• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
30 Mayıs 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Zeynel Kete

Dağın sırrına ihanet: Alevi kutsal mekanlarının istismarı, Düzgün Bawa’da kirlenen toprak

29 Mayıs 2025 Perşembe - 00:00
Kategori: Yazarlar, Zeynel Kete
Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Alevilik bir inançtır, ama aynı zamanda bir ahlaktır. Sadece ibadet biçimlerinden ibaret olmayan bu yol, insanı insan eden, doğayla ikrarlı, toplumla barışı ve içsel hakikati, kemaleti, esas alan kadim bir öğretidir. Bu öğreti bin yıllar boyunca zulme karşı direniş, adaletsizliğe karşı bir vicdan, yozlaşmaya karşı bir duruş, nahak anlayışa karşı hakikati esas almıştır.

Ne var ki, son yıllarda bu yüce öğretinin temsilcisi olduğunu iddia eden bazı kurumlar, kurumlarda “post dedeliği” yapanlar, ocakzade pir geleneğinden gelmeyenler, ısmarlama dosyalarla cem bağladığını sananlar, anasının diline ihanet edenler, cemaatlerin sırtından geçinen, belediyelerde ihale kovalayanlar, bu toplumun sırtından siyaset yapanlar ,kutsal mekanları ticaret alanına çeviren, halkın inancını rant kapısına dönüştüren bir anlayışla Aleviliği temsil etmeye kalkışmaktadır. Bu durum sadece inancı değil, toplumun vicdanını da derinden yaralamaktadır. Sonuç itibari ile reddettikleri sistemin kirine pasına bulaşmış, “karşıt Aleviliği” inşa etmeye çalışan iktidarcı bir sınıf gittikçe kendini dayatmaktadır. Özellikle kendini sol sosyalist, demokrat olarak adlandırılan birçok siyasi parti ve kurumlar da oy kaygısı ile bu anlayışı eleştirmekten çekinmektedir.

Dağlar bizim kitabımızdır, kıblegâhımızdır: bu kitabın özeti de arınmak ve “kendini bilmek” üzerinedir.

Alevi inancında doğa kutsaldır. Su, dağ, ağaç, ateş ve taş; hepsi birer sırdır, can’dır. Yerin göğün hakkı vardır. Ayrıca da yerin göğün şehadeti de Alevi toplumunda çok muteberdir. Bir can Hakk’a yürüdüğünde yerin göğün rızalığı alınır Özellikle dağlar, sadece coğrafi oluşumlar değil; sırların, ikrarların, ikrara teslimiyetin, direnişin, yeniden doğuşun, içe kapanışın, dar-didar olmanın, sabrın ve arınmanın mekânlarıdır. Munzur Dağı, Düzgün Baba, Hacı Bektaş Dergâhı gibi yerler, Alevi toplumunun ruhuyla bütünleşmiş mekanlardır. Ayrıca Hira Dağı İslamiyet’te, Sina Dağı Musevilikte, Şengal Dağı Ezdanîlikte, Sabalan Dağı Zerdüştlük’te, Evand Dağları Mani inancında kutsal mekanlardır. Dağlara gidilirken baş eğilir niyaz verilir. Mekânın huzuruna çıkarken içe dönülür, nefis sorgulanır. Bu yerler, yalanın, talanın, ikiyüzlülüğün arsızlığın, hırsızlığın, nursuzluğun olmadığı; aşkın, teslimiyetin, hakikat arayışının, özgürlüğün, dirilişin adaletin olduğu yeridir.

Bugün ise bu yerlerde para konuşulmakta, ihale tartışılmakta, kutsal mekanlar panayır haline getirilmekte, bir tas su bir bardak çay bile parayla satılmaktadır. Her köşe başına bir kumbara yerleştirilmektedir. Bu kutsal mekanlarımızda kire bulaşmış siyasetçilerin gölgesi dolaşmaktadır.

Bu ulu mekanlarda artık lal u gevher alınıp satılmıyor; yol satılıyor, yolcu satılıyor. Binlerce yıllık kültürel direnişimizin hafızası iç ve dış Hınzır paşalara pay ediliyor.

Alevi derneklerinin ve federasyonlarının önemli bir bölümü, hizmet üretme adına bu mekanları birer gelir kapısına dönüştürmüştür. Lokmaların kutsallığı unutulmuş, “hizmet” adı altında alınan bağışlar şeffaflıktan uzak bir şekilde kullanılmış, ibadet edilen yerler turistik pazarlama nesnesi haline getirilmiştir. Lokma adı altında televizyonlarda canlı yayında kapıların önüne “yardım kolileri” gönderiliyor!

“Cem yapıyoruz, anma yapıyoruz” söylemleriyle halkın inancı sömürülmekte, hizmet değil gösteri yapılmaktadır. “Hak için değil seyir için” ibadet edilmektedir. Halk oyunları gibi “semah ekipleri” nehak zihniyetin önünde gösteri yapmaktadır. Özellikle Düzgün Bawa gibi halk arasında yüksek manevi anlamlar taşıyan mekanlarda bu durum daha da trajik bir hal almıştır. Öyle ki, yerel yöneticilerle, mülki amirlerle ve aşiretlerle, girilen çıkar ilişkileri, bu mekanları birer “kurtarılmış rant bölgesi”ne çevirmiştir.

Rant haline gelen dernek hattındaki kurumsal çürümeler

Kongreler, olması gereken haliyle halkın iradesinin yansıdığı demokratik platformlardır. Ancak birçok Alevi derneğinde bu süreçler, “sahte üye” yazımı, adaylar tarafından üye aidatlarının ödenmesi, kongre kararları öncesi karar defterlerinin saklanması, hazırlanan listelerin gizlenmesi, siyasi parti gençlik kollarının kongre öncesi üye yapılması; yönetime yakın kişilere çıkar sağlama, muhalifleri saf dışı bırakma gibi edep-erkan dışı yöntemlerle gerçekleşmektedir. Kongreler artık cem değil, kavga alanı haline gelmiştir. Neredeyse birçok Alevi kurumu Sümerler‘deki Zigguratların modern hali durumuna gelmiştir.

Birbirini “Aleviliği satmakla” suçlayan yönetici kadrolar, özünde aynı rant mekanizmasının farklı yüzleri haline gelmiştir. Dernekler, Alevi hakikatinin mekanları değil; çıkarların çatıştığı kurumlara dönmüştür.

Düzgün Bawa’da toprak kanla kirlendi

Ve en son Düzgün Bawa’da iki canımız toprağa düştü. Bu olay, sadece bireysel çatışmanın sonucu değildir. Bu, kutsal olanın nasıl boşaltıldığını, yolun nasıl terk edildiğini, mekanın nasıl ‘kutsal” olmaktan çıkarıldığını göstermektedir. Hakikatin mekanı olan bir dağın eteklerinde öfke, kin ve menfaat konuşmuştur. Dağlar artık dile gelse, belki ilk bizden yüz çevireceklerdir.

Bu kan, Alevi hakikatine düşen kara bir lekedir. Bu lekenin silinmesi için sadece suçluların değil, bu sürece zemin hazırlayan çıkar çevrelerinin de sorgulanması gerekir.

Hakikate dönüş ve Yol’a sadakat

Alevilik, özüne dönmeden hiçbir yere varamaz. Bu yolda çözüm, daha fazla tabela değil; daha çok erkan, daha fazla konferans değil; daha çok muhabbet, daha fazla para değil; daha fazla adalettir, kemalettir, ocağa ikrardır.

Şeffaflık, hesap verebilirlik, komünal akıl ve edep-erkan, Alevi kurumlarının temel ilkeleri olmalıdır. Cemevi yöneticiliği bir makam değil, bir hizmettir. Kutsal mekanlar derneklerin malı değil, halkın emanetidir. Lokmalar ticarileşemez, Aleviler oy potansiyeli sayılamaz.

Sözümüz nefretten değil, sevgiden gelir. Ama hakikati söylemekten de geri durmayız. Çünkü Alevilik susarak değil, söyleyerek yaşanmıştır. Pir Sultan asıldığında da, Nesimi derisini yüzdürdüğünde de Sey Rıza dara giderken de bu hakikati haykırıyordu.

Çözüm: Hakikate dönüş ve Yol’a verilen ikrardır. Gelenek yok edilerek gelecek inşa edilemez.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Demokratik statü, demokratik anayasa

Sonraki Haber

Hüzne ve umuda dair: Jamal

Sonraki Haber
Bir bilgeye vefa kitabı

Hüzne ve umuda dair: Jamal

SON HABERLER

Dara duracak mıyız?

Rıza toplumsallığı barış halidir

Yazar: Yeni Yaşam
30 Mayıs 2025

Dersim’de ihlaller artıyor: Dava konusu alkış tutmak, türkü söylemek   

Dersim’de ihlaller artıyor: Dava konusu alkış tutmak, türkü söylemek  

Yazar: Yeni Yaşam
30 Mayıs 2025

Anlamamak ya da anlamak istememek

Anlamamak ya da anlamak istememek

Yazar: Yeni Yaşam
30 Mayıs 2025

Toplumsallıkla bağımlılığı aşarız

Toplumsallıkla bağımlılığı aşarız

Yazar: Yeni Yaşam
30 Mayıs 2025

İstanbul’da erkek şiddeti: 2 kadın yaralandı

İstanbul’da erkek şiddeti

Yazar: Yeni Yaşam
29 Mayıs 2025

Av. Fırat Epözdemir cezaevinden çıktı

Av. Fırat Epözdemir cezaevinden çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Mayıs 2025

Cizîr’de ‘Dil, Kültür ve Sanat Festivali’ sona erdi

Cizîr’de ‘Dil, Kültür ve Sanat Festivali’ sona erdi

Yazar: Yeni Yaşam
29 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır