DEM Parti MYK yaptığı açıklamada, İmamoğlu ve beraberindekilerin gözaltına alınmasının ‘sivil darbe’ olduğunu belirterek, ‘Barışla inşa edilmiş demokratik toplumlarda sivil darbelere, kayyımlara ve kumpaslara yer yoktur’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilçe belediye başkanları, siyasetçi ve gazetecilerin gözaltına alınması üzerine Amed’de gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantı sonrası yazılı açıklama yaptı.
“Demokratik değerlere sarılarak haksızlığa ve baskıya karşı mücadelemizi yükselteceğiz” başlığıyla paylaşılan açıklamada, 19 Mart’ın demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçtiği belirtildi. Açıklamada, “Sabaha karşı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilçe belediye başkanları, gazeteciler ve onlarca kişi hukukun ayaklar altına alındığı bir operasyonla gözaltına alınmıştır. DEM Parti olarak, hukuk dışı ve siyasi saiklerle yapılan bu operasyonu şiddetle kınıyor ve asla kabul etmiyoruz” denildi.
Sivil darbe
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Yapılan bu operasyon, hukuk ve adaletle bağdaşmayacak bir siyasi baskı operasyonudur. Yargı araçsallaştıran hukuk örtüsüyle yapılan bu gözaltılar, demokratik siyasetin askıya alındığının, yargının siyasete alet edildiğinin ve sivil bir darbenin hayata geçirildiğinin açık göstergesidir.
Tarafımız net: Demokrasi
DEM Parti olarak her zaman demokrasi ve hukukun yanında olduk, olmaya devam ediyoruz. Onlarca yıllık mücadelemizin temel zeminlerinden biri, demokratik siyasete dönük saldırılara karşı halk iradesinin yanında olmaktır. Dün olduğu gibi bugün de siyasi darbelere ve hukuksuzluğa karşıyız. İlkesel tutumumuz adil, özgürlükçü ve demokratik bir yaşamı savunmaktır. Tarafımız nettir: Demokrasi, demokrasi, demokrasi.
Öcalan’ın çağrısı mücadelemizin pusulasıdır
27 Şubat’ta kamuoyuna açıklanan Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı mücadelemizin pusulasıdır. Asrın Çağrısı olan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 85 milyonun barış ve demokrasiyle buluşmasının, herkes için eşit ve özgür siyaset hakkının inşa edilmesinin manifestosudur. Barış ve demokrasi bu ülkenin geleceği için tek çıkış yoludur. Barışla inşa edilmiş demokratik bir toplumda siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesine ve halk iradesinin gasp edilmesine yer yoktur.
Sürecin ruhuna uyumsuz
Asrın Çağrısıyla toplumu, devleti ve cumhuriyeti gerçek anlamda demokrasiyle buluşturmanın yolları ortaya çıkmışken, bu türden siyasi operasyonlara girişmek sürecin ruhuyla uyumsuzdur. Toplumu, devleti ve cumhuriyeti gerçek anlamda demokrasiyle buluşturmanın yolları ortadayken, bu tür siyasi operasyonlara girişmek barış ve demokratik toplum sürecine inançsızlığı büyütür.
Kent uzlaşısı meşru ve yasaldır
İç barışı sağlama çabalarının yoğunlaştığı bir dönemde, kent uzlaşısını suçmuş gibi göstermek, telafisi mümkün olmayacak yanlışlar dizisine neden olacaktır. Kent uzlaşısı, meşru ve yasal bir demokrasi pratiğidir. Bir kentte yaşayan tüm kesimlerin ön seçimlerle birlikte demokratik bir yönetim modeli oluşturması suç değil, demokratik yaşamın temelidir. Bu modelin kriminalize edilmesi, belediye başkanları ve yöneticilerin gözaltına alınması için gerekçe yapılması akıl tutulmasıdır.
Hukuk dışılığa derhal son verilmeli
Bu hukuk dışı uygulamalara derhal son verilmelidir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve gözaltına alınan herkes bir an önce serbest bırakılmalıdır. Zulüm, zorbalık, hukuksuzluk, haksızlık, darbe, irade gaspı kimden ve ne zaman gelirse gelsin karşı çıktık. Karşı çıkmaya da devam edeceğiz.
Mücadeleyi yükselteceğiz.
HABER MERKEZİ