler’ olduğunu tespit etti. Olayın aydınlanması için Hükümetin, AİHM’le işbirliği yapmadığını; gerekli bilgi, belge ve tanıklara ulaşımı engellediğini ve etkin bir cezai soruşturma yürütmediğini belirterek Türkiye’yi mahkum etti. Ailenin son olarak başvurduğu Anayasa Mahkemesi, 16 haziran 2016 tarihli kararında, Ferhat Tepe dosyasında savcılığın soruşturmayı genişletmek için somut bir talimat vermediğini, olayı aydınlatacak adımlar atmadığını, delillerin toplanmasında gerekli özeni göstermediğini ve soruşturmanın sürüncemede bırakıldığını kaydederek “etkili soruşturma yapılmadığı” gerekçesiyle hak ihlali kararı verdi. Ancak zamanaşımını gerekçe göstererek dosyanın yeniden açılmasını engelledi”
‘Tüm kayıplar için adalet istiyoruz’
Zeynep Yıldız, “Sonuç olarak, AİHM’in de belirttiği gibi, iç hukukta “etkili bir soruşturma yürütme hususunda bilinçli olarak gösterilen yargısal direnç” bugüne kadar devam etti. Adli süreç, Ferhat Tepe’yi işkenceyle öldürenler ve bedenini kaybedenler için cezasızlıkla sonuçlandı. Ferhat’ın kaybedilişinin 32.yılında bir kez daha vurguluyoruz: Gerçek bir adalet sistemi, sadece suçluyu cezalandırmakla kalmaz, aynı zamanda gelecekteki suçların önüne geçer. Bu nedenle cezasızlıkla mücadele, adaletin tesisi için atılması gereken en önemli adımlardan biridir. Kaç yıl geçerse geçsin Ferhat Tepe için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Eylem, karanfillerin Galatasaray Meydanı’na bırakılmasının ardından sona erdi.
Kaynak: JINNEWS