• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Kasım 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Davutoğlu’nun manifestosu-Erol Katırcıoğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
27 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Davutoğlu’nun geçenlerde yayınlanan “manifestosu”, her ne kadar AKP Genel Başkanı’na nezaketli bir dil ve AKP’lilik ruhu ile yazılmış olsa da kapalı kapılar ardında konuşulan bir çok rahatsızlığı ortaya dökmesi bakımından önemli oldu. Davutoğlu’nun özellikle, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen sistemin, seçim başarısızlığının ardında yatan asıl olgu olduğunun altını çizmesi ve “… devlet geleneğimiz içinde toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede durması gereken Cumhurbaşkanlığı kurumunun toplumun en az yarısı ile psikolojik bir kopuş yaşamasına yol açmaktadır” ifadesi bizim de yaptığımız eleştirileri doğrulamaktadır.

Gerçekten de bugün bu sistem, tarafsız olması gereken, toplumun ortak iradesini temsil etmesi gereken devlet kurumlarını hükümet kurumları haline dönüştürmüştür. Hükümet kurumunun devletin yerine ikame olması- siyasi partilerin seçimle iş başına gelen ideolojik kurumlar olduğunu düşünürsek, toplumda tarafsızlığı parçalamakta; devlet, iktidara gelen siyasi partinin organı haline dönüşmektedir. Nitekim geldiğimiz yer budur. Bugün bütün devlet kurumları olması gereken kurumlar hükümet kurumları haline gelmiş, yani hükümetleştirilmişlerdir. YSK’sından HSYK’sına, SPK’sından BDDK’sına kadar bütün kurumlar hükümet kurumları olarak çalışmaktadırlar.

Günümüzde toplumumuzun bir başka özelliği de siyasi partilerin farklı ideolojik pozisyonları savunan kurumlardan çok farklı kimlik kategorilerini temsil eden kurumlar haline dönüşmüş olmasıdır. Bu nedenle de tarafsız olması gereken devlet kurumları, bu yeni sistem altında hükümet kurumları haline dönüşürken aynı zamanda o hükümeti kuran siyasi partinin ve dolayısıyla da sosyal kimliğin hükümeti haline dönüşmüş olmaktadır. Bu nedenle de bu yeni sistemin toplumumuzda yarattığı en önemli kötülük, yönetime gelen kimliğin iktidarı diğer sosyal kimlikleri baskılayan bir mekanizmaya dönüşmektedir.

Nitekim Erdoğan Hükümeti, bu sistemin ilk örneği olarak, iktidara geldiği günden itibaren parlamentoyu siyasetin dışına taşımış, ve kendi kimliğinin gereği olan bir yönetim sergilemiştir. Seçimler yaklaştıkça da neredeyse bütün diğer siyasi partileri ve özellikle de HDP’yi düşman ilan etmiş, İç işleri Bakanlığı’nın ve kendi medyasının marifetiyle de Millet İttifakı partileri olan, CHP, İYİP ve SP üzerinde de baskı oluşturmuştur. Bu gidiş tehlikeli bir gidiştir ve toplum bu seçimlerle bu siyasetin son bulması talebinde bulunmuştur.

Yukarıdaki paragrafta Erdoğan’ın iktidara gelince “kendi kimliğinin gereği” bir yönetim sergilemiş olduğunu söyledik. Aslında Davutoğlu’nun manifestosunda, AKP’nin (Erdoğan’ın da) 2011’e kadar sürdürdüğü siyasetin aslında İslami kimlik siyasetine daha uygun olduğu daha sonraları ise bu siyasetin olumsuz bir biçimde değiştiği ima edilmektedir ki bu, bu cenahtaki bir çok yazar tarafından da dile getirilmektedir. Yani kısacası her ne olduysa Erdoğan’ın “İslami kimliğin” siyasetinden “milliyetçi” bir siyasi alana doğru savrulması, Kürt siyasetinde uzlaşıcı tavrı terkedip şahin ve düşmanlaştırıcı bir tutum izlemesi sanırım başarısızlığının da altında yatan asıl nedendir.

Siyaset kimlik siyaseti olunca kimlikler arasında çatışma da kaçınılmaz olmakta toplum ortak bir gelecek vizyonundan kopmakta. Erdoğan şimdiye dek bunu yaptı , toplumu kutuplaştırdı, çatışmacı bir noktaya getirdi ve bu seçimlerde de başarısız oldu. Sanırım alınması gereken ders budur, Davutoğlu da utangaç bir biçimde de olsa bunu söylemekte.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

10 Kasım: Ata, oğul ve kutsal ruh

10 Kasım: Ata, oğul ve kutsal ruh

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
17 Kasım 2025

Resmi ve nostaljik merasimleriyle 10 Kasım, bu kez son yıllarda olduğundan bile daha ilginç hadiselere sahne oldu. Nuh deyip peygamber...

Küresel ısınma mı, küresel talan mı?

Küresel ısınma mı, küresel talan mı?

Yazar: Bedri Adanır
17 Kasım 2025

BM’nin bu anti demokratik yapısı değişmeden, sermayenin aç gözlü kâr hırsı halklar ve ekolojistler tarafından dizginlenmeden COP toplantılarından sonuç beklemek...

‘Pazarlık yok’ teranesi

Barış korkularla gerçekleşmez

Yazar: Aziz Oruç
16 Kasım 2025

Türk devleti, bölgede yaşanan gelişmeleri ve bu gelişmelerin devletin geleceğini tehlikeye attığını ileri sürerek, yani “beka sorununu” gerekçe yaparak barış...

Tarihsel yükler ya da yeni ufuklar

İktidar, süreç ve siyasi tutsaklıklar

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
15 Kasım 2025

Türkiye bir açık hapishaneye, diğer yandan kölelik ve sefalet ülkesine dönüştürüldü. İş cinayetleri, kazalar, hukuksuzluklar bize sistemin iler tutar yanının...

Tarihsel hakikatten dersim gerçeğine

Tarihsel hakikatten dersim gerçeğine

Yazar: Heval Elçi
15 Kasım 2025

"Egemen güçler için, düşünce ve zihinde toplumu teslim almak kadar, toplumu tarihten koparmak da stratejik bir teslim alma yöntemidir. Tarihten...

Uçak kazaları ve iktidar

Uçak kazaları ve iktidar

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
15 Kasım 2025

Bir yıl kadar önce yayınlanan iki yazıyla, havacılıkta ölçülmesi mümkün olan Kaza Potansiyeli kavramından söz ederek “felaket tellallığı” yapmış ve...

Sonraki Haber

SON HABERLER

Evli çift sobadan zehirlendi: Bir ölü, bir yaralı

Evli çift sobadan zehirlendi: Bir ölü, bir yaralı

Yazar: Heval Elçi
17 Kasım 2025

Mersin’deki yurttaşlar: Anneler barış istiyor, artık kandırılmak istemiyor

Mersin’deki yurttaşlar: Anneler barış istiyor, artık kandırılmak istemiyor

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
17 Kasım 2025

Ortadoğu’da devlet krizi ve kadın: Tunus

Ortadoğu’da devlet krizi ve kadın: Tunus

Yazar: Bedri Adanır
17 Kasım 2025

İlk 6 ayda en az 477 bin hayvanın yaşam hakkı ihlal edildi

HAKİM: Hayvan haklarına dair önergeler cevapsız, yasama işlevsiz

Yazar: Heval Elçi
17 Kasım 2025

Devlet gözetiminde ‘çöpçatanlık’: Kız çocukları ‘İslami evlilik’ kılıfıyla pazarlanıyor

Devlet gözetiminde ‘çöpçatanlık’: Kız çocukları ‘İslami evlilik’ kılıfıyla pazarlanıyor

Yazar: Bedri Adanır
17 Kasım 2025

Av. Selin: Kadın kütüğünün erkeğin hanesine yazılması hukuka aykırı

Av. Selin: Kadın kütüğünün erkeğin hanesine yazılması hukuka aykırı

Yazar: Heval Elçi
17 Kasım 2025

Rojava Film Festivali: Öcalan’ın felsefesiyle sinema yapmayı tartıştık

Rojava Film Festivali: Öcalan’ın felsefesiyle sinema yapmayı tartıştık

Yazar: Heval Elçi
17 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır