• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
2 Ekim 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Mustafa Durmuş

Cumhuriyet Halk Partisi ve demokrasi cephesi

2 Ekim 2025 Perşembe - 09:36
Kategori: Mustafa Durmuş, Yazarlar
Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Bir tespitle başlayalım: Yargıtay’a göre, Türkiye’de kendilerine sol, sosyalist diyen siyasal partilerin tamamının üye sayısı toplamda 50 bini zor buluyor.

Dahası bu sosyalist partiler ne işçi sınıfı ne de geniş halk kitleleri içinde örgütlüler. Bunlardan bazılarının sınıf içindeki çalışmaları (takdire şayan olsa da) sonucu değiştirecek büyüklükte değil.

Bugün gündem sosyalizm değil, demokrasidir

İkinci bir tespit: Şu an verilen mücadele sosyalizm mücadelesi değil, “seçimli otokrasiden faşizm gibi bir açık diktatörlüğe dönüşmekte olan tehlikeli süreci durdurma” mücadelesidir. Trump yönetimindeki ABD emperyalizminin bu gidişatı açıktan destekliyor olması nedeniyle, acil olarak faşizmin yükselişini önlemek ve aynı zamanda kalıcı bir barışı inşa etmek için iktidarı zorlamak gerekiyor.

Kısaca anti-faşist mücadele ile sosyalizm ve devrim mücadelesini birbirine karıştırmak çok büyük bir hata. Bu hataya düşenler, kaçınılmaz olarak, ittifaklar politikasını da yanlış değerlendirirler.

Öncü?

Faşizme karşı birleşik cephenin öncüsünün sosyalist parti/hareket ve işçi sınıfının örgütleri olması elbette arzu edilir. Ancak, maalesef, sosyalistlerin bugün bunu yapabilecek yeterlilikte bir vizyonu ya da bağımsız örgütlü gücü yok.

Gerçekçi olmak gerekiyorsa; verili koşullar altında sosyalistler böyle bir cepheye öncülük etmekten ziyade, katkıda bulunabilirler. Daha ziyade uzun vadeli devrimci dönüşümlerin tohumlarını atmak ve kitlelerle buluşmak için bu kavgaya katılabilirler. Bu bağlamda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile herhangi bir örgütsel bağı ya da gönül birliği olmayan sosyalistlerin, bir yandan sosyalistlerin birliğini oluşturma çabalarını sürdürürken, CHP’nin yürütmekte olduğu mücadeleyi desteklemesi, koşulların gerekli kıldığı bir anti-faşist görevdir.

Birçoğumuz eski alışkanlıklarla gerçek değişimin tamamen sistemin dışından, üçüncü taraf hareketlerden, taban aktivizminden veya devrimci ayaklanmalardan gelmesi gerektiğini savunabiliriz ama şu anda ülkede bunun bir gerçekliği yok. Bu çerçevede antifaşist cephenin kitle tabanını oluşturma potansiyeline sahip bulunan CHP’yi (ve DEM Parti’yi) terk etmek stratejik bir hata olur. Çünkü:

İktidarı aşırı sağa teslim edemeyiz

Bu partiler parlamentoda anti demokratik düzenlemeleri engellemeye çalıştıkları gibi yerel yönetimlerde etkili siyaset yapıyorlar, halkla buluşuyorlar. Eğer demokrasi güçleri bu partilerden ve alanlardan elini çekerse, bu faşizan güçlerin ekmeğine yağ sürmek demek olur. Aşırı sağ bu alanlardaki kontrolünü daha da pekiştirir.

Merkezi yönetim ve/veya yerel yönetimler düzeyinde kararların şekillendirilmesine katılmayı reddettiğimizde ise karar alma süreçlerini tamamen demokrasiyi yok etmek isteyen aşırı sağın tekeline bırakmış oluruz.

Yani eğer merkezi ve yerel iktidar için mücadele etmezsek demokrasi karşıtı güçler bu alanları kuşatır. Çünkü aşırı sağcı otokratlar siyasi partilerden vazgeçmezler, aksine onları ele geçirirler. Bu yüzden de demokrasi güçleri olarak bizler kaçmak yerine, oralarda kalıp mücadele etmeliyiz.

Değişim sistemin içinden gelir

CHP’nin yönetimine ve kitle tabanına hâkim olan değerler bellidir. Bu değerler, devletin kurucu partisi olarak statükoyu temsil etmesi ve Kemalizm ile olan sıkı bağları ile ilişkilidir.

Böyle bir siyasal parti otoriter bir dönüşüme uğrayabilir, hatta aşırı sağ güçler tarafından ele geçirilebilir. Ağırlıklı olarak bir sermaye partisi haline dahi gelebilir, sermaye şirketlerinin, iklim değişikliği krizinin, küreselleşmenin ulusal egemenlik konusunda neden olduğu zorlukların, derin yapay zekâ odaklı otomasyon dalgalarının etkisiyle ve bu değişikliklerin yaratması muhtemel şiddetli çatışmalar bağlamında, güçlerini pekiştirmek için aşırı sağcı otoriterliğe yönelebilir. Demokrasi yanlısı güçlerin, solcuların CHP’den vazgeçmesi ise böyle bir aşırı sağa kaymayı kolaylaştırır.

Siyasal partiler sabit ideolojik varlıklar değildir

Diğer taraftan CHP’nin 19 Mart’tan bu yana yürütmekte olduğu mücadele göz önüne alındığında, bu tür partiler rahatlıkla demokrasi cephesi içinde yer alabilirler, hatta bu mücadelenin omurgasını dahi oluşturabilirler.

Bu noktada, “CHP gibi legal siyasi partileri, yeniden şekillendirilebilen iktidar araçları olarak değil de sabit ideolojik varlıklar olarak görme hatasına düşmemek gerekiyor”. Siyasal partiler politik mücadele araçlarıdır ve içinde kimlerin örgütlendiğine göre değişebilirler. Yani bu tür siyasal partiler, biz onları zorladığımızda değişebilirler. Soru, onların “iyi” ya da “kötü” olup olmadığı değil, bizim onları kontrol için mücadele etmeye istekli olup olmadığımızdır.

Sonuç olarak

Kendi bağımsız siyasal örgütlenmesini inşa etmeden böyle partilerden bütünüyle uzaklaşmak onların günahlarından bizi arındırmaz; sadece onları siyasetin en kötü figürlerine teslim eder. Gerçekçi olalım ve “barış ve demokrasi yanlısı güçler böyle partileri terk ederse ne olur” sorusunu kendimize soralım.

CHP’nin “kurtarıcı” olmadığını ama demokrasi mücadelesinde önemli bir aktör olabileceğini unutmayalım. Demokrasi mücadelesinde onu desteklemekten vazgeçersek, iktidarı da bütünüyle bize karşı kullanacak olanlara teslim etmiş oluruz.

İlerici değişim kaçarak değil, sistemi zorlayarak gelir. CHP’nin altyapısını kullanarak, ancak onun kontrolü altında kalmadan bağımsız sol-sosyalist bir damar oluşturalım, sosyalistlerin birliğini sağlayalım ama en geniş demokrasi cephesinde onunla birlikte savaşmaktan da vazgeçmeyelim. Unutmayalım: “ideolojik, politik etkiyi kullanmak önemlidir, etkiyi kullanmaktan kaçınmaksa yenilgiye neden olur”.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Nagihan her yerde iz bıraktı: Çalışmalarını büyütmek onu anmak olacak

Sonraki Haber

Edirne’de kadın katliamı Aydın’da şüpheli ölüm

Sonraki Haber
Edirne’de kadın katliamı Aydın’da şüpheli ölüm

Edirne’de kadın katliamı Aydın'da şüpheli ölüm

SON HABERLER

Cezaevinde şüpheli ölüme takipsizlik

Cezaevinde şüpheli ölüme takipsizlik

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
2 Ekim 2025

Fransız tarihçi: Enternasyon somut bir şekilde hayata geçirilmeli

Fransız tarihçi: Enternasyon somut bir şekilde hayata geçirilmeli

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Toplumsal yüzleşmenin filmi: Xurbeta Sêyem

Toplumsal yüzleşmenin filmi: Xurbeta Sêyem

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
2 Ekim 2025

‘Öcalan’ın mesajı halkın ve aşiretlerin QSD’ye desteğini pekiştirdi’

‘Öcalan’ın mesajı halkın ve aşiretlerin QSD’ye desteğini pekiştirdi’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
2 Ekim 2025

Vartinis 32’nci yılında: Adaletsiz kararların alındığı bir dosyaya dönüştürüldü

Vartinis 32’nci yılında: Adaletsiz kararların alındığı bir dosyaya dönüştürüldü

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
2 Ekim 2025

Çorum’dan geldi Wan’da 6 görev ‘yürütüyor’

Çorum’dan geldi Wan’da 6 görev ‘yürütüyor’

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Edirne’de kadın katliamı Aydın’da şüpheli ölüm

Edirne’de kadın katliamı Aydın’da şüpheli ölüm

Yazar: Aziz Oruç
2 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır